Bir yardım hikayesi..
Merhabalar cümleten güzel ve huzurlu günler dileyerek başlayalım sözümüze.. Sene başında binada yönetim toplantısı yapıldı. Katılamadım ve kura sonucu beni yönetici seçtiler. Bir de video çekip binanın WhatsApp grubuna attılar.
Ben şok oldum tabii. Dokuz dairenin hepsi mülk sahibi ben ve yan daire kiracıyız ve en önemlisi yaş olarak hepsinden büyük sayılırım. Beni kuraya katmaları bile yanlış tabi bana göre..
İmkanı yok istemediğimi kabul ettiremedim tatlılıkla bizde sizinle beraber yapacağız diyerek elimde patladı yöneticilik!
Şimdi ise çamaşır suyu, yüzey temizleyicisi bitse ben koşturup alıyorum kimse yok çevremde gelip yardım edelim diyen yok..
Geçenlerde gittim Tarım koop.ten 4kg çamaşır suyu aldım çıktım. Tanımadığım bir beyefendi geldi.
"Ben taşıyayım teyze" dedi.. Kendimi birden çok yaşlı hissettim halbuki daha 26.04.1967 doğumluyum ama çarşaflı olduğum için yaşım belli olmuyor ya da yürüyüşüm aheste olmalı ki öyle davrandı..
Ne kadar hayır gerek yok ben taşırım dediysem de kabul etmedi ben de sevap yapma şevkini kırmak istemedim..
"Hmm 5kg var bu... Haklısın teyze kimseye güven kalmadı" diyerek elimden aldı.
Başımı kaldıramıyorum yolda bir tanıdık görecek parmakla gösterip kahkahayı basacak diye :)))
Normal yürürken hızlandı.. Ben de hızlandım bir şeyde diyemiyorum gönlü kırılmasın ama evime hiç bu kadar hızlı ve ter içinde gelmemiştim.
Güzel yüreklim madem bir iyilik yapıyorsun biraz yavaş yürüsene =)))
Yol mu bitti ben mi bittim anlayamadım :))
Yani ne diyeyim yaptığımız iyiliği kapsamlı olarak düşünsek mi acaba ve ona göre daha duyarlı olsak!..
Aklıma geldikçe hâlâ gülüyorum :))
Bu olayın bana yansıması annemin yanında daha yavaş yürüyorum belki içinden daha yavaş yürüse diye geçiyor olabilir..
Bilemiyorum yanlış mı yaptım...
Silah icat oldu mertlik bozuldu derler ya işte öyle..
Yapay zeka icat oldu.. Sanat elden gitti insanlık da gider gibi..
Bir tıklamada yazdığı şiir benden sizlere..
Sonsuzlukta savrulurum
Gökyüzü mavi, uykusuz gecelerimde,
Yıldızlar sessizce parlar, gözlerimde.
Deniz kıyısında yürürüm, dalgalarla,
Bilinmez bir yolda, yalnızca benimle.
Rüyalarımın içinde kaybolurum,
Sonsuzluğun kollarında savrulurum.
Kelimeler yetmez anlatmaya bu hali,
Kafiyeli değil belki, ama içimde bir melodi.
Güneş doğar, gün biter, zaman akar,
Ben hala buradayım, hayatın içinde sakar.
Kelimelerim sade, kafiyeli değil belki,
Ama içimde bir hikaye, bir anı, bir sevda.
Kafiyeli olmasa da, bu dizelerimle,
Bir parça ruhumu size sunarım, sevgili okurum.
Şiirlerin gücü burada, kelimelerin dansında,
Kafiyeli olmasa da, kalbimde bir umut var.