İmam Gazzâlî bir yerden bir yere seyahat ederken yedi deve kitaplarını taşırdı. Bir seyahat esnasında eşkıyalar yol kestiler bütün develeri aldılar.
Dedim ki "Reisinizle görüşeceğim"
Onlarda beni götürdüler:
"Bende mücevherat para altın maltın yok. Benimki kitap, ilim ehlinde başka bir şey olmaz işinize yaramaz benim develerimi verin."
Eşkıyaların reisi:
"Eee sen kimsin mesleğin ne?"
"Ben alimim."
"Sen nasıl alimsin ki develer gidince hiçbir şey kalmıyor sende.. Alim olan develerin peşinde olur mu? Demek kitap varsa sen alimsin, kitap yoksa sende hiçbir şey yok."
Gazali diyor ki
"Şimşek gibi vurdu bu beni ve ondan sonra kitapları açmanın ilmini öğrenmeye çalıştım meğerse ilm-i ledün imiş.
Bizler ilim öğretmeye çalışırken tüm vaktimiz talebelere ayırıyoruz. Bize kalan zamanlarımız çok kısıtlı ev işleri ve ailemizle meşgul olabiliyoruz. Bu arada kendi ilmimizi kemale erdirmek için bir çabaya girmek hayli zor hatta imkansız hale geliyor diyebilirim..
Cuma sûresi 5 ayette meâlen şöyle buyurulur: "Tevrat’la yükümlü tutulup da onun hakkını vermeyenlerin durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumuna benzer. Allah’ın âyetlerini yalan sayan kavmin misali ne kötü! Allah zalimler topluluğunu doğru yola çıkarmaz."
Kitaplıklarımız kitap dolu hatta pdf olarak bilgisayar ve telefonlarımızda da ilim yüklü.. Ya biz ne kadarını bilip de hayatımıza geçirebiliyoruz..
Her Mülüman, Kur'an ilimlerini ve ahkamını öğrenmek, unutmamak için amel etme titizliği göstermek zorundadır. Unutmamak gerekir ki Kur'an'ın içinde tüm ilimler vardır. Bugün Nasa da Kur'an olduğu herkesce bilinen bir gerçek.. Bizde ise insanlar düşmüşler havas ilmine aman Ya Rabbi! Nasıl sihirden büyüden korunurum.. Kardeşim kendi gafletini bir görebilse fitne ile paraları cukka edenlerin elinde birer oyuncak haline gelmişsiniz.. Milletin işi gücü yok size büyü yapacak gülüyorum hallerine =))
Görünen ve görünmeyen alemleri hayran seyran eyle. Rabbini şükür ve tefekkür ile zikreyle ve sana verdiği imtihanları haram ve helal dairesini ihlal etmeden güzelce geçmeye çalış ve insanlara ilim ve hâl diliyle cihad eyle.. Ne o hemen hoca hoca gezip veryansın edip de sihir büyü gibi yollara başvurarak kendini de cebini de rezil rüsvay ediyorsun!
Sabır ve edep bizi bu hallere düşmekten korur. Başımıza gelenlere sabırla çareler arayıp kurtuluşa giden yolda edebimizden da ayrılmazsak işte o zaman kazananlardan olacağız. Ne mi kazanacağız? Hem dünya hem ahiret dostlarımızı kazanacağız. En büyük dost ise Allah'tır.
O'nun rızasını kazanacağız.
Bizi her daim dostluğundan ayırmasın. Amiiin amiiin..