22 Temmuz 2025 Salı

Örgü Battaniye ve Kâfîrûn Suresi fazileti

Temmuz 22, 2025 4 Comments

 

Herkese merhabalar 
tek kişilik baza örtüsü ördüğüm için çok sık yayın yapamıyorum.. Bitirmeye az kaldı kenar örgüsünü püsküller takarak tamamlayacağım o zaman çok daha göz alıcı olacağını umuyorum :) 

Bu blogu açarken daha faal bir yer olarak düşünmüştüm ama günlük meşguliyetler bilgisayara oturmama engel oluyor. Mesleğim gazete köşe yazarlığı olsaydı demek ki aç kalırmışım :))
Halbuki her şeye bir fikrimiz var ama yazmayı alışkanlık haline getirmem lazımmış :)
Bu yayınımızı da bize faydalı olacak ilimle taçlandıralım inşallah :)

Kafirun Suresinin Fazileti

Kâfirûn sûresinin faziletiyle ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 10) buyurmuştur.

Yine Peygamber (s.a.s.) Efendimiz sahâbeden birine; “Uyumak üzere yatağına yattığında Kul yâ eyyuhel-kâfirûn sûresini oku; bunu okursan şirk inancına sapmaktan korunursun” diye tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Edeb 97-98; Tirmizî, Da‘avat 22)

Sizden kim bir kötülük (münker) görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin — ki bu imanın en zayıf derecesidir.”(Müslim, İmân 78).

Çok yakında görüşmek dileğiyle 🌷 (◕‿◕✿)

1 Temmuz 2025 Salı

Zamanla neler öğreniyor insan,

Temmuz 01, 2025 4 Comments

:

• Dünyanın cennet olmadığını,

• Herkesi ikna edemeyeceğini,

• Tek başına yol almayı,

• Büyük sözler etmemeyi,

• Başkalarını kınamamayı,

• Her şeye yorum yapmamayı,

• Herkesle yola çıkmamayı,

• Herkesi memnun etmemeyi,

• Daha çok tahammül etmeyi,

• Kalabalıkların değil, hakikatin peşinden gitmeyi,

• Ve en çok da:

.." Sadece Allah’tan istemeyi"

(✿◠‿◠)


Bir hadis-i şerifte, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: ... 

"Küçük bir çocuk iken ben dedem Abdülmuttalib'i kaybetmiştim. Açlıktan nerdeyse ölecek vazıyete geldim. Nihayet Allah beni ona kavuşturdu". Bu hadisi, Dahhâk nakletmiş ve Abdulmuttalib'in, Kâ'be'nin örtüsüne yapışarak şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Ya Rabbi çocuğum Muhammed'i Bana geri ver. Ne olur onu bana geri ver ve bana lütufta bulun."
Abdülbuttalib bu beyti-duayı tekrar ederken, devesine binmiş ve kucağında da Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğu halde, Ebû Cehil gelir ve şöyle der:

"Senin bu oğlundan neler gördüğümüzü sen bilemezsin?" dedi. Bunun üzerine Abdulmuttalib,

"Bu da niçin?" deyince, Ebû Cehil şöyle dedi:

"Ben devemi çöktürdüm, onu terkime bindirdim, ama devem bir türlü kalkmadı. Ancak onu kucağıma alınca kalktı. Böylece bu deve adeta, "Ey ahmak adam, imâm (lider) budur. Öyle ise, daha nasıl muktedinin (uyanın) arkasında durabilir" dedi."

İşte bu cümleden olarak İbn Abbas (radıyallahü anh) da, Cenâb-ı Hakk'ın, Hazret-i Musa (aleyhisselâm)'yı düşmanının elinde koruyup muhafaza ettirdiğinde, Musa (aleyhisselâm)'ya yaptığı gibi, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i de dedesine, düşmanının eliyle getirmiştir.

Fareddîn Râzî Tefsirinden