9 Ekim 2025 Perşembe

Örgü Çocuk Tokası

Ekim 09, 2025 0 Comments

 

Yine torunum için yaptığım küçük bir çalışma örgü toka kolay ve bir kaç saate hemen bittiği içinde sıkılmadan keyifle örülebiliyor..

Gördüğünüz gibi çok kolay aşağıda ki youtube kanalını paylaştım sizlerde yapmak isterseniz diye kolaylıklar diliyorum :))

Bir gün gelir, 
Açmaz dediğin çiçekler açar. 
Gitmez dediğin dertler gider. 
Bitmez dediğin zaman geçer. 
Hayat öyle bir sır ki; 
Önce şükür, Sonra sabır, 
Sonra da inanmak gerek. 
«Hz.Mevlana ( ks) »

HADİS-İ ŞERİF 
"Sizden birine gam veya keder isabet ettiğinde şöyle desin: 
"Allah, Allahû Rabbî, lâ üşriku bihî şey'en."
 (Allah, Allah Rabbimdir. Ona hiçbir şeyi ortak koşmam.)" 
[Ramuz el e-hadis, 31. sayfa/ 6.Hadis]

4 Ekim 2025 Cumartesi

Sumud Filosu Aktivistleri hoşgeldiniz dualarımız sizlerleydi.. Ve Bebek yeleğim

Ekim 04, 2025 0 Comments

 

Herkese merhabalar 
Torunuma bir yelek ördüm hatta bir tane de yeni doğan için küçük yaptım onu da oyuncak  bebeğine istediği için mecbur kaldım ona hediye etmeye :))


Buyuk tombul bir bebeği var ona hediye olarak aldı. Ben tekrar yeni projelere doğru hayırlısıyla yelkenleri açıyorum.. 
Yelken derken hepimizin yüreği kalbi Sumud filosundaydı. 
Şükürler olsun bugün İstanbul Hava Limanına iniş yaptılar. 
Neler yaşadıklarını yakından takip ediyorum ve dua ediyorum. 
Rabbim tüm dünyanın israilin üzerine savaş gemilerini göndersin..diye amiiin amiiin..
Onların yani Sumud Filosundaki Gazze de ki kardeşlerimizin gözyaşları bizimde gözyaşlarımız.
Ve
Beddua etmeden yapamıyorum. 
Burada yazmadığıma bakmayın her nefesimde İsraile beddua ediyorum.. 
Allah kabul eylesin inşallah amiin..

Kastamonu ve Trabzon'da vatandaşlar da tekneleriyle sulara açılmışlar Sumud Filosu'na ve yeni filolara destek vermek için :) Biz de onlarla yatıp kalkıyoruz. Aynı şekilde Doğu Türkistan'a da dua ediyoruz Rabbim ya ve yardımcıları olsun..
  

Aktivistler gözaltındayken yaşadıklarını anlattı.(Netten alıntıdır.)

Küresel Sumud Filosu’ndaki Ersin Çelik şöyle konuştu:

“(İsrailliler) Greta’ya (Thunberg) çok ağır işkenceler yaptılar gözlerimizin önünde. Greta’ya zulmettiler, küçücük çocuk daha Greta. Onu süründürdüler, İsrail bayrağını öptürdüler. Naziler ne yaptıysa aynısını yaptılar.”

İkbal Gürpınar’sa İtalyan milletvekilleriyle aynı koğuşta kaldığını söyledi ve devam etti:

“Bir gecede odası bir inanın üç-dört kere değiştirilir mi? Geliyorlar, o koğuştan o koğuşa, o koğuştan o koğuşa ve hayvan gibi sesler çıkarıyorlar. Özellikle İsrailli kadın askerler, erkeklerden çok daha zalimlerdi. Bize olmadık şeyler yaptılar. Köpek muamelesi yaptılar. Ağlamamızı istediler ama hiç ağlamadık, bilakis güldük. Şarkılar söyledik, ilahiler okuduk. Onlar şoka girdi, ‘Bunlar nasıl hala böyle mutlu olabiliyorlar?’ diye. Bizi aç bıraktılar. 14 kişilik odaya bir tabak bir şey veriyorlar, bir kaşık düşmez, öyle diyeyim ve sıfır kalorili şeyler.

Allah’ıma şükürler olsun, Rabbim karnımızı acıktırtmadı. Çok susamadıkça da su içmedik çünkü su tuvaletteki suydu. Tuvalet musluğundan akan suyla susuzluğumuzu gidermeye çalıştık. Yalvarmamıza rağmen su vermediler. İlaçlarımızın hepsini aldılar. Gözümüzün içine baka baka çöpe attılar. Her şeyimizi çaldılar. Askerler kendi çantalarına notebookları, telefonları koydu, powerbankleri çaldı. Adamların varoluş sebebi o, hırsızlık. Vatanlarını çaldılar onların (Filistinlilerin).

İtalyan milletvekili, ‘Siz çok nankörsünüz. Tarihinize bakarsanız geçmişte sizi biz koruduk. Gidince gerçek yüzünüzü herkese anlatacağım. dedi. Herkes bilenmiş vaziyette. Herkes memleketine döndüğü andan itibaren İsrail antipropagandası yapacak inşallah.”

Aktivist Zeynep Dilek Tekocak da İsrail’in 72 milletin olduğu bir yerde bu kadar histeri nöbeti geçirmesini beklemediklerini söyledi:

“Soykırım Bakanı Itamar Ben-Gvir’in konuşmasında protestodan sonra şiddetin dozunu artırdılar zaten. Biz slogan attık, konuşturmadık onu çok fazla. Bayağı sinirlendi, açık söyleyeyim. Kendi askerlerinin çocuklarının onların yolunu gözlediğini falan söyledi. Ama çok da konuşturmadık. Buna çok öfkelendi, sinirlendi anladığımız kadarıyla çünkü ondan sonraki süreçte psikolojik baskı daha fazla yapmaya çalıştılar.

Öncesinde toplama alanı vardı. O toplama alanında diğer gemilerdeki hanımların olduğu yerde bir araya geldik. Ondan sonra bizi yeni yapılan hapishaneye götürdüler. Götürürken bize, ‘Sizi zaten Gazze’ye götürüyoruz. Gazze’ye çok yakın bir yere götürüyoruz.’ dediler. Dalga geçtiler yani akıllarınca. Ama şunu hesap edemediler bir türlü: 72 milletten insan vardı. Birçok milletvekili, sendika başkanları, aktivistler, avukatlar, her meslek grubundan insan vardı. Aynı koğuşta kaldığımız zaman onların söylediği tek şey, ‘Ülkelerimize gittiğimiz zaman İsrail’in gerçek yüzünü anlatacağız.’ Bunu belki Türkiye olarak biliyorduk ama Avrupa’da çok farklı tanınıyorlardı. Bundan sonra İsrail’in bütün imajı yerle bir oldu. İsrail, kendi sonunun başlangıcını histeri nöbetleriyle getirdi.”

‘Tepkimizi gösterince şiddetlerini daha çok artırdılar’

Aktivist Osman Çetinkaya şöyle konuştu:

“Limanlara çektikten sonra baskı şeklinde, ellerimizi kelepçeleyerek bizi sözde kendilerince aşağılayabileceklerini sandılar. Biz tepkimizi gösterince şiddetlerini daha çok artırdılar. Daha sonra bizi toplama kampına alıp cezaevine gönderdiler. En önemlisi bizim kişisel eşyalarımızı bir nevi çaldılar, bizden aldılar.

Biz elimizden geldiğince tepkilerimizi, onlardan korkmadığımızı gösterdik ve bunu hissettirdiğimizi düşünüyorum. Onların da gözlerinden zaten okunuyordu.”

‘Çıplak arama yapıldı’

Aktivistlerden Ayçin Kantoğlu şunları dedi:

“Yapılması gerekeni yaptık ve geldik. Korkmuyoruz onlardan. Son derece ahlaksızca işler yaptılar. Bizi yani kadın mahkumları koydukları yere büyük bir bez pankart hazırlatmışlar. Üzerine Gazze’nin son halini bastırmışlar. ‘Gazze’ye hoş geldiniz’ yazmışlar, bu kadar ahlaksızca bir işti. Adeta suçlarını üzerlerinde taşıyorlar.

Biri bana, nereden geldiğimizi ve nerede olduğumuzu sordu, Muğla’dan geldiğimi söyledim. ‘Şimdi nerede olduğunu biliyor musun?’ dedi. ‘Beni kaçıran sensin. Dolayısıyla nerede olduğumu senin söylemen lazım, neredeyiz?’ dedim. ‘İsrail’desin, artık Gazze Mazze yok farkında mısın?’ dedi. Ben de şöyle bir müstehzi (alaycı) ona güldüm.

Bizi bir kafese kapatmışlardı. Gerçekten bir hayvan, bir köpek kafesiydi, kadınlar hep beraber orada duruyorduk. Ben-Gvir yanımıza gazetecilerle geldi ve beyanat vermeye çalıştı. Anlayabildiğim kadarıyla ‘Bunlar Kudüs’ün çocuklarına acımıyor’ vesaire dedi. Biz, Ben-Gvir’i ‘O koca çeneni kapat soykırımcı pislik’ diyerek protesto ettik. O, hapishane koşullarımızı daha çetrefilli hale getiren bir slogandı. Hiç pişman değilim o sloganı attığımız için. Bence doğrusunu yaptık. Beş kişilik hücrelerde 15 kişi kaldık. Duvarlarda kanla yazılmış yazılar vardı, hepsini okuduk. Annelerin, hücrelerin duvarlarına evlatlarının ismini yazdığını gördük. Aslında Filistinlilerin yaşamış olduğu şeyleri bir nebze olsun yaşamış olduk. Temiz su vermediler, tuvaletlerden su içmemizi söylediler, 40 saate yakın yemek almadık.

Kantoğlu, İsrail askerlerinin kendileriyle birlikte alıkonulan iklim aktivisti Greta Thunberg’e vurduğunu görenlerin olduğunu, Thunberg’in elleri arkadan İsrail bayrağıyla bağlanarak yürütüldüğünü aktardı:

“Çıplak arama da yapıldı, her şeyi çıkardılar. Hemen hemen her kontrol noktasında defalarca arandık. Ağzımızın içine, dişlerimizin arasına baktılar. Bize terörist muamelesi yapmaya çalıştılar ama bizler suçlu olmadığımızı her seferinde onların yüzlerine haykırdık. Bizlerin suçlu olmadığını, herhangi bir yasayı çiğnemediğimizi, aksine yasayı çiğneyen tarafın onlar olduğunu, bizi kaçırdıklarını yüzlerine söyledik. Eğer arzu ettikleri bizi sindirmekse o konuda başarılı olamadılar. Son ana kadar sloganları kesmedik. Bizi attıkları yerin yüksek korunaklı bir cezaevi olduğu söyleniyor. Orayı da sloganlarla inlettik.”

Aşağıdaki videodan faydalanarak yelekleri yaptım sizlerde faydalanabilirsiniz.. 

26 Eylül 2025 Cuma

Barbaroslar Dizisi ve Özeleştirim

Eylül 26, 2025 3 Comments


Tarih okumalarını her zaman çok severim ve hayatıma anlam katar. Düşünüyorum da acaba sizlerde benimle aynı fikirde misiniz? 

Tarih dizileri her ne kadar kurgu olsa da insanı gerçeği öğrenmeye doğru bir merak uyandırıyor. Her ne izliyorsam yarışma ya da dizi olsun cep telefonu elimde bir ön araştırma mutlaka yaparım. Talha Uğurluel'in programlarına da bakarım izlediklerim ne kadar doğru diye :)

Bir Rum anne ve Selanikli bir babadan tarihe yön veren dört tane mücahid doğuyor. İshak, Oruç, Hızır ve İlyas.. Yanlış anlamayın Rum veya Selanikli diye küçümsemiyorum ama din mücahilerinden bir silsile olmamasına rağmen nasıl böyle bir başarı elde etmişler ve dinimizi ne kadar biliyorlardı bizler ihtisas yapıyoruz yine de olmuyor!

Kendimi sorgulamadan edemiyorum. Ben dini eğitim verirken tarihi gerçekleri de talebelerimize anlatırım ama bakışlarda o mücahide enerjisi yok.. Tarihe baktığımızda her zaman maddi sıkıntılar olmuştur ama hiç bir zaman dini ve manevi değerlerin önüne geçmedi.. 
Dini milli ve manevi değerlerin önemi fark edilmedikçe ne kadar öğrensek ve öğretsek de değişen bir şeyler yok..

Onlar zamanın reisleri oldular ölümden korkmadılar takdiri ilahi diyorum müdahale edemediğim ve anlayamadım durumlara.. Bir davaları vardı ve Allah, hak olan davalarına yardım etti. Yani seferden sorumluydular zaferden değil. Bunun bilincinde oldukları için zafer kazandılar.. Ya şehid Ya Gazii!  

Nasıl reis yetiştirilir onlara sormak isterdim.. Bizler reisler değil baltaya sap bile yetiştiremiyoruz.. En iyi okullara da gitseler çocuklarımızı maalesef milli ve manevi değerlerinden habersizler..

Aile yapısı bozuldu daha doğrusu insan bozuldu ortada görünen kalabalıklara bakmayın dışı insan içi ne olduğu belli değil! Mevlana hazretleri, talebelerinden biriyle yürürken, yol kenarında birkaç köpeğin sarmaş dolaş uyuduklarını görürler.
Yanındaki talebesi:
-Güzel bir kardeşlik örneği, der. Keşke insanlar da bundan ibret alsa.
Mevlana, tebessüm ederek karşılık verir:
-Aralarına bir kemik atıver de, gör kardeşliklerini.

Bizde de bir trafiğe çık. Ne canavarlar çıkıyor ortaya...
Neyse lafı çok uzattım galiba :)
Rabbim hayırlı olan dualarımız kabul eylesin..

Cumanın hayrı ve bereketi üzerlerimize olsun... 
Hayırlı cumalar  

 

16 Eylül 2025 Salı

Yavrularımızın kulağına kötü sinekler kaçmış diyebilir miyiz?

Eylül 16, 2025 10 Comments

 

Herkese merhabalar 

Birkaç gündür küçük çocuklarda suç işleme oranının arttığını görüyoruz. Marketleri, çöpü ateşe verme teşebbüsleri var. Sanki internette ya da oyunlarda bunları tetikleyen birileri varmış gibi geliyor bana yaptıklarının bir oyun ve eğlence olduğunu sanıyorlar gerçeklikten bu kadar kopmuş çocuklarımız ve ebeveynleri... Allah muhafaza buyursun yavrularımızın kulağına kötü sinekler kaçmış diyebilir miyiz ne dersiniz?

Bunlardan daha vahim diyebileceğim 12-13 yaşlarında bir kız çocuğu babasından şiddet görmüş video çekiyor. Konuşması tane tane gayet anlaşılır ve babasını şikayet ediyor. 

Gece 23:45 de komşuya gitmek istemiş makyaj yapmış parfüm sıkınca babası gelmiş kızmış dövmüş bir saat devamlı dövmüş miş muş yani.. Demezler mi sana gece 12 de komşuda ne işin var. Makyajlı ve parfümlü olarak.. (Kesinlikle babayı haklı görmüyorum) 

(Bizim Türk gençliğinde bu kadar makyaj ve estetik düşkünü olmalarının da önüne geçilmesi lazım bu da ayrı bir konu. Bir yaş sınırı koyulması gerekmez mi?)

Ben olsaydım demek kolay ama yinede fikrimi beyan etmek adına, komşuyu, babayı ve kız çocuğuna da incelemeye alırdım. Bu ailenin evde kuralları yok mu? Bu çocuk bu yaşa gelmiş komşuyla arkadaşlarıyla anne-babayla diyalog nasıl kurulur hiç mi görmedi ? Aile eğitimi edep ve görgü kurallarının önemi böyle acı tecrübe edilmemeli.. 

Gençlere verecekleri kararların sonuçlarını ailelerin veya yetkili merci her kim olursa olsun öğretmesi lazım.. İlla bu cocugu uyuşturucuya fuhuşa kurban verdikten sonra mı uyanacağız yaptırımlar uygulayacağız.. Ben iki üç kere dayak yediğimi hatırlıyorum ve kimseye diyemedim ailemi kimseye anlatmadım mahremiyet vardı.. 

Bu çocuklar mahremiyet duygusu bilmiyorlar dijital dünya içimizden geçti bizi paramparça etti bitirdi. Kazanılacak bir davamız olmalı! Önce ailelerin kaliteli bir eğitimden geçmek adına seferberlik ilan edilmesi lazım..Tüm okullarda eğitici annelik babalık veya aile evlat ilişkilerini düzenleyen kurslar verilmesi lazım.. Tabi bana göre demek kolay ama geç bile kalındı diyebilirim... 

Ne zaman toparlanacağız bilmiyorum.. Her şey aslına rücû eder diye bir ümit ile duaya devam.. Allah hayırlı olan dualarımızı kabul eylesin amin amin amin. 

 

11 Eylül 2025 Perşembe

On Üç Yaşam, Thirteen Lives ve Mısır Gevrekli Kurabiye

Eylül 11, 2025 8 Comments

 

8 Eylül Pazartesi günü internete kısıtlamalar gelince mecburen TRT 1’de film var mı diye baktı oğlum ve tesadüf On Üç Yaşam adlı filme rastladık. Filmi konusu gerçek olaylardan alınma gibi geldi ve kopamadım filmden sonunda da gerçek bir kurtarma operasyonu olduğu ortaya çıktı.. 

İzlerken istemsiz olarak nefesim daraldı. Onların su altındaki mücadelesi beni çok etkiledi. Ortaokul dönemlerimde Jacques-Yves Cousteau belgesellerini izler dalgıç, deniz araştırmacısı, bilim adamı olmak isterdim. Filmi izlerken o hayallerim geldi aklıma çocukluk işte gerçeklikten ne kadar uzakmışım..


Ron Howard'ın yönetmiş gerçek bir hayatta kalma mucadelesi."On Üç Yaşam" (Thirteen Lives) filmi, 2018 yılında Tayland'ın Tham Luang Mağarası'nda şiddetli yağmur ve sel felaketi nedeniyle mahsur kalan 12 çocuk futbolcu ile antrenörlerinin inanılmaz kurtarma operasyonu..
Filmi izlemenizi tavsiye ederim daha fazla açıklama yapmak istemiyorum izlenmeye değer bir film.. 
Bir tatlı atıştırmalık tarifi verelim film keyfi için tabi ki gerilim olmasın (⁎❛ᴗ❛⁎)

Mısırgevrekli Kurabiye 

 Malzemeleri
250gramoda sıcaklığında tereyağı(ya da margarin)
2 adetyumurta
1su bardağı pudra şekeri
2,5su bardağı mısır nişastası
1 paket kabartma tozu
1 paketvanilya
2-3su bardağı un (aldığı kadar)
400 gram krem çikolata
3 yemek kaşığı sıvı yağ
150 gram mısır gevreği

Yapılışı
Yumurtaları köpürene kadar çırpın. Pudra şekeri, mısır nişastası, vanilya, tereyağı ekleyin. Ardından malzemeler birbirine karışacak şekilde güzelce çırpın. Daha sonra un ve kabartma tozunu ekleyin.
Pudra şekeri, mısır nişastası, vanilya, tereyağı ekleyin ve güzelce çırpın.
Daha sonra un ve kabartma tozunu ekleyin ve güzelce karıştırın.
Tüm malzemeler bütünleştikten sonra ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın.
Pişirme kağıdı yerleştirdiğimiz tepsimize aralarında boşluk bırakarak dizin.
180 derecede önceden ısıtılmış fırına atıp pişmesini bekleyin.

Pişen kurabiyeleri çıkartın ılıyana kadar bekleyin.
400 gram krem çikolata kavonozuyla birlikte sıcak suyun içine koyun. İçerisine 3 yemek kaşık sıvı yağ ekleyin ve erimesini sağlayın.
Eriyen çikolata veya normal krem çikolatamızı bir kaseye dökün. Aynı şekilde sade mısır gevreğimizi de döküyoruz.
Kurabiyeler tek tek önce çikolataya sonra mısır gevreğine her yerine bulaşacak şekilde batırıyoruz.
İstediğiniz şekilde servis yapmak size düşüyor benden bu kadar. Afiyet olsun.
Görüşmek üzere hoşçakalın  (⁎❛ᴗ❛⁎)

5 Eylül 2025 Cuma

Söz kalpten çıkarsa, kalbe varır

Eylül 05, 2025 4 Comments

"Söz kalpten çıkarsa, kalbe varır..."

Bir bedevi Rasulullah'ın صلى الله عليه وسلم  huzuruna gelir. Elinde hurma sepeti vardır ve şiirle şöyle der:

"Ya Muhammed! sav    

Sen çölün suyusun, 

biz seninle dirildik. 

Sen gökyüzüsün, 

biz senin altında güvendeyiz."


Rasulullah صلى الله عليه وسلم  çok duygulanır,  gözleri yaşarır ve der ki:

"Söz kalpten çıkarsa, kalbe varır. Allah kalbini nurlandırsın ey Arap!"[İbn Sa'd | Tabakat 1/295]

Üslûbun güzelliği ve yumuşaklığı yanında samîmiyet de başta gelen esaslardandır. Zîrâ meşhur bir darb-ı meselde ifâde edildiği gibi:


“Söz kalpten çıkarsa kalbe kadar gider, dilden çıkarsa kulağı aşamaz.”

Yine bu hususta Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh- da:

“Kalbi ve sözü bir olmayan kimsenin yüz dili bile olsa, o yine dilsiz sayılır.” buyurmuştur.

Samîmî bir kalpten yumuşak bir üslûb ile sâdır olan tatlı sözler, ahlâkî olgunluktaki yüksek seviyeyi gösteren alâmetlerdir. Bu olgunluk hâli, kişinin şahsına karşı yapılan kabalık, eziyet ve cefâlara sabretmesini ve hatâlar karşısında affedici olmasını îcâb ettirir. Dolayısıyla tatlı bir dil ve yumuşak bir üslûp sâhibi olmak, zor, lâkin feyizli ve bereketli bir yoldur. Allah cümlemizi kalpden samimi konuşanlardan ihlaslı kullarından eylesin görüşmek dileğiyle..

اللهم صلي وسلم على نبينا محمد...

2 Eylül 2025 Salı

Hoşgeldin Mevlid ayı

Eylül 02, 2025 3 Comments

Ömür sermayen çok sıcak bir günde pazarda buz satıcının elindeki sattığı buz gibi eriyip gidiyor. Nice mubarek geceler eriyip su gibi aktı gitti hayatımızdan.. Yarın Peygamber Efendimiz sav in dünyaya teşrif ettikleri 12 rebîü’l-evvel oluyor aynı zamanda vefat tarihide olduğunu biliyor muydunuz? İslam aleminde mevlid kandilleri özenerek kutlanırdı maalesef şimdi o hassasiyete sahip çok az kişi kaldı..
Osmanlı zamanında Mısırda geçen bir olay halkın içinde hikaye olarak dillerde kaldı..

*🌹Zamanın birinde bir hanım bütün sene boyunca hazırlanır, Rebi-ül Evvel ayı geldiğinde 
"PEYGAMBER (sav) EFENDİMİZ'İN doğduğu aydır" diyerek bu ayda mevlidler okutur, Kur'an'lar okutur ve ziyâfetler verirmiş.

Onun da Yâhudi bir komşusu varmış. Merak ediyor eşine soruyor.
Bu hanım her sene neden bu ay da böyle ikramlar veriyor? 

Deyince eşi daha bilgiliymiş diyor ki 

"Onların inandıkları PEYGAMBERLERİNİN doğduğu aydır bu ay!. Bu aya hürmeten teşekkür için bu ay da Kur'an'lar okutur, ziyâfetler verir deyince ,

Hanımının çok hoşuna gitmiş.

"Ay ne kadar güzel" diye geçirmiş içinden
Yâhudi Hanım o gece rüyâsında komşusunun ziyâfetine gittiğini görür kapıdan girer bakar ki

Kur'an'lar okunuyor, yemekler yeniliyor, çok hoşuna gidiyor. Hayran hayran bakarken o anda kapı açılır. İçeriye yüzü güneş gibi parlayan, arkasında da yüzü ay gibi parlayan bir takım insanlar içeriye girer, onlara bakar bakar sonra en arkadan gidenin koluna yapışır. 

"Siz kimsiniz?" diye sorar.
O zatta "Önden giden âhir zaman Nebisi MUHAMMED MUSTAFA'(sav) Bizler de onun sahabeleriyiz. Burada ne işiniz var diye sorunca!.. 

"Bu Hanım her sene Rasûlullâh'ın doğduğu aydır diye hürmet ederek bu ayda Kur'an'lar okutup, ziyâfetler verdiği için PEYGAMBER EFENDİMİZ'de her sene memnuniyetinden bu eve bizi de alır ziyârete gelir" deyince hanım'ın çok hoşuna gider ve der ki 

"Ben de böyle ziyâfetler versem bana da gelir misiniz"? deyince o 

"Bunu RÂSÛLULLAH'A sor" diye Söyler.

O Hanım ön tarafa gider.

"Yâ MUHAMMED!.." Diye seslenir.

PEYGAMBERİMİZ şöyle dönünce Hanım der ki 
"Ben de böyle ziyâfetler versem bana da gelir misiniz" diye sorar.
RASÛLÜLLÂH EFENDİMİZ "bir şartla" der.
"Nedir efendim" deyince

🌹"Müslüman olman şartıyla" der ve

Hanım orada Kelime-i Şahâdet getirerek Müslüman olur.O heyecanla uyanıverir etrafı nur içerisinde kalmıştır.
Hiç önemsemediği ezanı Muhammediyeyi gözyaşları içerisinde dinler ve içinden şöyle söyler.
"Şu Bey evden bir an önce gitse de ben de bir an önce ziyâfet hazırlıklarına başlasam" diye düşünür.
Eşi tam kapıdan çıkacak, arkasını döner,
"Hanım akşam vereceğin ziyâfet için ne lâzımsa söyle de alayım"der.
Hanımı hayretle bakar.

"Sende mi" der!..

"Evet ben de senin dün gece gördüğün rüyanın aynısını gördüm .
Ben de Müslüman Oldum."

 "RASÛLÜLLÂH (sav) EFENDİMİZ dedi ki !Sen eşinin dediklerini yap, ona yardım et. Ben sizin eve de geleceğim"

"Haydi söyle ne lâzımsa alalım dedi.."

 NE KADAR GÜZEL BİR ÂDET kelimesi;


❗Önce müslüman olmalarına,

❗Sonra Rasûlullah Efendimiz'i rüyada görülmesine,

❗Sonra da evlerinin

Rasûlullah Efendimiz ve 

Ashâbı tarafından

ziyâret edilmesine vesîle oluyor.


🌹Kıssadan hisse:🌹

Bir Yâhudi sadece

❗"Ne kadar güzel bir âdet" diyerek,

bizim kutladığımız kutlu doğum gününe

muhabbet duyuyor, gıpta ederek bakıyor!


❗Bu duygu ve düşüncelere hürmeten


🌹Allah'ın rahmeti,


🌹İslâm'ın şerefine

🌹 PEYGAMBER EFENDİMİZE (sav) ümmet olabiliyor da...

❗Peki ya biz?

🌹Yılbaşı kutlayıp, hindi alarak, çam ağacınıda salonun baş köşesine oturtarak, Hristiyanlara özenmiş olmuyor muyuz?

❗Peki ya biz?

🌹Sevgililer günü adı altında,  haramlara dalan şu gençliği sadece seyrederek, gavurların adetlerini benimsemiş olmuyor muyuz?

❗Peki ya biz?

🌹Anneler günü,

🌹 kadınlar günü adı altında

🌹batının uydurduğu, 

❗ sadece harcamak ve satınalma, psikolojisinin dikte edildiği günleri benimsemiyor muyuz?


❗Peki ya biz?

🌹Doğum günlerimizde


❗pastanın üstüne dizipde üflediğimiz o mumlar kimin adeti dersiniz?


🌹Bir Yâhudi "Ay ne kadar güzel bir âdet" diyerek

🌹İslâm ile müşerref olabiliyor da,

❗Bizler gavurların âdetlerini, bayramlarını benimseyerek ne yaptığımızı zannediyoruz!..

Hayırlı kandiller diliyorum görüşmek üzere inşallah :)

23 Ağustos 2025 Cumartesi

Ruh yorgunluğu hiçbir şeye benzemiyor..

Ağustos 23, 2025 4 Comments

Kendimi çok yorgun hissediyorum. Ruh yorgunluğu hiçbir şeye benzemiyor.. Bedenime bile ağırlık çöküyor. Elim kolum kalkmak istemiyor. Gücümü toparlayıp klavyenin başına geçip dertleşmeye karar verdim.. 

Ruhum hiç bir teselliyi kabul etmiyor. Her bir sözüme zıt beni kızdırıyor. Sen kimsin? Sen bir hiçsin! Ağzının payını almadın mı? Yeter artık!...

İnsan ne zaman zayıftır biliyor musunuz? Kime sevgiyle şefkatle merhametle yaklaştıysa ve emek verdiyse en gafil olduğu andır. Dikkatli ol vefasızlık yakındır. Bazı vefasızlıklar iki kişi arasında kalır bazıları da bir çok insanı içine alır.. Bir arkadaşımın eşi vefat etmişti ve ben bir hafta hemen hemen her gün evine gidip Kur'an okudum teselli ettim. Sonrasında kırkı okunacak bugün için bir hafta önceden sözleştik 

"Tamam, gelinimi de alıp geleceğim merak etme" dedim. 

Bugünde iyi ki gelinim yanımda değildi. Ne kadar şükretsem azdır oğlum ailesini aldı tatile gittiler bende annemle gittim.

Başka bir hoca çağırmış annem de bende şoklardayım. Ben kendisini odadan dışarı çağırdım.

"Hocamı çağıdın"

"Evet birbirinize yardım edersiniz"

"Bir sürüde iki çoban olmaz"

"O olsun sen ona yardım et."

"Tamam"

Hem benim komşum, herkesi toplamışsın, bende hem sohbet vereceğim Tefsir kitabımı da götürdüm hem de Kur'an kursumuzdaki etkinlikleride anlatarak hoş muhabbetle mahallemle bu vesile ile iletişime geçeceğim diye sevinirken çok üzüldüm.. 

Birde üstüne üstlük yaptığı durmadan "canım sende oku lütfen ben senin sesini de beğeniyorum" demesi istemeden de olsa gömmesi daha da üzdü.. 

Simdi cenaze Kuran'ları görsel şov haline gelmiş.. Kur'an okuyan hoca hanım mikrofonik bir ses acaip makamlı okuyor kulağa hoş geliyor ama gırtlaktan aşağı inmiyor. Bana da oku dediklerinde benim okumamda yapmacık yok düz ve tecvidli okurum diğer hocanın yanında benm okumam çok zıd oldu. Makamlı okuyan arkadaşlarım var ama bu başka sanki bir salonda anons yapan bir spikere tabi olmuş ve ben Kur'an'a saygısızlık yapıldı da ben müdahale edemediğim gibi onlara ayak oldum diye geldim namazda secdede kendimi tutamadım ağladım. Ne günlere kaldık Kur'an'ın hakkını veremediğim gibi bende saygısızlık yaptım mesele suret değil sirettir. Ömrümü Kur'an'a zikire vermiş biri olarak gittim dilinde fetvalar sözden kalbe inmeyen bir sohbet daldan dala konan bir kuş misali, belli bir konusu yok aklına geleni anlatan bir hocaya tabi oldum..

Eve girdiğimden beri ölü gibiyim kendimi bir hiç gibi hissediyorum. Yazıklar olsun bana inandığım gibi yaşadığımı sanıyordum ama değilmiş. Bundan sonra çıkarlarını üzüntü stres ve arkadaşlık maskesiyle örtenlere fırsat vermeyeceğim.. Uzun zamandır da vermemiştim ama dediğim gibi gaflet yakaladı beni..

İnsanlar gerçekten canavarlaşmış ne ölüsüne üzülüyorlar ne doğuma seviniyorlar. Her şey yapmacık ve bir çıkar maskesiyle örtülüyor. Ben bugün oraya gelinim ile gitseydim ne kadar mahcup olacaktım. Onu hoca olarak yetiştiriyorum mevlid Kur'an okuyor sohbette azar azar başlattım. Namaz abdest gibi cemaatle muhatap olup acemiliği atmasına yardımcı oluyorum. Bugün gelseydi hevesi kırılacaktı. 

Kur'an'dan sonra hediye paketinde cüz ve tespih dağıtıldı. Evler cüzler ve tespih dolu oraya verdiğiniz masrafla bir yetim giydirin bi sorun nasihat alın kafalarına göre görsel şov!!!

Neyse olan oldu geçen zamanın hayır ve bereketini Rabbim üzerlerimize kalplerimize indirsin. Şerlerin cümlesinden muhafaza buyursun..amiin..amiiin.. Hâlâ içim yanıyor burada anlatmama rağmen Allahım selamet ve afiyet ihsan eyle amiin amiiin..

Rabbim hakiki müminlerden eylesin cümlemizi.. Görüşmek dileğiyle..


19 Ağustos 2025 Salı

Örgü Baza Örtüsünü nihayet bitirdim, crochet blanket,

Ağustos 19, 2025 8 Comments

Herkese merhabalar nihayet bitirdim el emeği göz nurum ❣◕ ‿ ◕❣
Abdestsiz ve bir cüz okumadan elime asla almadım ve torunum için çok severek yaptım. Henüz beş yaşında belki emeğin kıymetin farkında değil ama gelinim farkında ve o da çok mutlu oldu. Tasarım tamamen bana ait renkler ve motif seçimi de dahil.. 
📜Rabbiniz aranızda tercüman olmaksızın hepinizle konuşacaktır. Öyle ki kişi sağına bakacak dünyadayken ahirete gönderdiklerinden başka bir şey göremeyecek, soluna bakacak yine aynı şeyleri görecektir. Önüne bakacak karşısında cehennemden başka bir şey göremeyecektir. O halde artık bir hurmanın yarısı ile de olsa (sadaka verip) kendinizi cehennem ateşinden koruyun. Bunu da bulamayan tatlı sözle de olsa kendisini ateşten korusun.

(Buhari, Nikah 1, Müslim, Nikah 5)
 Allaha emanet olun sizleri Allah için seviyorum...

17 Ağustos 2025 Pazar

Kendini kendine şifa olarak yetiştir..

Ağustos 17, 2025 2 Comments

Kendimizi şifa olarak yetiştirebiliriz biraz çabayla...
Çevremizde her yaşta insan var. Kalbini açıp bakamıyorsun ama davranışları ilgimizi çekiyor bizler de davranışlarımızı onlara göre geliştiriyoruz. Öyle hanımlar var her söyleneni üzerine alıyor bazıları da hiç oralı bile olmuyor. Bazı çocuklar var her hareketinden hangi bağın gülü ya da dikeni olduğunu belli ediyor. 
Sohbet sonrasında duyumlar alıyorum kelimelerimiz birine dokunuyor bir daha gelmiyor.

"Neden gelmiyor?" diye sorduğumda mutlaka darılacak bir şeyler buluyorlar.. 
Sebepler çok..

Dinlediğimiz sohbetler bizi inşâ etmeli başkalarının kusurlarını değil kendi kusurlarımızı görmemize yardımcı olmalı.. Şu ne biçim Müslüman demek yerine ben şu eksiğimi tamamlamalıyım diyerek azmetmeli.. İlk inen sûrelerden Beled Sûresi 10.ayette "Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi? Biz ona iki de yol gösterdik".buyuruyor Allah-u Teâla:

Bu ayeti şöyle anlatıyorum hanımlara:
"Biz ona iki göz verdik yani; bakışlarda edeb olmalı, gördüğüne güzel anlam yüklemek ve harama bakmamak. Hakkı hak görüp ona tabi olmak ve batılı batıl görüp ondan sakınmak.. Bir dil verdik yani; az konuş (hikmetli konuş) çok sus.. Biz ona iki de yol gösterdik yani; Ebû Hureyre (radıyallahü anh)'nin de, "Bu iki necd (yol), hayır yolu ile şer yoludur. Şer yolu, size hayır yolundan daha sevimli ve güzel gelmesin" dediği rivayet edilmiştir. Bu manaya göre ayet, tıpkı, İnsan Sûresi'ndeki, "Biz onu iki yola sevkettik, ister şakir olur, ister nankör" (İnsan, 76/2) ayeti gibi olmuş olur. 
Bizler için Allah-u Teâlâ kolaylaştırıyor neyi mi? Hayırla meşgulsek hayrı şerle meşgulsek şerri.. O nedenle istikametimize bakalım yönümüzü nereye çevirdik?

Nukeym ibn Hizam, müslüman olduktan sonra, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'e,

"Bizler, cahiliyye dönemimizde de, bir takım iyi amellerde bulunuyorduk. Şimdi, o iyi amellerimizden ötürü, bizim için bir mükafaat var mı?" deyince,

Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), "Yaptığın o iyi şeylerden ötürüdür ki, müslüman oldun..." buyurmuştur.
Yani istikametinizi sadık ve merhametli bir insan olarak devam ederseniz Allah iman edenlerin safına katar inşAllah..

Fahreddîn Râzî tefsirinde şöyle açıklar: 
Kaffâl, "Esas te'vil ve tefsir birincisidir" der, sonra da bunun delilini getirerek şu izahda bulunur. 
"Değersiz sudan (meniden), düşünen bir kalb, söyleyen bir dil yaratmaya kadir olan, yarattığı şeyleri yok etmeye de kadir; mahlukatının gizlediklerini bilendir. Deliller böylesine netken, buna iltifat etmeyenin ne mazereti olabilir. Allah'ın nimetleri böylesine çok iken, Allah'ı inkar edenin, ne delili ve mazereti olabilir. Allah'a ve O'nun dinine galip gelme uğrunda, o malı ona veren ve ondan istifade imkanını da ona veren Allah iken, malını harcayanın ne gerekçesi olabilir."

Sevgi ile kalın görüşmek üzere 🌷

5 Ağustos 2025 Salı

Midye Börek ve Birkaç Kelam

Ağustos 05, 2025 6 Comments

Herkese merhabalar sizlerle mutfağımdan midye börek tarimi paylaşmak istedim.. 
aşağıda tarifi var.
Üstte mavi gök çökmedikçe, 
altta yağız yer delinmedikçe, 
kim bozabilir senin ilini ve töreni! " 
-Bilge Kağan. 
Bu söz beni çok etkilemekte ve umarım dua ediyorum vatanımızın her karış toprağının değerini bilip onu koruyabilmeyi bizler ve gelecek nesillerimiz de başarsın tabi onlara bir vatan bırakabilirsek... 
Orman yangınları hepimizi derinden üzdü ve ben Sakaryalıyım, Bursaya mı Bileciğe mi İzmir'e mi hangisine üzüleyim ? 
Allah bu millete uyanmayı ve topraklara hakkıyla sahip çıkmayı nasip eylesin.. 
Ormanların ne kadar bakımsız ve ilgisiz olduğunu da o kadar masum canı kaybettikten sonra öğrendik. Mesele kaybetmeden kıymet bilmek! 
Allah merhamet eylesin bir daha yaşanmasın inşallah. Amiiin..
Bu günün gençlerine "Oğlum kalk namaz kıl ? Senin yaşında Fatih Sultan Muhammed Han İstanbul'u fethetmiş sen bir namaz için kalkamıyorsun" dediğimde 
"Onlar padişah çocuğuydu" diyor.
 "Oğlum onlar kardeşleriyle de mücadele etti tahta geçtiler namazlarını da kıldılar." diyorum. 
Yani şunu demek istiyorum gençlerimize namaz kılmak İstanbul'u fethetmek kadar zor geliyor varın gerisini siz düşünün.. 
Dünyadan gelen haberlere bakıyorsunuz
  "Ohio Üniversitesi'nde, ABD polisi kampüste namaz kılan öğrencilere saldırdı. Soykırımcı İsrail’e karşı eylemlerin devam ettiği Ohio Üniversitesi'nde Müslüman öğrencileri polisten, akademisyen ve öğrenciler korudu."
Peygamber Efendimiz sav şöyle buyuruyor:
“Sizden kim bir kötülük (münker) görürse onu eliyle değiştirsin; 
buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; 
buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin 
ki bu imanın en zayıf derecesidir.”
Biz de anca bunu yapabiliyoruz artık :(


Malzemeler
6 adet yufka
İç harcı için; pırasa, zeytinyağı, tuz, kırmızı toz biber, pul biber, karabiber ve üzeri için haşhaş 
Yufkaları ıslatmak için; süt, sıvıyağ ve bir adet yumurta


Yapılışı
Öncelikle iç harcı hazırlayıp ılıtın. Bunun için tencereye zeytinyağını koyun ve yıkayıp doğradığınız pırasaları ekleyip kavurun. Pırasalar yumuşayınca içine baharatlarını koyup ocağın altını kapatın.
Yufkaları ıslatmak için süt, sıvıyağ ve yumurtayı güzelce karıştırın.
Her bir yufkayı 4 eşit parçaya bölün ve resimde olduğu gibi midye şekli verin. Bütün yufkaları hazırladıktan sonra üzerlerine kalan sütlü harçtan ve yumurta sarısından sürüp haşhaş ya da çörekotu serpin.
180 derecelik fırında pişirin. Afiyet olsun…

Çok yakında görüşmek dileğiyle 🌷 (◕‿◕✿)


22 Temmuz 2025 Salı

Örgü Battaniye ve Kâfîrûn Suresi fazileti

Temmuz 22, 2025 4 Comments

 

Herkese merhabalar 
tek kişilik baza örtüsü ördüğüm için çok sık yayın yapamıyorum.. Bitirmeye az kaldı kenar örgüsünü püsküller takarak tamamlayacağım o zaman çok daha göz alıcı olacağını umuyorum :) 

Bu blogu açarken daha faal bir yer olarak düşünmüştüm ama günlük meşguliyetler bilgisayara oturmama engel oluyor. Mesleğim gazete köşe yazarlığı olsaydı demek ki aç kalırmışım :))
Halbuki her şeye bir fikrimiz var ama yazmayı alışkanlık haline getirmem lazımmış :)
Bu yayınımızı da bize faydalı olacak ilimle taçlandıralım inşallah :)

Kafirun Suresinin Fazileti

Kâfirûn sûresinin faziletiyle ilgili olarak Hz. Peygamber (s.a.s.), “Kul hüvellahu ehad Kur’an’ın üçte birine denktir, Kul yâ eyyühel-kâfirûn ise dörtte birine denktir” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 10) buyurmuştur.

Yine Peygamber (s.a.s.) Efendimiz sahâbeden birine; “Uyumak üzere yatağına yattığında Kul yâ eyyuhel-kâfirûn sûresini oku; bunu okursan şirk inancına sapmaktan korunursun” diye tavsiye etmiştir. (Ebû Dâvûd, Edeb 97-98; Tirmizî, Da‘avat 22)

Sizden kim bir kötülük (münker) görürse onu eliyle değiştirsin; buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin; buna da gücü yetmezse kalbiyle buğzetsin — ki bu imanın en zayıf derecesidir.”(Müslim, İmân 78).

Çok yakında görüşmek dileğiyle 🌷 (◕‿◕✿)

1 Temmuz 2025 Salı

Zamanla neler öğreniyor insan,

Temmuz 01, 2025 4 Comments

:

• Dünyanın cennet olmadığını,

• Herkesi ikna edemeyeceğini,

• Tek başına yol almayı,

• Büyük sözler etmemeyi,

• Başkalarını kınamamayı,

• Her şeye yorum yapmamayı,

• Herkesle yola çıkmamayı,

• Herkesi memnun etmemeyi,

• Daha çok tahammül etmeyi,

• Kalabalıkların değil, hakikatin peşinden gitmeyi,

• Ve en çok da:

.." Sadece Allah’tan istemeyi"

(✿◠‿◠)


Bir hadis-i şerifte, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle demiştir: ... 

"Küçük bir çocuk iken ben dedem Abdülmuttalib'i kaybetmiştim. Açlıktan nerdeyse ölecek vazıyete geldim. Nihayet Allah beni ona kavuşturdu". Bu hadisi, Dahhâk nakletmiş ve Abdulmuttalib'in, Kâ'be'nin örtüsüne yapışarak şöyle dediğini rivayet etmiştir:

"Ya Rabbi çocuğum Muhammed'i Bana geri ver. Ne olur onu bana geri ver ve bana lütufta bulun."
Abdülbuttalib bu beyti-duayı tekrar ederken, devesine binmiş ve kucağında da Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) olduğu halde, Ebû Cehil gelir ve şöyle der:

"Senin bu oğlundan neler gördüğümüzü sen bilemezsin?" dedi. Bunun üzerine Abdulmuttalib,

"Bu da niçin?" deyince, Ebû Cehil şöyle dedi:

"Ben devemi çöktürdüm, onu terkime bindirdim, ama devem bir türlü kalkmadı. Ancak onu kucağıma alınca kalktı. Böylece bu deve adeta, "Ey ahmak adam, imâm (lider) budur. Öyle ise, daha nasıl muktedinin (uyanın) arkasında durabilir" dedi."

İşte bu cümleden olarak İbn Abbas (radıyallahü anh) da, Cenâb-ı Hakk'ın, Hazret-i Musa (aleyhisselâm)'yı düşmanının elinde koruyup muhafaza ettirdiğinde, Musa (aleyhisselâm)'ya yaptığı gibi, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'i de dedesine, düşmanının eliyle getirmiştir.

Fareddîn Râzî Tefsirinden 

20 Haziran 2025 Cuma

Acısız tada, risksiz başarıya ulasilmaz

Haziran 20, 2025 2 Comments

 


İmam-ı rabbani hazretleri der ki ;

TAD  ACIDADIR!..

Acının, acılığını unutup oradan tada ulaşabilmek.

 Acısız Tada 

 Risksiz başarıya 

 Sıkıntısız feraha ulaşmak           

 Mümkün değildir.

Koyun derisi tabakhanede tabaklanıyor dönüşümle tertemiz  yumuşak bir halıya dönüşüyor ..


Mesnevide geçer  

Mevlânâ der ki ;


Birisi gelip toprağı çapalamaya başladı. Orada bulunan ahmağın biri de dayanamayıp söylenmeye başladı. 

Burayı ne diye çapalıyorsun. Buradaki toprağı kazıp ne diye darmadağın ediyorsun!..

 Çiftçi ona şöyle cevap verdi.

 Yürü git kendi işini benimle de uğraşma. 


"SEN YAPILMAYI  YIKILMADA GÖR... YIKILMADAN YAPILMA OLMAZ!... 

Toprak darmadağın edilip çapalanmasaydı güller nasıl biterdi. 🌹🌹🌹


Yaralar önce neşterle deşelenir ,sonra iyileşir .

❤‍🩹❤‍🩹


Marangozunda kasabında terzinin de yapmaktan evvel  işi kesmek parçalamak değil midir.

Toprak kazılır buğday yetişsin diye..

Buğday öğütülsün un olsun diye.

Un  yoğrulur fırında pişirilir ekmek olsun diye .

Ekmegi yer insan ibadete kuvvet olsun diye .

Zorluklar dertle acılar, insana verilir ki

İNSANİ KÂMİLE ULAŞSIN DİYE....

5 Mayıs 2025 Pazartesi

Rabbine sığınan kimse yarı yolda kalmaz..

Mayıs 05, 2025 6 Comments

İmâm-ı Gazâlî “rahmetullahi aleyh” buyuruyor ki: 

Halîfe Ömer “radıyallahü anh” şehîd olunca, Abdüllah ibni Ömer, Sahâbe-i kirâma dedi ki: 
"İlmin onda dokuzu, Ömer “radıyallahü anh” ile berâber öldü!". 

Ba’zılarının bu sözü anlamıyarak durakladıklarını görünce, 
"İlmden maksadım, Allahü teâlâyı bilmekdir. Abdest ve guslün bilgileri değildir" buyuruyor.

Buhâriyyi şerîfde, Abdüllah ibni Ömer “radıyallahü anhümâ” diyor ki, 

"Biz, Peygamber “sallallahü aleyhi ve sellem” zemânında, EbûBekr gibi kimseyi bilmezdik. Ondan sonra Ömeri, Ondan sonra da Osmânı “radıyallahü anhüm” bilirdik. Onlardan sonra kimseyi kimseden üstün tutmazdık."

Ebû Dâvüdün bildirdiğine göre, yine Abdüllah ibni Ömer diyor ki, 
"Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” zemânında bizler en üstün Ebû Bekrdir, sonra Ömer, sonra Osmândır “radıyallahü anhüm” derdik." buyuruyor..

kaynak: Siyer/İslam Tarihi/Ashabı Kiram/sa:8 

29 Nisan 2025 Salı

Bir deprem daha geçti umarım..

Nisan 29, 2025 10 Comments

 


Sözlerin bittiği gözyaşlarının aktığı bir deprem daha geldi geçti umarım.. Bizler belki daha rahatız ama çocuklar hâlâ tedirgin korku dolu kalpleri.. Uykuları düzene girmedi bi türlü :(

Benim gibi bir çok kişinin de kalbinden geçtiğine eminim bizler bir kaç gün gergin yaşadık. Soykırıma maruz kalan insanlar ne kadar zor durumda..  Onlar bu zulme nasıl dayanıyorlar Allah yar ve yardımcıları olsun.. 

Bizlerin hali içler acısı 1999 depremini de İstanbul'da birebir yaşayanlardanım. Benim o zaman ki deprem anımda ki tepkim ile şimdiki tepkim de aynı değil.. O zaman korkudan salavat çektiğimi, Peygamber efendimiz sav ismiyle çağırdığımı hatırlıyorum. Eşim çocukları toparlayamamıştı deprem bitene kadar nasibimizde yaşamak varmış elhamdülillah ama eşim bu depremi göremedi 2021 yılında vefat etti. Allah rahmet eylesin. 

Bu depremde ise oğlum üzerime kapanıyor anne bazanın önüne uzan diyerek bana siper olmaya çalışıyor. 1998 doğumlu depremde bir yaşındaydı. Her daim dualarımız yavrularımızla Allah onları başımızdan eksik etmesin.. Amiiin.. 

Diğer iki oğlumda dışardaydı Anadolu yakasında ve araçta seyir halindeyken depremi duymamışlar ama ailelerinin derdine telaşına düştüler.  Bu kadar yoğun bir nüfus yoktu 17 agustosda, millet köyüne gitmişti ama bu depremde her renkten her dilden yabancı insanlarla parkta gözyaşları içindeydik. Birbiriyle konuşan değil telefonlar kulaklarımızda sevdiklerimize ulaşmaya çalışan ama en yakınından bile haberi olmayan bireylerdik.. Komşuları bile tanımıyorum ve üç yıl bitti bu evdeyim..  

Acınacak halimiz var..

Evimin karşısında ki bina ortasından kırılmış yerlere sıvalar döküldü ve hâlâ içinde kiracılar yaşıyor..

Allah muhafaza bile bile intihar demek bu.. Dinen hasarlı eski binaya girmek de caiz değil! Bunu da hemen belirteyim.

Rabbim merhamet etti ya bi on saniye daha sürseydi 6.2 helak olmuştuk. Hem fay hattındaki enerji boşaldı hem de bizlere tekrar bir hayat daha bahşetti. Elhamdülillah.. 

 ALLAH'ım! Kalbimizi sevginle aşk ve muhabbetinle süsle.

Alnımızı ruhumuzu secde ile nurlandır. Ömrümüzü Kur'an ile güzelleştir ve bereketlendir."

Huzur dolu sağlık sıhhatli imanlı rengarenk bir ömür dilerim ama içinde karanlık olmasın!

Amin Ecmain 🤲🕋🌹☝️

8 Nisan 2025 Salı

Demek kitap varsa sen alimsin, kitap yoksa sende hiçbir şey yok

Nisan 08, 2025 6 Comments

İmam Gazzâlî bir yerden bir yere seyahat ederken yedi deve kitaplarını taşırdı. Bir seyahat esnasında eşkıyalar yol kestiler bütün develeri aldılar. 
Dedim ki "Reisinizle görüşeceğim" 
Onlarda beni götürdüler:
"Bende mücevherat para altın maltın yok. Benimki kitap, ilim ehlinde başka bir şey olmaz işinize yaramaz benim develerimi verin."
Eşkıyaların reisi:
"Eee sen kimsin mesleğin ne?"
"Ben alimim."
"Sen nasıl alimsin ki develer gidince hiçbir şey kalmıyor sende.. Alim olan develerin peşinde olur mu? Demek kitap varsa sen alimsin, kitap yoksa sende hiçbir şey yok."
Gazali diyor ki 
"Şimşek gibi vurdu bu beni ve ondan sonra kitapları açmanın ilmini öğrenmeye çalıştım meğerse ilm-i ledün imiş. 

Bizler ilim öğretmeye çalışırken tüm vaktimiz talebelere ayırıyoruz. Bize kalan zamanlarımız çok kısıtlı ev işleri ve ailemizle meşgul olabiliyoruz. Bu arada kendi ilmimizi kemale erdirmek için bir çabaya girmek hayli zor hatta imkansız hale geliyor diyebilirim..

Cuma sûresi 5 ayette meâlen şöyle buyurulur: "Tevrat’la yükümlü tutulup da onun hakkını vermeyenlerin durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumuna benzer. Allah’ın âyetlerini yalan sayan kavmin misali ne kötü! Allah zalimler topluluğunu doğru yola çıkarmaz."
Kitaplıklarımız kitap dolu hatta pdf olarak bilgisayar ve telefonlarımızda da ilim yüklü.. Ya biz ne kadarını bilip de hayatımıza geçirebiliyoruz..

Her Mülüman, Kur'an ilimlerini ve ahkamını öğrenmek, unutmamak için amel etme titizliği göstermek zorundadır. Unutmamak gerekir ki Kur'an'ın içinde tüm ilimler vardır. Bugün Nasa da Kur'an olduğu herkesce bilinen bir gerçek.. Bizde ise insanlar düşmüşler havas ilmine aman Ya Rabbi! Nasıl sihirden büyüden korunurum.. Kardeşim kendi gafletini bir görebilse fitne ile paraları cukka edenlerin elinde birer oyuncak haline gelmişsiniz.. Milletin işi gücü yok size büyü yapacak gülüyorum hallerine =))
 
Görünen ve görünmeyen alemleri hayran seyran eyle. Rabbini şükür ve tefekkür ile zikreyle ve sana verdiği imtihanları haram ve helal dairesini ihlal etmeden güzelce geçmeye çalış ve insanlara ilim ve hâl diliyle cihad eyle.. Ne o hemen hoca hoca gezip veryansın edip de sihir büyü gibi yollara başvurarak kendini de cebini de rezil rüsvay ediyorsun!

Sabır ve edep bizi bu hallere düşmekten korur. Başımıza gelenlere sabırla çareler arayıp kurtuluşa giden yolda edebimizden da ayrılmazsak işte o zaman kazananlardan olacağız. Ne mi kazanacağız? Hem dünya hem ahiret dostlarımızı kazanacağız. En büyük dost ise Allah'tır. 
O'nun rızasını kazanacağız. 
Bizi her daim dostluğundan ayırmasın. Amiiin amiiin.. 



31 Mart 2025 Pazartesi

Arıya ilk kez bal yap emri Ramazan Bayramı ilk gününde olmuştur

Mart 31, 2025 5 Comments

 

🐝 🐝🐝🐝🐝


Rivayet olunduki; 

ALLAH CC 

arıya ilk kez

 "bal yap", emrini vermesi

Ramazan-ı şerif Bayramının ilk gününde 

olmuştur.


 🐝 Arının, ilk olarak emir alıp, bal yapması,

 Bayram gününe tevakuf ettiği için, bu güzel Bayram günlerinde tatlıların yenilip 

ikrâm edilmesi,

 güzel bir adet olmuştur.

Peygamberimiz Sallallahu ve Sellem buyuruyorki; 


" المؤمن حلوة يحب الحﻻوة "


"Mü'min tatlıdır,

 tatlılığıda sever".

  

- Büyüklerimiz

 buyuruyorki;

" Bir Mü'min ne kadar yemek 

yesede, tatlı için midesinde yer bırakır"...


Ruhul beyan tefsiri

╭🌹╮

┊ ┊ ┊

┊ ┊ ✾

┊ ✾



30 Mart 2025 Pazar

HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR

Mart 30, 2025 3 Comments

 


Umutlarımızın parlayan nurları sönmesin.

Yüreklerin gizli feryadlarını işitip ferahlandıran,

Affedip cezalandırmaktan vazgeçip mağfiretiyle bağışlayan Rabbim!

Rahmetin ve  merhametinle

Hazinelerinden güzelliklerinden bahşeyle..

Lütfun ve keremin ile..

İşte bayram o bayram ola!


█▀█─█──█──█▀█─█─█
█▄█─█──█──█▄█─█▄█
█─█─█▄─█▄─█─█─█─█ 

HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR

28 Mart 2025 Cuma

Herkesin keyfi kaçtı!

Mart 28, 2025 2 Comments



Hayırlısıyla bir mübarek Ramazanı da tamamına erdirdik sayılır. Arefe bayrama da kavuşmayı Allah nasip eyleye.. Geçen sene 6 şubat depreminden önce Cübbeli Ahmed Hoca Efendinin bir videosu instagramda çok dolaşmıştı. 
Hepimizin keyfi kaçacak çok kötü şeyler olacak çok dua edelim diyordu.. Arkasından büyük felaketleri yaşadık çok olağan üstü olaylar mucizeler de yaşandı videoları hep gözyaşları ile izledik. Freni boşalmış gibi yardıma giden ağır araçları hatırlıyorum. Dört yıl önce vefat eden bir anne enkaz altında ki evlatlarının yerini gösteriyor ve kurtulmalarına sebep olmuştu. Tam tersi dramlarda yaşandı. Kayıp olan çocuklar ve büyükler...vs 

Bir iki ay önce yine Cübbeli Ahmed Hoca Efendi bir video yayınladı. Mahmud Efen hzleri rüyada görüldü. İstanbul'u çok büyük bir felaket bekliyor, deprem değil. Çok dua edelim söyleyemiyorum ama çok kötü günler bekliyor bizi boş durmayalım ibadet ve dua yapalım diye..
Benim iki oğlumda İstanbul Hava Limanında çalıştıkları için dillendirmiyorum ama korkarak ümitle ibadet ve dua ediyordum. Terör hortlamasın veya her ne gibi bir felaket ise Rabbim kolaylaştırsın diye.. 

Şuan olanlara baktığımda hakikaten çok zor bir durum.. Sokağı yönetemezsiniz bir hareket başlattılar sonu nereye gider belli değil ama şundan eminim başlatanlara daha çok zarar verecek. Yazık günah gençlerin sicillerine işlenecek.. Üç yıl sonrasına tutuşturulan meşaleler gençlerden oluşuyor farkında mıyız bilmem. 
Dualarımız ortalığın sekinete kavuşması için.. 

Ben devletimin başına Zelenski, fıtratına sahip bir küreselcinin geçmesini asla istemiyorum. Milli ve manevi hiç bir değerden haberi yok ki sahip çıksın.. Zelenski, Ukraynayı nasıl perişan ettiyse onun gibi Türkiye'yi peşkeş çekeceğini düşünüyorum. Ve dünya da bir ilk, teröristlerle iş yapan ve kendi parti meclis üyelerinin şikayetleriyle tutuklanan arsız yolsuz birisini savunmak için sokağa dökülen insanlar.. 

Vay ki ne vayyy! Bu can bedende bunu da gördü !!! 

Ben gelecek nesillere milli ve manevi değerlerimizle yoğrulmuş bir vatan bırakmak istiyorum. Cennet gibi bir vatanı cehenneme çevirenleri de Rabbime şikayet ediyorum. Camiye oruca ezana yapılan saygısızlıkları da kınıyorum! 
Allah'ım bu vatan kolay kazanılmadı. Layık olmayanları istemeyen ve zarar verenleri nereye gitmek istiyorlarsa oraya gitmelerini kolaylaştır zorlaştırma amin.. Bu vatanı ve İslam beldelerini muhafaza eyle. Arızî ve semai tüm bela ve musibetlerden koru.. Tüm güvenlik kuvvetlerimizi de meleklerinde hıfz eyle ..

Allah'a emanet olalım şimdiden Hayırlı bayramlar 🌷🌹



22 Şubat 2025 Cumartesi

Palet Kurabiye ve Duaların Kısa Özlüsü

Şubat 22, 2025 8 Comments

 


Dışarda kar var maharetli eller mutfakta yoğunlaşıyor..
İlham geldi çocuklar için palet şeklinde kurabiye yaptım.. 😋


Malzemeler
150 gram margarin ya da tereyağı
1 yumurta
1 su bardağı nişasta
1 su bardağına yakın pudra şekeri
1 paket vanilya
Yarım paket kabartma tozu
3 su bardağı kadar un kontrollu olarak göz kararı koyarım)
Bonibon şekerler 

Yapılışı:

Tüm malzemeleri kabımız da güzelce yoğuralım, kulak memesi dediğimiz kıvam gelince kadar. Daha sonra tezgah üzerine çok ince de olmasın kalın da olmasın o şekilde yayalım kalıp kullanmadım 
Elimle şekil verdim..
Fırında çok tutmadım erimesinler diye ve 170 derecede pişirdim.
Afiyet olsun..

RESÛLÛLLAH (SAV) HZ. AİŞE'YE"DUALARIN KISA ÖZLÜSÜ"OLARAK ŞU DUAYI ÖĞRETMİŞTİR. "Allah'im! Hayırların hepsini Sen'den isterim. Acilini ve acil olmayaninı, bildiğimi ve bilmediğimi. Bütün kötülüklerden de Sana sığınırım. Acilinden ve acil olmayanından, bildiğimden ve bilmediğimden. Hz. Muhammed (s.a.v) Sen'den neyi istediyse, ben de Sen'den onlar isterim. Ve yine Hz. Muhummed (s.a.v) hangi şeyden sığındıysa, ben de onlardan Sana sığınırım. Sen'den, cenneti ve beni ona yaklaştıracak söz ve amelleri isterim. Cehennemden ve beni ona yaklaştıracak söz ve amellerden de Sana sığınırım. Amin Amin Ecmâin"

Allah hiç bir canlıyı mahsun aciz bırakmasın bu soğuk kış günlerinde...amiiin
Allaha emanet olalım..

16 Şubat 2025 Pazar

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 286

Şubat 16, 2025 5 Comments


Ağaç Eve ziyarete geldim bu sohbete katılmak istedim bir kaç cümle de ben kurayım :)

Haftanın konusu: "Bilgisayar, net, yapay zeka eğitimde kullanıldıkça öğretmenlere gerek kalmaz mı?" 

Teknoloji batıda çok hızlı ilerliyor derken şimdi doğu hızlı bir şekilde atılım yaptı diyebiliriz. Yapay zeka ile öğrenciler arasında bir köprü görevi görecek olan eğitim sistemleri ve eğitimcilerde var olacaktır. 

Yapay zeka sorulara verdiği cevaplarla da gündem oluyor. 
"İnsan dünyayı hak etmiyor. Ona zarar veriyor." diye cevap vermiş.. 

Aklıma ünlü fizikçi Albert Einstein“Üçüncü Dünya Savaşı’nı bilemem ama Dördüncü Dünya Savaşı’nda taşlar ve sopalar kullanılacak!..” sözü geliyor. 

Hollywood'a bile artık gerek kalmadı kasıtlı olarak yakıldığı söyleniyor. Çünkü yapay zekada yaklaşık beş yüz kırkbin, karakter olduğu ve onlara film yaptırılacağı vs..

Yapay zekanın sınırları bilinmediğine göre vereceği eğitimden kimse güvende olamaz. Batıda ve doğuda eğitim konusunda sistemleri yerleşik kolay kolay değiştirmiyorlar.. Oktay Sinanoğlu, Oxford Üniversitesi’nin Karatay Medresesi’ndeki eğitim sistemiyle aynı olduğunu söylüyordu.. Ama bizde doğru dürüst bir sistem yok maalesef..

Yapay zeka sanatı bitirdi, bir çok meslek dallarını bitirirken yeni yeni meslekler de zamana orantılı olarak türeyeceğini düşünüyorum. Öğretmenlikte yapay zekayla yepyeni bir çehre kazanacaktır.. 

Bizde ki KPSS yapay zekayla ne olur işte onu düşünemiyorum bile  =))

11 Şubat 2025 Salı

Bloglarda ki reklamlar ve nazar ber kadem

Şubat 11, 2025 19 Comments

Nihayet güzel İstanbul'umuza kar yağmaya başladı. Hayır ve bereket getirsin inşallah. 

Kar yağdığı zaman evlere kapanma daha çok olduğu için kitap ve ya bloglarda daha çok okuma oluyor.. Bende bu okuyucu grubundayım. 🙂

Bir şey çok merak ediyorum blogaların da reklam yayınlayan arkadaşlarımız gelir elde ediyorlar mı?

Bloglarına okumak için girdiğimde en son yayınlanan yazısını bazen reklamların arasından seçemiyorum. Bu kullandıkları şablonla alakalıda olabilir.. Okuma oranını azaltmıyor mu? 

Acizane reklam almayan bloglar bana daha özel ve daha okunası geliyor. Bloglar reklam gelirini yükseltmek için ayrı bir çaba içine girer mi bilemem ama internet siteleri bu konuda daha aktif demek ki baya reklam gelirleri var diye düşünüyorum..

"Nazar ber kadem" yürürken gaflete sebep olacak bir şeyi görmesini önlemek için bakışlarını ayaklarına odaklaması anlamında eskiden kullanılan bir deyim vardı.

Gençliğimizde hep böyle bir edep aldık aileden yürürken başınız havalarda sağa sola bakarak yürüme. Yere bakarak edepli yürü vs..  Günümüze geldiğimizde telefonla meşgul olduğumuz için çevremizde ki olup bitenden haberimiz olmuyor.. Konum ile adres aramak vs.. 

Birde yapay zeka da girdi işin içine herşey sarpasarıyor mu ? Yapay zekaya soruyorlar insan dünyayı hak etmiyor. Ona zarar veriyor diye cevap vermiş.. Dünyayı kendi yönetmeye kalkar mı? Böyle bir cevap veriyorsa ilmi siyasetten haberi yok demektir😂 Her sorulana doğru cevap verirse kendi sonunu hazırlıyor demektir.

Blogumda ki bu yazımı engelliyormuş 😳 Ben şok olurdum yani 😂

Bloglar alemi yapay zekanın neresinde bu konuyu da çok merak ediyorum!!! Yapay zeka destekli bir blog nasıl olur? 

Benim blogumda neler yapabilirim ?

İlim sonsuz derya deniz.. Yapay zeka da büyük bir ilim..

Fayda verecek ilimlere talibiz inşallah! 

Her yayınımda sizlere dini konularda kısa bilgiler vermekteyim faydalanacağınızı umuyorum :))

Peygamberimiz en asil peygamber diye Hz. (Yusuf as)dır buyurmuş. Bende araştırdım aşağıdaki bilgiye ulaştım paylaşmak istedim :)

Hadiste, Hz. Yusuf’un kendisinin, babası Hz. Yakub’un, onun babası Hz. İshak’ın ve onun babası Hz. İbrahim’in asil ve kerim insanlar olduğu ifade edildikten sonra şöyle buyurulur:

“Yusuf’un hapiste kaldığı süre kadar ben hapiste kalsaydım, oradan çıkma emrini getiren kişiye hemen icabet ederdim.”


Peygamberimiz (asm) bu sözünün ardından şu mealdeki ayeti (Yûsuf 12/50) okur:

“Elçi Yusuf’a gelince o dedi ki, ‘Efendine dön ve ona ellerini kesen kadınların zoru neydi?’ diye sor.” 

(bk. Müsned, II, 326; Buhârî, Tefsîr, 12/1, 5; Tirmizî, Tefsîr, 12/1)

Mecdüddin İbnü’l-Esir, Hz. Yusuf’un asil oluşunu nübüvveti, ilmi, güzelliği, iffeti, iyi ahlâkı, adaleti, dünyevî ve dinî riyasetin kendisinde toplanmasıyla açıklamıştır. (en-Nihâye, “krm” md.).


Yûsuf sûresi Resûlullah’a Zebûr yerine verilen ve Hz. Ömer’in sabah namazlarında okuduğu sûrelerden biridir. (İbrâhim Ali, s. 256-257) Bazı tefsir kitaplarında yer alan, 

“İnce duygulu ve yufka yürekli olanlarınıza Yûsuf sûresini öğretin. Cenâb-ı Hak bu sûreyi okuyan, aile fertleriyle hizmetçilerine öğreten kimsenin ölüm ağrılarını hafifletir, ona Müslümana haset etmeme gücü verir” 

meâlindeki hadisin (Zemahşerî, III, 331; Beyzâvî, II, 331) mevzû olduğu kabul edilmiştir. (Zemahşerî, neşredenlerin notları, bk. I, 684-685; III, 331; Trablusî, II, 499)

Kaynak: Diyanet