Örgü Tokalarım ve Bahçelievler Kentsel dönüşüm

 

Herkese merhabalar nasılsınız ben ilk fırsatta geldim biraz seyrek uğruyorum buralara ama inanın hiç fırsatım olmuyor.. 
Gördüğünüz çocuk tokaları, sac bandını örüp kursta masanın üzerine bırakıyorum. Beğendiğinizi alıp ücretini kumbaraya atabilirsiniz.
Bana göstermenize bile gerek yok ama en az 100₺ den az olmasın sonuçta kursun bir ihtiyacını karşılarız diyorum.. 
Allah Razı olsun sessizce seçip alıyorlar ve kumbaraya parasını bırakıyorlar. :)


Bu saç bandını torunuma yaptım. Diğer çocuklar içinde yapacağım inşaallah.. 

Kurstaki hanım talebelerimizden bir kardeşimiz evdeki kalan iplerini getirdi çok sevindim örgü örerken sakinleşiyorum.. Klavyem yapış yapış torunum şeker yemiş bilgisayarda =))


Gelinim, torunumun saçlarını ördü biraz huysuzluk ettiği için bu kadar yapabildik :)



Bir kaç gün önce kursun kapısına yanaşırken bu uçarak yanıma düştü. Çatıları bunula kaplıyorlar ne yalıtımı olduğunu bilmem. Ama köpük sonuçta eski yapılar mı daha sağlam yoksa şimdi ki Yirmi otuz milyona satılan daireler mi daha sağlam bilemiyorum.  

Bugün kursun olduğu sokakta bina yıkımı var daha doğrusu her sokakta bir bina yıkımı var. Toz duman hortumla sıkılan su çok komik hiç etkili değil birde üzerine trafiği de kesmeye başladılar. Bu işin sonu nereye varacak bilmem taksiler gelmiyorlar trafik felç diye.. Toplu taşıma şoförlerine de Allah yardım etsin sabır işi bir gün değil üç gün değil uzun zamandır böyle.. 
Evimin karşısındaki bina boşaltıldı yıkım olacak hemen ona yaslanmış bina her yeri çatlak dökük. Pencere pervazlarda kırılmalar dökülmeler var ve bina dolu kentsel dönüşüme de gitmedi. Bitişiği yıkılacağı zaman evden gitmeyi düşünüyorum yüreğim kaldırmaz gerilim filmi gibi.. 
Deprem sarsıntısı olduğunda hatırlıyorum parka kaçacağız binanın sıvaları dökülüyordu aşağıdaki park halindeki araçlara.. Peki el insaf kardeşim biran önce çıkın  hayat memat meselesi.. Belediye başkanı kaç kere geldi açılış yaptı hemen karşısında caminin yok Kuran kursu yok anaokulu açılışı bahanesiyle o binaya açılış pankart asıyorsunuz görüyorsunuz ayakta zor duruyor. Ama yoook illa bir kaç can gidecek ne diyeyim Allah sonumuzu hayreylesin...   
Hemen yan sokakta binalara da afiş astılar yıkılacak diye. Bazıları çok hızlı bir şekilde yapılıyor bazıları da beklemede göç yoğunluğu var.. 
Ben Kuleliye çok yakınım yeni binalarda dükkan yapılmıyor. Sığınak ve park da yok çok ilginç. Eskiyi yıkıp yerine yeni yapılan binalar sadece gösteriş. Çevre düzenlemede yok. Bu kadar binalarda herkesin kendi aracını park etmek istediğinde kapısının önüne koymak istiyor. Perşembeden cuma pazar kurulucağı zaman arabalar park yeri bulamıyor. Kavgalar ve kazalar hiç eksik değil buralarda..
Neyse velhasılı kelam hayır konuşalım ya da susalım hadisi şerifi gereğince 
Selam ve dua ile  emanet olalım.. diyeyim görüşmek üzere..
 


Türk bayrağı balon yere düşüyor neden?


Bir kaç gün önce küçük torunum öyle bir cümle kurdu ki onunla gurur duydum ve üzerinde emeği olan herkesle kendimle de tabi :)

Okulda (anasınıfı) çocukları 10 Kasımdaki Atatürk'ü anma törenlerine hazırlık için ve ne alakaysa hâlâ anlamadığım Türk Bayrağı balonlar ile çalıştırırlarken balonlar yere düşüyormuş normal olarak.. 

Demek ki torunum Türk bayrağı balon yere düşmesin diye baya çaba sarfetmiş. Annesine de sorarken şahit oldum. Bayrağa verdiğimiz değeri görüyor evimizde de var.  Ailecek saygılı olmayı ve değer vermeyi öğretiriz..

"Türk bayrağı balon yere düşüyor anne neden? Hani düşmeyecekti..." 

Anlayamadığı neden Türk bayrağından balon yapmışlar o bir oyuncak yere de düşer havaya da uçar.. Bunu bir çocuk düşünüyor da neden ilgilenmesi gerekenler duyarsız kalıyor... Torunumla gurur duydum milli ve manevi değerlerinin farkında olan ve koruyan nesiller yetiştirmek gerekir..  

Türk Bayrağını gördüğüm yerde herkese "Türk bayrağı temiz ve ütülü olmalı eski püskü bayrağı takmayın pencerelerinize balkonlarınıza" diye uyarır ve Türk Bayrağı Koruma Kanunundan bahsederim ve ne yazık ki hiç bilinmeyen konulardan...Umarım anlatmak istediğimi güzel ifade edebilmişimdir. 

Ardımızdan gelen nesillere kopukluk yaşamadan bayrağı teslim edebilmemiz lazım. Kayıp vermeden sağlık ve afiyetle inşAllah!

Herşeye rağmen umut doluyuz.. Yeniden ve yeniden hayata gözlerimizi açabildiğimiz bir vatanımız var şükürler olsun.. 

Bizlerde her daim memleket sevdalısı olarak dualarla ibadetlerle vatanımızın dirliği ve birliği için çalışıyoruz. Sevgi ve muhabbetle kalın..ლ(´ڡ`ლ)


BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü, 
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü, 
Işık ışık, dalga dalga bayrağım! 
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım. 

Sana benim gözümle bakmayanın 
Mezarını kazacağım. 
Seni selâmlamadan uçan kuşun 
Yuvasını bozacağım. 

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder... 
Gölgende bana da, bana da yer ver. 
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar: 
Yurda ay yıldızının ışığı yeter. 

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün 
Kızıllığında ısındık; 
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün 
Gölgene sığındık. 

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; 
Barışın güvercini, savaşın kartalı 
Yüksek yerlerde açan çiçeğim. 
Senin altında doğdum. 
Senin altında öleceğim. 

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim: 
Yer yüzünde yer beğen! 
Nereye dikilmek istersen, 
Söyle, seni oraya dikeyim!

Arif Nihat Asya

Not:

Kanun Numarası: 2893, Kabul Tarihi: 22/9/1983

Yayımlandığı Resmi Gazete:
Tarih: 24/9/ 1983 Sayı : 18171

Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5 Cilt : 22 Sayfa : 599 

Madde 7 – Türk Bayrağı, yırtık, sökük, yamalı, delik, kirli, soluk, buruşuk veya layık olduğu manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamaz. Resmi yemin törenleri dışında her ne maksatla olursa olsun, masalara kürsülere, örtü olarak serilemez. Oturulan veya ayakla basılan yerlere konulamaz. Bu yerlere ve benzeri eşyaya Bayrağın şekli yapılamaz. Elbise veya üniforma şeklinde giyilemez.Hiçbir siyasî parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağına sözle, yazı veya hareketle veya herhangi bir şekilde hakaret edilemez, saygısızlıkta bulunulamaz. Bayrak yırtılamaz, yakılamaz, yere atılamaz, gerekli özen gösterilmeden kullanılamaz.
Bu Kanuna ve tüzüğe aykırı fiiller yetkililerce derhal önlenir ve gerekli soruşturma yapılır.


Tarihi anlamak lazım ! Ve çıkarılacak ders..

Tarihi anlamak adına bazen bu tür yazılar paylaşıyorum umarım faydalı olurum okuyan kardeşlerime ...
Selçuklu tarihine baktığımızda taht kavgaları ve Türk devletlerinin birbirleriyle olan savaşları devleti zayıflatarak yıkılmasına sebep olmuştur. 
İbretlik bir tarih bırakmıştır bizlere de..
Osmanlıya baktığımızda özetle Yavuz Selim’in kardeşi Şehzade Ahmed, onun padişahlığını kabul etmeyerek emrindeki askerlerle ona savaş ilan etmiş ve bu iç harbi kaybedince de kanunların gereği olarak idam edilmiştir. Yine onun en çok sevdiği kardeşi Korkut eşkıyalar ile işbirliği yaptığı için idam ettirmişti. 
Hiç kolay bir şey değil İslâm'ın devletin bekası için aileni sevdiklerini feda etmek. Yavuz’un kardeşinin idamından sonra günlerce hüzün ve keder içerisinde ağladığı tarih kitaplarına kaydedilmiş.. 
Dediğim gibi devletin bekasını ve milletin selametini, şahsi alaka ve muhabbetinin üstünde tutmuştur.
Yavuz Sultan Selim, idam kararlarını Şeyhülislam’ın fetvasıyla icra etmiş ve bu fetvaların kendisi ile birlikte kabrine konulmasını vasiyet ederek şöyle demiş:

“Ben huzur-u İlahide bu fetvaları yaptığım icraatlarıma şahit tutacağım.”

Ne yazık ki, işin zaruret ve hassasiyetini anlamayan ve yapılan bu fedakârlığı kasıtlı olarak gaddarlık ve vahşet olarak yaymak çabasında olanlar az değildir. Bizim ecdadımızı karalayanlar Osmanlıların âlem-i İslam’a ve insaniyete ettikleri maddi ve manevi nice hizmetleri görmeyip de bu gibi cüzi meselelere (Kardeş katlini) takılıp kalmak, aklın kârı ve vicdanın kabul edeceği bir şey değildir. 

Peki günümüze gelelim Filistin'i adeta unutturacak medyada örtbas edecek kadar toplu katliamlar yapılan Sudan'a ya da Doğu Türkistan üzerinden çok geçmedi hatırlayın Suriyeden gelen katliam vidolarını... İtrail'in elinde oyuncak olan Arap devletleri ve sıcak para (Benim en çok canımı da yakan bu! Müslümanın aşk ile yaptığı ümre ve hac paralarıyla mazlum coğrafyalarda katliam yapılması) 

Devletler orman kanunu uyguluyor artık. Sınırlarını hiç önemsenmediği ve nerede kıymetli maden var orada katliamın yapıldığı bir yüzyıldayız.. 
Biz dua ordusuyuz vazifemiz hiç küçümsenmemeli.. Ama bir de ciha. ordusu olmalı..
Tüm dünyada din dil ırk gözetmeksizin korumak gibi bir vazifesi olmalı.. Osmanlı bunu başardı İrlanda'da ki açlara bile gemilerle yardım göndermiştir ve nice mazlum coğrafyalara yetişmiştir.. 

Sözü uzattım galiba ama tarihini iyi bilen bir nesil yetiştirmezsek eğer.. Vatanseverlikten vicdandan insanlıktan haberi olmayan devletsiz milliyetsiz ve bilinçsiz, sadece dünyasını imar eden insanlar yetiştiririz. Hatta yetiştirdik bile on yıla kalmaz bu gençler hizmete geçecekler biz onlara ne verdik ne alacağız.!
Boş beklenti içinde olmayalım yine de hüsn-ü zan üzere dualarımız hayr üzere :)

Hayır duası eder hayır duası beklerim sevgi ve muhabbetle..

Tarihten almam gereken bir ders var ise: Kişisel çıkarlarım için devletimi milletimi ailemi hatta kendi nefsimi tehlikeye atacak hiç eylemde olmamam lazım! Bu tüm makamlardaki insanlar için geçerlidir... 

Not: 
Fıkıh kitaplarındaki şer’i hükümleri nakleden ve kaynaklarını da teker teker gösteren Dede Efendi, "Siyasetname" adlı eserinde şöyle demektedir:

“Nizam-ı memleketin bozulmasına sebep olan, fitne ve fesada teşvik edenler, bu şeni fiilleri bizzat işlemedikleri vakitlerde dahi, katledilebileceklerine fetva verilmiştir. Ayrıca ulu’l-emre tanınan bu siyaset hakkının tatbiki için bilfiil fesadın tahakkuku ve sebeb-i adi olan şahsın fil-hakika şerir ve müttehem olması da şart değildir. Zira vukuundan evvel def-i fesat, vukuundan sonra refinden daha kolaydır. Bir bid'atçının bid'atının yayılacağından korkan dindar padişahın, milletini onların şerrinden korumak ve nizam-ı alem için, isyana teşebbüs edeni idam etmesi caizdir.”

Hanefi ve Hanbeli mezhep imamlarının çoğu, "nizam-ı alem için idam cezasının verilebileceğini" söylemişlerdir.



Rızık yağmur gibidir herkesin üstüne yağar. Bazıları şemsiye ile gezer

Bir sufi şöyle demiştir. "Rızık yağmur gibidir herkesin üstüne yağar. Bazıları şemsiye ile gezer." Bu sözün derin manası şudur: 

"Sen kalbini açmazsan yağmur da sana değmez ama açarsan o rahmet seni baştan ayağa temizler."

İbn Arabi'nin anlayışında rızkın hakikati verilene değil verene yönelmektir. Kim Allah'a yönelirse dünyası dar olsa bile kalbi geniştir. Ve kim sadece dünyaya yönelirse her şeye sahip olsa bile içinde açlık vardır. 

İşte bu yüzden vakıa suresi sadece fakirlikten kurtulma duası değil kalbinin bereketini fark etme yoludur. Ve o bereket bir kez açıldığında artık hiç bir yoksulluk seni bulmaz.


Oğluşumu evlendirdim :)

 Herkese merhabalar 

Geçtiğimiz hafta küçük oğlumun nikahı vardı. Rabbim cümlemizin evlatlarına da benim evladıma da iki cihan saadeti nasip eylesin. 

Severek evlendiler Rabbim sevgilerini daim eylesin.. Evleneceklere de kolaylıklar ihsan eylesin . O kadar zor bir dönemden geçiyoruz ki hemen her şeyin maddeleştiği bir dönemde gençlerin evlilik kararı almaları kolay değil. Bizler de onlara nasıl yardımcı olabilir diye çıktığımız yolda inanın çok zorlandık. 

Makas kesmez para ! Kapı açılmaz Para ! Gak para guk para! Bu gençler niye evlenmiyor insan başına gelince daha iyi anlıyor..

Belimiz büküldü diyebilirim her şey ateş pahası gr altın uçtu gidiyor. Gelinimin boynuna bir şeyler takamadım çok içim yandı alamadığım için hakikaten içim ağlıyor kalbim sızlıyor ona istediğim takıyı alamadım diye bu duygular bende varsa oğlumda da gelinimde de vardır onları hissediyor da olabilirim.. Evleri tamir edildi kira dertleri olmayacak ama inşaata girildi parke pimapen derken çok masraf yapıldı.. Beş tane bilezik takabildik siz düşünün başka ben ne alabilirdim ki şu pahalılıkta..

Nikahtan bir gün öncesi eski bir talebem nikaha gelemeyeceği için takacağı parayı zarfın içersin de bana getirdi. Bendeki hüznümü aldı benim gözyaşlarıma ortak oldu. Allah ondan razı olsun kapımı açan bir akraba yok neden? Çünkü miras hakkımızı istedik gerek anne tarafından gerek baba tarafından gerekse rahmetli eşimin tarafından hepsiyle miras mahkemeliğiz.. 

Bırakın miras yemeyi miras bizi yiyor avukat masrafları yok efendim vergi borçları falan filan.. İnsan yetim olunca böyle oluyormuş demek diye çok ağladım.. Eşimin tarafından sadece görümcemin iki çocuğu geldi o kadar kendi kardeşlerimden sadece bir tane geldi ve annem.. 

Ertesi günü Rabbim benim gözyaşlarıma öyle arkadaşlarımı eski talebelerimi gönderdi ki  kız tarafından fazlaydık ve herkes elinden geldiğince alkışlarıyla destek oldular. Onları yanımda hissetmem hiç bir hazine ile ölçülemezdi. Hepsine yürekten dua ettim. Allah hepsinden hoşnud ve razı olsun..  

Maddiyat bir şekilde aşılır önemli olan insanlık, sevgi, dostluk, komşuluk, iman merhamet Allah bu kavramları bizlerde daim eylesin.. 

İçimi yazarak rahatlatmak istedim günlük olarak kayıt olduğu için ileride okuyup bu günleri yad edeceğim inşallah Allah hayırlı ömür verirse tabiii  ℰ⍲‿⍲ℰ

Allaha emanet olalım inşallah görüşmek dileğiyle..

Arşın gölgesinde gölgelenecek 7 sınıf insan


Arşın gölgesinde gölgelenecek 7 sınıf insan

1. 

Adil yönetici: Hükmünü adaletle icra eden idarecidir.

2. 

Allah’a ibadetle büyüyen genç: Rabbine kulluk ederek yetişen ve bu ibadetleri yerine getiren bir gençtir.

3. 

Kalbi cami ve mescitlere bağlı kimse: Gönlü ve zihni camilere bağlı olan, ibadet için oraya giden kişidir.

4. 

Allah için birbirini seven iki kişi: Birbirlerini sadece Allah rızası için seven, bu sevgi uğruna buluşup ayrılan kişilerdir.

5. 

Zinaya davet edildiğinde “Ben Allah’tan korkarım” diyen kişi: Makam ve güzellik sahibi bir kadının cinsel davetine karşı "Allah'tan korkarım" diyerek reddeden kişidir.

6. 

Gizli sadaka veren kişi: Sağ elinin verdiğini sol elinin bilmeyeceği kadar gizli bir şekilde Allah rızası için sadaka veren kişidir.

7. 

Allah için gözyaşı döken kişi: Tenha bir köşede tek başına Allah’ı zikrederken O'ndan korkarak gözyaşı döken kişidir.

Örgü Çocuk Tokası

 

Yine torunum için yaptığım küçük bir çalışma örgü toka kolay ve bir kaç saate hemen bittiği içinde sıkılmadan keyifle örülebiliyor..

Gördüğünüz gibi çok kolay aşağıda ki youtube kanalını paylaştım sizlerde yapmak isterseniz diye kolaylıklar diliyorum :))

Bir gün gelir, 
Açmaz dediğin çiçekler açar. 
Gitmez dediğin dertler gider. 
Bitmez dediğin zaman geçer. 
Hayat öyle bir sır ki; 
Önce şükür, Sonra sabır, 
Sonra da inanmak gerek. 
«Hz.Mevlana ( ks) »

HADİS-İ ŞERİF 
"Sizden birine gam veya keder isabet ettiğinde şöyle desin: 
"Allah, Allahû Rabbî, lâ üşriku bihî şey'en."
 (Allah, Allah Rabbimdir. Ona hiçbir şeyi ortak koşmam.)" 
[Ramuz el e-hadis, 31. sayfa/ 6.Hadis]

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı