Hayat derslerine devam ediyorum öncelikle ders kendi nefsime...
Son nefese kadar da bu derslerin biteceğini sanmıyorum.. Hayatı anlamlandırmak adına maddeleşmeye devam ediyoruz ve bu konuda da aşırıya gidiyoruz maalesef..
Müslümanlar ya doğumda ya ölümde ya da sünnet olaylarında evlerine hoca çağırırlardı. Şimdiler de organizasyonları parayla çağırmaya başladılar.
Semazenler ilahi grupları parasız gelmiyor ve işi daha da azıttılar kadınlar en gösterişli kapalı makyajlı kıyafetlerle organize olmuşlar instagramda videolar paylaşıyorlar. En tatlı en güzel ses tonlarıyla programlarını tanıtıyorlar müşteri peşinde.. (Haram mahremlerini paylaşamazlar)
Bana geldiklerinde kaç para istiyorsunuz diye soruyorlar..
"Biz Allah Rızası için geliyoruz ücret almıyoruz"
Yüzlerinde şaşılası bir aydınlanma oluyor. Bende onlara şaşıyorum.. Biz ne ara besledik büyüttük bu din tüccarlarını..
Bende tarikata bağlıyım ve bize din tüccarı gözüyle bakarlar :( Hele fetö darbesinden sonra kimsenin kimseye güveni kalmadı..
Biz tüm hizmetlerimizde beş kuruş para almayız. Kursa talebe olmak isteyen "Kaç para aidat veriyoruz?" diye soruyorlar.
"Biz Allah Rızası için öğretiyoruz ücret almıyoruz" dediğimde çok memnun kalıyorlar ama yine de talebemiz çok az 40-50 yaş ve üzerinde geneli..
Bu cumartesi genç bir hanım kardeşimiz bebek mevlidine çağırdı. Kursumuzun sokağında ve tüm hanımlara sitem ettim.
"Kuyumcu dükkanlarının, giyim mağazalarının ve diğerlerinin vitrinlerine bakarak geçiyorsunuz.. Bizim kursun önünden geçerken neden başınızı çevirip bir kere bile olsa bakmıyorsunuz? Bi hayırlı olsun demeye bile gelmediniz ve ben çok üzüldüm. Bizler sizler için bu kursu açtık ve çocuklara değil annelere hanımlara hitap etmek istedik ama maalesef kapımızı hiç açmadınız?"
Hepsi tatlı bir tebessümle görmediklerini söylediler sohbetin mevlidin bitiminde de iki üç hanım bize de gelir misiniz diye rica da bulundular. Bende sizi beklerim inşallah tabii geliriz bizim vazifemiz ayetleri hadisleri anlatmak diyerek tatlıya bağladık ELHAMDÜLİLLAH!
Savaş kapıda diyoruz bırakın kursların talebe dolmasını camilerin tıklım tıklım cemaatle dolup secdelere gidilmesi gerekmez mi? Bizlerde ki bu gaflet uykusundan illa bir felaketle mi uyanacağız?
Allah rızkınıza kefilim ama ahiretinize kefil değilim derken düştük geçim derdine diye ama tüketim toplumu olduk çıktık. Telefonlar ipone olmazsa olmaz, kapıda kredi ile alınmış araba olmazsa olmaz daha saymak mümkün ama kısa tutuyorum.. Faizin haram olduğuna inanmazsak ve ondan sakınmazsak Allah ve Resûlune savaş açtık demektir. Bu savaşın kazananı bellidir..
Hasılı kelâm: Allah'ın kapısına gidiyoruz ve bir din tüccarını aracı yaparak parayla istiyoruz. Bu iğrenç bir ticaret ve Allah hiç bir şeye mecbur değildir.. Dünyanın masrafını yapıp ellerimiz boş kalabilir. Önemli olan ihlastır hiçliğini bilerek huzurullaha durmaktır. Ve acziyetimizle istemektir. Vermek ve vermemekle Allah-ü Teâlâ'nın şanında bir eksiklik ve değişiklik olmaz..
"Tevazuyla varsan meydan senindir, cevher senden çıkar maden senindir."
Yunus Emre'nin bu sözü tam da yerini buldu diye düşünüyorum ya siz?
Rabbim cümlemizi istikamet üzere dosdoğru gidenlerden eylesin.. Ahirimizi evvelimizden daha güzel eylesin.. Cennetine cemaline kavuşturacak salih ameller yapmayı cümlemize nasip eylesin.
Amiin amiin amiiin..