31 Mart 2024 Pazar

Bir ağaç kesildiğinde diğer ağaçlar mağdur durumdaki ağaca yardım için el uzatır..

Mart 31, 2024 10 Comments


 Ormanda bir ağaç kesildiğinde diğer ağaçlar mağdur durumdaki ağaca yardım için el uzatır ve kökleri aracılığıyla su, şeker ve diğer hayat kurtaran besinleri mağdur ağaca gönderirler. Komşu ağaçlardan gelen bu sürekli yardımlar kütüğü onlarca yüzlerce yıl onu canlı tutabilir. Ve ağaçlar bunu sadece kendi türleri için yapmıyorlar, diğer türdeki ağaçlar için de yaparlar.

Neden bunu yaparlar? Çünkü kendilerinden farklı olsalar bile tüm ormanın sağlıklı olmasının aynı zamanda kendi sağlıklarını etkilediğini bilirler. Sizce ağaçların bizden daha uzun vadeli, sağduyulu düşünebilmesi mümkün mü?

Herşeyden önce insan kalabilmeyi Allah cümlemize nasip eylesin. Tabiatta harikulade şeyler olmakta ama insanoğlu kendi ayağına kurşun sıkmakta dünyamızı büyük bir felakete götürmekte..

Video da ki sualin cevabını Muhyiddin el Arabî'nin Futuhat-ı Mekkiye'sinde anlattığını biliyorum delilleriyle sunuyor ama ben çok kısa bir şekilde aldım.. Vakti olan okuyabilir..   

🌸İbn Arabî’nin keşf yoluyla elde ettiği bir diğer bilgi ise taşların Allah’ı (c.c.) zikretmesiyle ilgilidir: 

 "Hz. Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem avuçlarına yedi veya dokuz taş aldı. Avucundaki taşlar arı vızıltısı şeklinde Allah'ı tesbih ettiler. Taşları yere bırakınca tesbih sesi kesildi. Sonra o taşları Ebû Bekir’in (r.a.)ellerine koyunca onlar tekrar Allah’ı tesbih ettiler." 

İbn Arabî bu hadisin şerhinde, taş veya toprak gibi maddelerin hayat sahibi olduklarını belirtmektedir. Ayrıca o, bu bilgilere ulaşmak isteyenlerin ‘erlerin yoluna’ sulûk etmelerini; ayrıca halvet ve zikirle meşgul olmalarının gerektiğini dile getirmektedir. 

Şayet bunlar yapılırsa, Allah’ın onları, bu hakikatlere muttali kılacağını ifade etmektedir. İbn Arabî, taş veya toprak gibi maddelerin canlı oldukları bilgisini -zâhiri bilgiyle değil- keşfle elde ettiğini ifade etmektedir.

Kaynaklarda Resûlullah’ın (s.a.) ve ashâbının elinde taşların Allah’ı zikretmesiyle ilgili bazı rivâyetler bulunmaktadır.

  🌸Müezzinin Şâhitleri Fütûhât’ta ezanla ilgili şöyle bir bilgi verilir:

“ يشهد للمؤذن مدى صوته من رطب وايبس” 

“Müezzinin sesinin ulaştığı yere kadar yaş ve kuru her şey müezzine şâhitlik yapar.” 67 

İbn Arabî, ezanı işiten herşeyin müezzine şahitlik yapmasına keşf yoluyla şahit olduğunu belirtmektedir. Ayrıca bunları rivâyet yoluyla değil, keşfle öğrendiğini ifade etmektedir.68 

Öte yandan İbn Arabî söz konusu rivâyeti et-Tenezzülâtü’l-leyliyye fi’l-ahkâmi’lİlâhiyye adlı eserinde de nakletmiştir. Fakat orada mezkur hadisin Hz. Peygamber’in sözü olduğuna işaret edilirken keşf yoluyla alındığına dair bir bilgi verilmemiştir.69 

Eşyanın müezzine şahitlik yapmasıyla ilgili rivâyetler mûteber kaynaklarda yer almaktadır.71


Kaynak--------------------

64 Bkz. Fütûhât, III, 38 (310. bab), Fütûhât, thk. bsk. II, 229. 65 Bkz. Fütûhât, III, 38 (310. bab), Fütûhât, thk. bsk. II, 229. Aynı hadisi 13. cüzde tekrar nakleden İbn Arabî, hadisin şerhinde şöyle söylemektedir: 

“Bu haberlere iman etmekle birlikte keşf bilgisiyle ona ziyade yaparız. Biz ağaçların Allah’ı zikrettiklerini ve konuştuklarını kulaklarımızla duyduk. Bizimle -ariflerin Allah’ın celalıyla muhatap oldukları- gibi muhatap oldular. Ki bu durum her insanın hissedebileceği bir mesele değildir.” 

İbn Arabî, kaynağını keşf olarak verdiği bu bilgilerden sonra bu durumun özel olduğunu ve kendisinin ulaştığı bu malumata herkesin ulaşamayacağını açıkça ifade etmiştir. 

Bkz. Fütûhât, I, 147, Fütûhât, thk. bsk. II, 345. 

Ayrıca, eşyanın Allah katında bulunduğu hal üzere devam etmesine, sahih aklın yanında keşfi de delil olarak göstermiştir. 

Bkz. Fütûhât, thk. bsk. I, 162, III, 54-55. 66 Heysemî, Hz. Peygamber’in avucunda taşların tesbihine dair Bezzâr’ın iki isnadı bulunduğunu; isnadlardan birinin ricâlinin sika râvilerden oluştuğunu, diğer isnadda ise zayıflık bulunduğunu belirtmektedir. Bkz. Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, VIII, 527 (14103); el-Hindî, Enes b. Mâlik’ten Hz. Peygamber’in ve ashâbdan Ebû Bekir, Ömer ve Osman’ın elinde taşların tesbih ettiğine dair rivâyeti naklettikten sonra Heysemî’nin aktardığı bilgileri zikretmiş ve bu hadisin başka isnadlarının da bulunduğunu belirtmiştir. Bkz. Ali Muttakî el-Hindî, Kenzü’l-‘ummâl, XII, 665 (35441), Hayseme b. Süleyman b. HaydaraEbûl-Hasen et-Trablûsî, HadîsüHaysametü’t-Trablûsî, (thk. Ömer AbdusselamTedmürî), Dâru’l-Kitâbi’l-‘Arabî, Beyrut, 1400, s. 105. 

26 Mart 2024 Salı

Şebeş Savaşı ne kadar ilginç! Ve biz neler biliyoruz ?

Mart 26, 2024 6 Comments

Benim için çok ilginç 😯
Büyük tarihçimiz Ahmed Cevdet Paşa’nın ifadesiyle 
“Bu bir inayet-i ilahiye (ilahi yardım), umulmayan bir mevhibedir (bağış, hediye).” dediği ve her kelimesine katıldığım bir tarihi savaşı kısaca paylaşmak istiyorum.. 

Osmanlı ile Avusturya arasındaki savaş 1788 yılının 17 Eylül akşamında gerçekleşir. Aslında Osmanlı arasında demek doğru değil çünkü Avusturya askerleri kendi aralarında birbirine girip savaşı sonuçlandırdılar.

1788 yılında yaklaşık 100.000 askerlik Avusturya güçleri Osmanlıyla savaşmak için günümüz Romanyası yakınına kamp kurar. Ancak süvari birlikleri yaptığı keşifte düşmanlarından hiçbir iz bulamaz.

Yolda karşılaştıkları çingene konvoylarından biri ise bu birlikteki askerlere içki satar. İçkinin etkisiyle ortadan kaybolan birliği bulmaya giden başka bir birlik de ne tesadüf ki alkolün etkisine kapılır.

Ancak süvari birlikleri içkilerini onlarla paylaşmak istemez ve fıçılarını koruma altına alırlar. Bu sebepten çıkan tartışmada bir askerin ateş etmesiyle birlikte ortalık yangın yerine döner.

Çıkan çatışma sırasında bazı piyadeler, Hussarlar’ı korkutmak için “Turciiii Turciiii” diye bağırırlar.

Askerler farklı etnik kökenlere mensup oldukları için birbirlerine dertlerini anlatamadılar ve çatışma büyüyerek devam etti. Durumu düzeltmeye çalışan Avusturyalı subaylar, “Halt! Halt!/Durun! Durun!” diye bağırdılar; fakat Almanca bilmeyen askerler bu sözleri “Allah! Allah!” diye anlayınca, işler daha da kötüleşti. Askerler her gördüğü farklı dil konuşan birliği, Türk sanarak saldırıya geçtiler. Birlikler her gördüğü gölgeyi Osmanlı askeri zannedip, “Osmanlılar geliyor!” nidalarıyla kendi birliklerine ateş ettiler..

Böylelikle dünya tarihinin en kolay zaferlerinden biri kazanılmış olur.
Avusturyalılar tarafından yazılan Almanca kaynaklar da kendi taraflarının hatalarını ortaya koyarlar.

İki gün sonra olay yerine gelen Osmanlı Ordusu, düşman tarafının verdiği 10 bin kadar ölü ve yaralı Avusturya askeriyle karşılaştı. Osmanlı Ordusu daha savaş alanına gelmeden, herhangi bir çarpışma yaşamadan ve tek bir askerin burnu dahi kanamadan büyük bir zafer kazandı. Şebeş kolayca fethedildi

Böyle de ilginç bir olay senaryo edilseydi gülerdik saçmasapan hiç olur mu derdik ama olurmuş..


سوابق الهمملا تخرق أسوارالأقدار
Himmet sahipleri bile kaderin ilahi surlarını delemez.

İlahi takdir, herkese bir kader belirlemiştir ve onu aşmak mümkün değildir. Demek ki Şebeş savaşı takdir edilen olmuştur diyelim bitirelim..

Ya Rabbbi! Bize varlığın hakikatlerini özünde olduğu gibi göster hakikatini kavramayı nasip eyle. Hakkı hak bilip doğru hareket etmeyi nasip eyle.. Allah'ın cc hak tecellisi bizimle olsun insaallah

Muhabbetle kalın görüşmek üzere inşallah..

21 Mart 2024 Perşembe

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 239, Gezegenlere yerleşecek miyiz?

Mart 21, 2024 10 Comments

 


Ağaç Ev Sohbetlerimiz devam ediyor. Her hafta bir sohbet konusu buluyoruz ve o konuda yazıyoruz. Herkes yazabilir, herkes sohbet konusu bulabilir.

Haftanın konusu:

"Gezegenlere yerleşecek miyiz?"

Uzaylılar vardı filmlerde dünyamızı işgal eden acaba o biz insanoğlu muyuz diye düşünmeden edemiyorum.. Dünyamızı mahvettik ve hızla da mahvetmeye devam ediyoruz.. 
Sırada kâinat var yok etmemiz gereken..
Birileri tanrıyı kıyamete çağırsa da.. Oraların da yeni Adem ile Havva'sını tasarlayanlarda yok değil!

Nükleer silahlanma hızla devam ediyor ve atılan envai çeşit bombalarla dünyamıza o kadar zarar veriyoruz ki bir an önce gezegen bulsunlar yoksa hep beraber burada yok olacağız gibi..

Bulunan gezegene her önüne gelenin götürüleceğini sanmıyorum. Ya Avustralya'ya yapılan gibi önce ne kadar katil kürek mahkumları varsa önden gönderirler test amaçlı.. Gezegene bakalım  uyum sağlayacaklar mı diye.. 
Ya da en elitleri ari ırklar önden gider yeni rant kapısı açarlar kendilerine..

Şimdiden okuyanlara teşekkür ederim. 
Muhabbetle :)
 

18 Mart 2024 Pazartesi

İstanbul'da havalar bol güneşli :)

Mart 18, 2024 8 Comments

 



Merhabalar 

İstanbul'da bir bahar yelleri esiyor sanki hiiiiç kış gelemeyecekmiş gibi... 

Sanıldığı gibi romantik takılmıyoruz çünkü inşaatlarda çak çuk sesleri insanı yoruyor.. (Türkçe'ye bir kelime kazandırdım çak çuk çekiçle çivi çakmak anlamında😂) Bahçelievler'de kentsel dönüşüm çok hızlı her sokakta inşaat var. Şantiye semtine dönüştük yani...

Kar berekettir kış İstanbul'da daha geç yaşanıyor mart kapıdan baktırır kazma kürek yaktırır derler ama hala günlük güneşlik mevsimlerde kaymalar olduğunu düşünüyorum. Nisan ayında kar yağarsa hiç şaşırmam.. 

Ramazan gelince sabır kalkıyor sanki insanların üzerinden..

Balkondan izliyorum.. 

-Yol ver ! Geri geri git! Nereye geliyorsun?

Ben ağır abiyim diyen her yaşta insanın bağırışlarını duymak ve görmek mümkün..

 Güzel ahlak nerede tuttulan oruçlar galiba sadece açlık olarak kalıyor yanımıza 😔 Her ağzımızdan çıkan kelimeler yazılıyor yarın mahşer günü mizan kurulduğunda ne yapacağız..

Ameller tartıldığı vakit Rabbimizden hangi yüzle merhamet talep edeceğiz.. Hepsi küçük önemsiz gibi görünen kırıcı kelimelerden oluşabilir... Minik pembe dedikodular ve yalanlar.. Tüm sevaplarımızı hak sahipleri alabilir verilecek sevap kalmayınca alacaklılar günahlarını bizlere yükleyebilir hepsi ilahi tecelli ile olur da elinden bir şey gelmez artık iş işten geçmiştir..

Dualar hakkında Muhyiddin Arabi (ks) Hazretleri bir sınır koymayın diyor. Kasas suresi 24. ayet ile isteyin 

"Allah'ım Senden gelecek her yardıma muhtacım" amin amin 

Sevgi ve muhabbetle kalın..





12 Mart 2024 Salı

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 238, Ramazan ayının güzellikleri

Mart 12, 2024 12 Comments


Ağaç Ev Sohbetlerinde her hafta bir sohbet konusu seçip o konu hakkında yazılıyor. Bende ilk siftah yapıyorum bismillah diyelim..
Haftanın konusu: "Ramazan ayının güzellikleri"

Ramazan ayı güzelliklerini bizim boyutumuzdan baktığımızda ibadet çeşitliliği geliyor aklıma..
Farz namazları ve teravih namazı, oruç ve mukabele ama herkes evde tek başına Kur'an okuduğunu mukabele sanıyor halbuki hatim oluyor. O da güzel ama sünnet olan bir hocanın okuması takip edenin de diliyle tekrarlaması ayrıca dinleme hatmi de var okumayı bilmeyenlere Rabbimizin ikramı..
Ben kendim evde okuyorum cemaate gidecek enerjim olmuyor oruç beni çok etkilediği için ama hepsini yapabildiğim için kendimi müthiş şanslı ve mutlu hissediyorum..

Birde Allah-u Teâlâ'nın ikramları var her secdeye bir saray inşaa ediliyor.. Bir ağaç dikiliyor gölgesi bir atlı, altı yüzyıl gitse çıkamıyor.. Tüm meleklere bizler için istiğfar emri veriliyor elhamdülillah..
Kadir gecesi ve Ramazan bayramı aklıma gelince daha bir heyecan kaplıyor içimi duaların kabul olduğunu bilmek bizim için çok rahatlatıcı iki cihan hesabı yapanlar için tabi..

Evlatlarımıza torunlarımıza hâlâ ramazan ayının güzelliklerini gösterebiliyoruz yaşayarak onlara örnek olabiliyorsak ne mutlu..

Ümmeti Muhammedi Allah-ü Teâlâ cennetine cemaline ulaştıracak vesileyi yaratmasını çok istiyor ve dua ediyorum.. 
Güzel memleketimin güzel insanları hep birbirini sevsin kardeş ve mezhep çatışmalarından ayrılıklardan rabbim korusun. Ekonomik olarak da selamet ve afiyet için hep dua ederim Allah afiyetle selamet versin.. 

Allah yeryüzündeki tüm mazlumlara sömürge altında inim inim inleyenlere kurtuluş selamet ve afiyet versin.. 

Siyonist ve emperyalist güçleri Allah bildiği gibi yapsın amiiin amiiiin..

Muhabbetle kalın :)


6 Mart 2024 Çarşamba

Hayırlı Ramazanlar ve örgü seccadem

Mart 06, 2024 17 Comments

 

Herkese merhabalar ramazana çok az kalmışken bir yayın daha yapayım dedim. Kalan ipleri değerlendirmek adına ördüğüm seccadeyi paylaşmak istedim.. henüz bitmedi :)

Etamin iplerini kalın iplere karıştırarak değerlendiriyorum.. 
(Artık ip görmek istemiyorum)
Aklınızın takıldığı her ne ise içinizde sıkıntı olmasın ki insan da enerji kaybına sebep oluyormuş. Dağınık bir ev, bozuk bir eşyanız vb..
Tüm ipleri örmeye başladım, şimdiden detaylı bir temizliğe bile başladım.. Ramazanda feyzimin dağılmasını istemiyorum :)
Çocuklarım çalıştıkları için iftarlarda yalnız kalmayı da düşünmüyorum.. Ya evde yokum :) 
ya da bir misafir programı yapacağım inşallah.
Allah afiyet ve sağlıkla geçirebileceğimiz bir ramazan ayı nasip eylesim tüm İslâm alemine de inşaallah..

Elimdeki örgüm bitince gelinime masaüstüne runner  yapmayı planlıyorum.
Ramazandan sonra Allah nasip ederse tabii...

 Şimdiden hayırlı ramazanlar dilerim görüşmek dileğiyle 
=)