21 Aralık 2024 Cumartesi

Örgü Çocuk Çantası ve Allahümme Ya mukallibel kulûb! Sebbit kalbî ‘alâ dînike duasının açıklaması

Aralık 21, 2024 17 Comments

 

Herkese merhabalar 
Dört yaşındaki torunum için ördüğüm çanta nasıl olmuş 🌷

Teşekkür ses kaydını dinlediğinizde insanın içi eriyor, her emeğinize değdiğini hissediyorsunuz..

Çantanın ipi özel bir örme tekniği lastik gibi esnek oluyor. YouTube da çantanın yapılış videosu var..

95cm çantanın sırt kemerini çakma sık iğne yaptım ve diktim.. 
14 adet küçük motif 1 adet büyük motif yapıp birleştiriyorsunuz ve çok çabuk bitiyor..

Küçük ama kocaman yürekleri sevindirmek duasıyla tekrar görüşmek üzere Allah'a emanet olun..

«يَا مُقَلِّبَ القُلُوبِ ثَبِّتْ قَلْبِي عَلَى دِينِكَ» 🤲

DuanınTürkçe okunuşu
" AllahümmeYa mukallibel kulûb! Sebbit kalbî ‘alâ dînike. "
Anlamı:
" Ey kalpleri hâlden hâle çeviren Allah’ım, kalbimi dinin üzere sabit kıl. " (Tirmizî (Deavât 124))

Şerh (Açıklaması)
"Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in dualarının çoğu, Allah'tan dinde sebat etmeyi ve O'na hakkıyla itaat etmeyi, doğru yoldan sapmamayı ve dalaletten uzak durmayı istemekti. 
Enes b. Mâlik -radıyallahu anh- 
Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem-'in bu duayı bu kadar sık ​​yapmasına şaşırmıştı. Peygamber Efendimiz -sallallahu aleyhi ve sellem- ona kalplerin Allah'ın iki parmağı arasında olduğunu ve onları dilediği gibi çevirdiğini haber verdi. Kalp, iman ve küfrün merkezidir ve çok değişip dönmesinden dolayı "kalp" olarak isimlendirilmiştir. Çünkü kalp, kaynayan bir tencerenin değişip çevrilmesinden daha şiddetli bir şekilde değişir ve çevrilir. Allah dilediği kişinin kalbini hidayet üzerine ve dinde sabit kılar. Allah dilediği kişinin de kalbini hidayetten sapkınlığa ve dalalete çevirir. (Yeter ki Allah'tan kalbimizi dininde sabit kılmasını dileyelim inşAllah)

14 Aralık 2024 Cumartesi

Hafızayı kuvvetlendiren dua, dilek duası

Aralık 14, 2024 9 Comments



Her paylaşımımda öğretici bir kaç satır dua ya da bilinmeyen bir kavram yayınlamaya çalışıyorum. Ziyaret edenin boş dönmemesi için elimden geleni yapıyorum inşAllah faydalı oluyorumdur. 

Bugün sizlere okuduklarınızı anlamak unutmamak zeki ve çalışkan olmak niyetiyle bir dua daha doğrusu bir ayet öğreteceğim.. (kendinizde okuyabilirsiniz) Kur'an okumayı bilen başkası da suya okuyabilir içebilirsiniz..

 Kur'an'ı öğrenmek isteyenler ya da unutmamak hayatında amel etmek için de niyet edebilir.(en güzel niyet bu galiba :)

A'la suresi 6.ayet
سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى
Se nukriuke fe lâ tensâ.

Meâli şerifi: (Kur’ân’ı) sana, Biz okutacağız, bundan sonra sen unutmayacaksın.


🌸Aşağıdaki duayı da tavsiye ederim 

Bu dua öyle bir duadır ki her ne için okunursa o şey elde edilir. Allah’ın rızası dahilinde ve haram istek olmadığı sürece. Bu dua tecrübe edilmiş bir dua olduğu kaynakta yazılmaktadır.

Önemli bir dua olup,hayatın her safhasında okumanın büyük yararlarını göreceksiniz.

“Allâhümme inni es’elüke fe inneke lenâ mâlikün,ve inneke alâ külli şey’in kadirun muktedirun.Ve inneke mâ teşâü min emrin yekün.”

Manası:” Ey Allah’ım! Sen’den istiyorum. Çünkü Sen bizim istediklerimizi yapmaya mâliksin. Gerçekten Sen her şeye kâdir ve muktedirsin. Sen neyi dilersen olur.”

Kaynak: Sırrul Esrar Dualar(Arif Pamuk)

4 Aralık 2024 Çarşamba

Tefeül nedir? ve motifli yeleğimi bitirdim nihayet :)

Aralık 04, 2024 11 Comments

Merhabalar 😀

acaba yapabilir miyim diyerek başladım birleştirmede acemi olduğum için söke yapa nihayet bitirdim yeleğimi renkli ve cıvıl cıvıl oldu. 

Elhamdülillah..

Bugün sizlere tefeülden bahsetmek istiyorum. Eskiden yani 1990 yıllarında yaptığımın doğru mu yanlış olduğunu bilmeden niyet tutar Kur'an meâlini niyetim olacak mı olmayacak mı diye açar okurdum. Gönlüm mutmain olmaz defalarca açar okurdum. Üstelik kız kardeşimle muhabbetimiz buydu ve ümitle dolar mutlu olurduk. 

[Tefeülün anlamı Herhangi bir şeyden hayırlı bir netice çıkarmak, hayra tevil etmek, iyiliğe işaretler bulmak gibi manalara gelmektedir. Bir kitabı rastgele açarak ilk tevafuk eden yeri okuyup ona dikkat kesilmek, onu hayırlı ve esas bir ders saymaktır. Mesela, Kur’an’dan rastgele bir sayfa açıp sadece kendine hitap şeklinde okumak tefe’ül sınıfındandır.]

İşin ilginci bu kadar saf bir yürekle inanarak yapardık. Aslında çok sakıncalıymış neden?

Ya kâfirlerden bahseden ayetler çıkarda ümitsizliğe düşersem o zaman da vay halime ama biz bilmeden yapardık.. Allah dostlarından Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bazı tefeüllerini şöyle anlatır:

***
“Bundan otuz sene evvel eski Saîd’in gafil kafasına müthiş tokatlar indi.
اَلْمَوْتُ حَقٌّ 
kaziyyesini düşündü, kendini bataklık çamurunda gördü. 
Meded istedi, bir yol aradı, bir halaskar taharri etti. 
Gördü ki, yollar muhtelif, tereddüdde kaldı. Gavs-ı Azam olan Şeyh Geylani’nin (ra), Fütûhu’l-Gayb namındaki kitabıyla tefe’ül etti. Tef’eülde şu çıktı:

 اَنْتَ فِى دَارِ الْحِكْمَةِ فَاطْلُبْ طَبِيبًا يُدَاوِى قَلْبَكَ "

"Acibtir ki, o vakit ben Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye azası idim. Güya, ehl-i İslâm’ın yaralarını tedaviye çalışan bir hekim idim. Hâlbuki, en ziyade hasta ben idim. Hasta evvela kendine bakmalı, sonra hastalara bakabilir."

"Sonra, İmam-ı Rabbanî’nin Mektubat kitabını gördüm. Elime aldım. Halis bir tefe’ül ederek açtım. Acaibtendir ki, bütün Mektubat’ında yalnız iki yerde 'Bediüzzaman' lafzı var. O iki mektub, bana birden açıldı. Pederimin ismi Mirza olduğundan, o mektubların başında 'Mirza Bediüzzaman’a mektub' diye yazılı olarak gördüm. 'Fesübhanallah', dedim, 'Bu bana hitab ediyor.' İmam, o mektuplarında tavsiye ettiği gibi, çok mektublarında musırrane şunu tavsiye ediyor: 
'Tevhid-i kıble et!' Yani, birini üstad tut, arkasından git, başkasıyla meşgul olma!"

"(...) Cenab-ı Hakk’ın rahmetiyle kalbime geldi ki: Bu muhtelif turukların başı ve bu cetvellerin menbaı ve şu seyyaralerin güneşi, Kur’an-ı Hakîm’dir. Hakîkî tevhîd-i kıble bunda olur. Öyle ise, en âlâ mürşid de, en mukaddes üstad da odur." (Mektubat, Yirmi Sekizinci Mektup, Üçüncü Mesele...)
***

Allah cc bizi bize bırakmasın gerçekten saf niyetlerle yanlışlar yapabiliyoruz elhamdülillah doğruyu bizlere yine sevdiği kulları aracılığıyla gösteriyor..

Allah'ım bizleri uyanık eyle. Şeytanın hile ve iğvasından nefsimizin her türlü şerrinden bizleri koru sana sığındık eman istiyoruz Ya Rabbi!

Amin amin amin..  


10 Kasım 2024 Pazar

Tevazuyla varsan meydan senindir, cevher senden çıkar maden senindir, Yunus Emre.

Kasım 10, 2024 9 Comments

 


Hayat derslerine devam ediyorum öncelikle ders kendi nefsime...

Son nefese kadar da bu derslerin biteceğini sanmıyorum.. Hayatı anlamlandırmak adına maddeleşmeye devam ediyoruz ve bu konuda da aşırıya gidiyoruz maalesef.. 

Müslümanlar ya doğumda ya ölümde ya da sünnet olaylarında evlerine hoca çağırırlardı. Şimdiler de organizasyonları parayla çağırmaya başladılar. 

Semazenler ilahi grupları parasız gelmiyor ve işi daha da azıttılar kadınlar en gösterişli kapalı makyajlı kıyafetlerle organize olmuşlar instagramda videolar paylaşıyorlar. En tatlı en güzel ses tonlarıyla programlarını tanıtıyorlar müşteri peşinde.. (Haram mahremlerini paylaşamazlar)

Bana geldiklerinde kaç para istiyorsunuz diye soruyorlar..

 "Biz Allah Rızası için geliyoruz ücret almıyoruz" 

Yüzlerinde şaşılası bir aydınlanma oluyor. Bende onlara şaşıyorum.. Biz ne ara besledik büyüttük bu din tüccarlarını..

Bende tarikata bağlıyım ve bize din tüccarı gözüyle bakarlar :( Hele fetö darbesinden sonra kimsenin kimseye güveni kalmadı.. 

Biz tüm hizmetlerimizde beş kuruş para almayız. Kursa talebe olmak isteyen "Kaç para aidat veriyoruz?" diye soruyorlar. 

"Biz Allah Rızası için öğretiyoruz ücret almıyoruz" dediğimde çok memnun kalıyorlar ama yine de talebemiz çok az 40-50 yaş ve üzerinde geneli..

Bu cumartesi genç bir hanım kardeşimiz bebek mevlidine çağırdı. Kursumuzun sokağında ve tüm hanımlara sitem ettim.

"Kuyumcu dükkanlarının, giyim mağazalarının ve diğerlerinin vitrinlerine bakarak geçiyorsunuz.. Bizim kursun önünden geçerken neden başınızı çevirip bir kere bile olsa bakmıyorsunuz? Bi hayırlı olsun demeye bile gelmediniz ve ben çok üzüldüm. Bizler sizler için bu kursu açtık ve çocuklara değil annelere hanımlara hitap etmek istedik ama maalesef kapımızı hiç açmadınız?" 

Hepsi tatlı bir tebessümle görmediklerini söylediler sohbetin mevlidin bitiminde de iki üç hanım bize de gelir misiniz diye rica da bulundular. Bende sizi beklerim inşallah tabii geliriz bizim vazifemiz ayetleri hadisleri anlatmak diyerek tatlıya bağladık ELHAMDÜLİLLAH!

Savaş kapıda diyoruz bırakın kursların talebe dolmasını camilerin tıklım tıklım cemaatle dolup secdelere gidilmesi gerekmez mi? Bizlerde ki bu gaflet uykusundan illa bir felaketle mi uyanacağız? 

Allah rızkınıza kefilim ama ahiretinize kefil değilim derken düştük geçim derdine diye ama tüketim toplumu olduk çıktık. Telefonlar ipone olmazsa olmaz, kapıda kredi ile alınmış araba olmazsa olmaz daha saymak mümkün ama kısa tutuyorum.. Faizin haram olduğuna inanmazsak ve ondan sakınmazsak Allah ve Resûlune savaş açtık demektir. Bu savaşın kazananı bellidir..

Hasılı kelâm: Allah'ın kapısına gidiyoruz ve bir din tüccarını aracı yaparak parayla istiyoruz. Bu iğrenç bir ticaret ve Allah hiç bir şeye mecbur değildir.. Dünyanın masrafını yapıp ellerimiz boş kalabilir. Önemli olan ihlastır hiçliğini bilerek huzurullaha durmaktır. Ve acziyetimizle istemektir. Vermek ve vermemekle Allah-ü Teâlâ'nın şanında bir eksiklik ve değişiklik olmaz..

"Tevazuyla varsan meydan senindir, cevher senden çıkar maden senindir."

Yunus Emre'nin bu sözü tam da yerini buldu diye düşünüyorum ya siz?

Rabbim cümlemizi istikamet üzere dosdoğru gidenlerden eylesin.. Ahirimizi evvelimizden daha güzel eylesin.. Cennetine cemaline kavuşturacak salih ameller yapmayı cümlemize nasip eylesin. 

Amiin amiin amiiin..   


31 Ekim 2024 Perşembe

Nice kopamadıklarımızdan koparan ölüm!

Ekim 31, 2024 10 Comments

Hayatın akışına kendimizi kaptırdık gidiyoruz. Bazen çok yavaş durgun bir gölet bazen de şelale gibi.. Dün gibi hatırlıyorum bir arkadaşım kanser olduğunu öğrenmişti ve tedavilere başladığında manevi olarak hep onun yanında olduk doğal davrandık hüzünlerimizi belli etmedik.. 

İki hafta kadar önce kanserin vücudunu sardığını beyne ulaştığını öğrendik.. İki haftadır yoğun bir şekilde Kur'an okumaları ve dualarla acılarını hafifletmek ve şifa taleb ettik Rabbimizden..

Dün entübe edildiğini öğrendim gencecik bir arkadaşımız onun uzun bir yolculuğa çıkacağını biliyoruz. Herkesin gittiği ve geri dönmediği bir yol.. Mani olamıyoruz çok üzülüyoruz çocukları var. Onların üzerlerine titrerdi şimdi Allah'a emanet edip bırakıp gidecek.. 

Nice kopamadıklarımızdan koparan ölüm!

Bizi de bu hayattan ve tüm bağlarımızdan acımadan koparacak ve bilinmeyene götürecek..

Gözümüz arkada kalmaya..   

Her ne kadar ayet ve hadislerle bilmiş olsak da biz ne hazırladık o önemli..

Bu dönüşü olmayan diyarımızı güzelliklerle donatabildik mi? Her zaman muamma olacak..

İstihareye yatarak ahiretimi bile görmeye cesaret edemiyorum bir gün bu hakikate vasıl olduğumda beni neler bekliyor?

Ben göz aydınlığı umuyorum nice tercih ettiklerimi göz önünde bulundurursam beklentim korku ve ümit arası da olsa göz aydınlığı ve ferahlık ama ya sürprizler bekliyorsa !!!

Allah muhafaza.. 

Allah'ın (cc) rızasını kazanmak için günümüze baktığımda o kadar zor durumdayız ki dinimizi yaşamaktan çok uzaklara düşmüş bir garip yolcu gibiyiz.. 

Sadece dünyamızı imar eden insanlar gibiyiz.. Kursa gelen hanımlar bile elli yaşın üzerinde.. genç hanımlar işe ve okula koşturuyor çok yıpranıyorlar. Allah yardımcıları olsun..

Ekonomi cenderesinde hepimiz kaybolmuşuz dünya ile kendimize gelmeye çalışıyoruz ama Allah'ın yardımı olmazsa bizler bir çıkış bulamayız.. 

Yediğimiz içtiğimiz hep şüpheli ve zararlı. Atmosfere bile uçaklar zehir atık atıyorsa bizlerin sağlıklı olarak ne kadar yaşama şansı var. İbadet bile sağlıklı olunca daha feyizli aşklı oluyor. 

Biran önce devletin denetim mekanizması çalışmalı toplumun psikolojisini normal seviyelere düşürmeli.. Milli ve dini değerlerimize sahip çıkılmalı.. Tüm değerlerimizi kaybettikten sonra yükselen bir güç olsak bizimde ABD den veya İtrailden ne farkımız olacak..   

Biz yükselen bir değerler topluluğu olmalıyız. Osmanlı İmparatorluğunun taşıdığı tüm güzelliklerin devamı olmayı başardığımızda işte o zaman Büyük Türkiye oluruz. 

Mazlumun sığınağı İslam'ın kalesi olması dualarıyla..


BİR HADİS-İ ŞERİF

Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Sizden hiçbiriniz başına gelen bir sıkıntıdan ötürü ölümü asla temenni etmesin. Şâyet ölümü istercesine olağanüstü bir darlık içinde kalırsa, o zaman şöyle desin: 
‘Allah’ım! Benim için yaşamak hayırlı olduğu müddetçe beni yaşat, benim için ölüm hayırlı olduğu vakit de beni öldür.”
(Buhârî, De‘avât, 30 [6351]; Merdâ 19 [5671]; De‘avât, 30 [6351]; Müslim, Zikir, 10 [2680]).


26 Ekim 2024 Cumartesi

Üzümlü çocuk hırkası ve HABÎB b. ZEYD

Ekim 26, 2024 4 Comments


Herkese merhabalar 
Nihayet bitirebildim yaka tasarımı bana ait ama resimde pek anlaşılır değil..  Yapraklar yakada dökümlü duruyor dik değil.. Torunum ise çok beğendi.. Benimde üzerimden bir yük kalktı diyebilirim..  
Bloguma ve blog arkadaşlarıma daha çok vakit ayırabilirim artık :))

Bir kaç aydır Youtube da bazı örgü kanallarının hep Çin ya da Japonlar tarafından ele geçirildiğini görüyorum buna teknik olarak ne dendiğini bilmiyorum hackleme de olabilir.. 
Youtube de bir kanal açmadığıma seviniyorum yazık o kadar emek veriliyor bir anda kötülerin eline geçmesi çok kötü bir şey.. 
Hedeflerini bilemem hepsi de siyasi yayınlar yapıyorlar. Anlayanlar var mı 😎  
🌹🌹🌹


Beni çok etkileyen bir sahabi efendimizi HABÎB b. ZEYD'den kısaca da olsa bahsetmek istedim umarım okursunuz..

...
Medineli ilk müslümanlardan olup babası Zeyd b. Âsım ve savaşlarda gösterdiği yiğitlikle tanınan annesi Ümmü Umâre de (Nesîbe bint-i Kâ’b,) sahâbîdir. Babası, annesi ve kardeşi Abdullah ile birlikte İkinci Akabe Biatı’nda bulundu. Başta Uhud ve Hendek olmak üzere bütün gazvelere katıldı.

Hz. Peygamber vefatına yakın günlerde Habîb’i Müseylimetülkezzâb’a elçi olarak gönderdi. Müseylime ondan Resûl-i Ekrem’in peygamberliğini kabul edip etmediğini öğrenmek istedi. Habîb kabul ettiğini söyleyince, “Benim peygamberliğime de inanıyor musun?” diye sordu. 
Bunun üzerine Habîb sağır olduğunu ve ne dediğini anlamadığını söyledi. Müseylime sorusunu birkaç defa tekrar edip de Habîb’den hep aynı cevabı aldığı için onu organlarını tek tek keserek öldürdü.

Bazı rivayetlere göre ise Habîb ve Abdullah b. Vehb el-Eslemî, Hz. Peygamber’in Vedâ haccından sonra vergi toplamak ve İslâm’ı tebliğ etmek amacıyla Umman’a gönderdiği Amr b. Âs ile birlikte bulunuyorlardı. 

Resûl-i Ekrem’in vefatı üzerine Medine’ye dönerken Müseylime ile karşılaştılar. Diğerleri kaçıp kurtulurken Müseylime, Abdullah b. Vehb ile Habîb b. Zeyd’i esir aldı. 
Abdullah onun peygamberliğini kabul eder görünerek canını kurtardı; Habîb ise buna yanaşmadığı için şehid edildi. 
Hz. Ebû Bekir devrinde Hâlid b. Velîd kumandasında Müseylime üzerine gönderilen İslâm ordusunda Habîb’in annesi Ümmü Umâre ile kardeşi Abdullah da yer aldı. Yemâme Savaşı’nda on bir yerinden yaralanan Ümmü Umâre bir elini de kaybetti. Ancak oğlu Abdullah, Vahşî b. Harb ile birlikte Müseylime’yi öldürdü.

BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, IV, 316.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, I, 328.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, I, 443.
a.mlf., el-Kâmil, II, 352.
Zehebî, Tecrîdü esmâʾi’ṣ-ṣaḥâbe, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), I, 118.
İbn Hacer, el-İṣâbe, I, 306-307; II, 382; IV, 479.
İsmail L. Çakan, “Abdullah b. Zeyd b. Âsım”, DİA, I, 143.

14 Ekim 2024 Pazartesi

Ümmü Hallad’ın, kimdir bilir misiniz?

Ekim 14, 2024 3 Comments


 Ümmü Hallad’ın, kimdir bilir misiniz? Kıyamete kadar ümmeti Muhammed'e örnek bir sahabe annemiz.. Beni çok etkilemiştir paylaşmak istedim..


- Kurayza gününde ensardan bir kişi öldürüldü. İsmi Hallad idi.

Annesine

“Ey Hallad’ın annesi! Oğlun öldürüldü!” dediler. Kadın yüzünü kapatarak geldi. Tüm hüzünlerine yürek yangınlarına rağmen yüzündeki örtü bile yerinde duruyor kendini paralamıyordu..

Kadına

“Hallad ölmüştür, sen ise yüzünü kapatıyorsun?” dediler.

Kadın cevap olarak

“Ben Hallad’ı kaybetmiş isem, hayamı da kaybetmedim ya!” dedi.

Bu hadise Hz. Peygamber’e söylenildiğinde

“Dikkat ediniz! Hallad’ın ecri, iki şehidin ecridir” buyurdu.

“Ey Allah’ın Rasûlü! Bu niçindir?” dediler. Hz. Peygamber

“Çünkü onu ehl-i kitab öldürdü” diye cevap verdi.[1]


🌸🌸🌸🌸🌸🌸

 Kaynak

[1] Kenz, II/157 (İbn Sa’d, Muhammed b. Sabit b. Kays b. Şemmas’dan).

Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/140.

13 Ekim 2024 Pazar

4 yaş çocuk hırkası ve gündemden..

Ekim 13, 2024 9 Comments

 

Herkese merhabalar 💝
Nasılsınız İstanbul'da kışa girdik bile havlar birden soğudu internette kar haberleri bile var. Sanki sonbahar ve ilkbaharı çok hızlı geçiyoruz gibi ya da bana öyle geliyor..  


Torunum için başlamıştım şimdi bedeni bile bitirmek üzereyim yakında paylaşmak nasip olur İNŞALLAH. 
Gündem çok hızlı değişiyor ve çok korkunç kanım donuyor parçalanan yavrularımıza Allahtan rahmet diliyorum ailelerine ise sabrı cemil.. 
Her ibadetimi yaptıktan sonra mutlaka dualarımda yer veririm "Gençlerimizi her türlü tuzaklardan koru muhafaza eyle Rabbim!" diye.. 

Hatta artık dünya için bile dua ediyorum. İnsanın önüne geçilmez olan hırsı, tatbikatlar, savaşlar derken ekolojik ve insanın da dengesi bozuldu. 
Birde 2024 PT 5 adlı küçük bir asteroit, Dünya’nın yerçekimine kapılarak kısa bir süreliğine "mini ay" olarak gezegenimizin yörüngesine girecek diye haberleri okumuştum. 
25 Kasımda dünyanın çekiminden kurtulacakmış bu dünya iklimini nasıl etkiler bilemiyorum..

Köfteci Yusuf meselesi bomba gibi oturdu.. İftira bile olsa boykota katılmadığı için ilahi bir adalet tokadı gibi..
Dilerim hak ediyorsa cezasını çeksin ama iftira ise tarafını belli etsin ve boykot ürünlerini de kaldırıp "BEN TÜRK MARKASIYIM MÜSLÜMANIM" diyebilsin ki halk da arkasında durur diye tahmin ediyorum..
En kısa zamanda tekrar görüşmek üzere..

 Tüm hayır ve bereket dualarımız da buluşmak dileğiyle..🌸🌹🌷🌼🌻☕

29 Eylül 2024 Pazar

Gönlü gâzi olana cenk bitmez

Eylül 29, 2024 6 Comments

Herkese merhabalar :)

Bloglamayı ve blogumu çok sevdiğim halde yaz dönemi diye mi bilmiyorum pek fırsat bulamadım uğrayamadım garip kimsesiz kalmış mekânım..

Herkesin torunları telefonla yetinir benimkiler kapıyı aralar aralamaz bilgisayara koşuyorlar :) pabuçlarımız dama atıldı galiba z kuşağı da değiller bu miniklere ne diyecekler bakalım :)))

Hafta içi yakın arkadaşımın kursuna gidiyorum ona yardımcı oluyorum Kur'an öğretiyoruz hanımlara.. O nedenle eve yorgun geliyorum havalarda çok sıcak olunca zor bir yaz geçirdim diyebilirim..

Talebeler şimdi daha da çoğaldı ELHAMDÜLİLLAH..

Köyünden tatilden dönenler okula çocuklarını bırakınca bize uğruyorlar kursunuzdan nasıl faydalanabiliriz diye fikir alışverişinde bulunuyorlar.. Bizde onlara cesaret veriyoruz..

Öğrenmenin yaşı olmaz.. Bir kaç hadisi şeriflerin rivayetlerini ve ayetleri naklediyorum..

Ebû Hüreyre Hazretlerinin, Kur’an okuyanların kazanacağı mânevî derecelerle ilgili olarak Peygamber Efendimiz (asm)’den rivayet ettiği şu hadîsi şerîf, mü’min gönüllerin heyecanla tutuşmasına vesile olacak güzelliktedir:

“Kıyamet gününde Kur’an-ı Kerîm gelecek ve Allah Teâlâ’ya: ‘Yâ Rabbî! Kur’an okuyan kimseyi şeref süsüyle süsle!’ diyecek; bunun üzerine Kur’an okuyan kimse şerefle süslenecek."

"Yine Kur’an-ı Kerîm: ‘Allah’ım! Ona şeref elbisesi giydir!’ diyecek; hemen o zâta elbiselerin en değerlisi giydirilecek. Sonra Kur’an: ‘Rabb’im! Ona şeref tacı giydir!’ diye niyâz edecek; o kimseye şeref tacı giydirilecek. Sonunda Kur’an-ı Kerîm: ‘Yâ Rabbî! O kulundan razı ve hoşnut ol! Senin hoşnutluğundan üstün bir şey yoktur.’ diyerek Kur’an okuyan kimseyi mânevî mertebelerin en yükseğine ulaştıracak."
(Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 18; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’an 1).

* Hazret-i Âişe (ra) validemiz anlatır: 
Resûlullah Efendimiz (asm) şöyle buyurmuştur:
“Kur’ân’ı mâhir olarak (mahrecini, tecvidini, sesini, kıraatini bilerek) okuyan, şerefli, itaatkâr elçiler olan meleklerle berâberdir. Kur’ân’ı kendisine zor geldiği halde kekeleyerek okuyan kimseye ise iki kat sevap vardır.” (Riyâzü’s-Sâlihîn, h.no: 991.) 

 Hal böyle olunca bir söz vardır gönlüme düştü sizinle paylaşayım dedim 💝

"Gönlü gâzi olana cenk bitmez" 

 Herkes bildiğinin muallimesidir ama Kur'an ve ilimlerini öğretenler çok dikkatli olmalı Hz. Ali (kv) efendimizin yüzüne tüküren şahsa verdiği cevabı hatırlatmak isterim: 

- “Ben seninle Allah yolunda ve sırf Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için savaşıyordum ve onun için seni öldürecektim. Sen yüzüme tükürünce öfkelendim, sana kızdım. Böyle olunca seni Allah için değil, nefsim için öldürmüş olmaktan korktuğumdan kılıncımı kınına koydum."  

Bu söz üzerine adam Müslüman olmak istediğini bildirerek şöyle dedi: 

"Ey Ali! Sizde bu temiz niyet, lütuf ve ihsan olduğuna göre, dininiz haktır. Bana nasıl iman edeceğimi öğret, Müslüman olayım." 

Hz. Ali (ra), şehadet getirmesini söyledi. Adam, kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu ve ölünceye kadar Hz. Ali'nin (ra) hizmetinde kaldı.» (Şemseddin Sivasî, Dört Büyük Halife, s. 282-283)

İşte İslâmı temsil eden kişi heran göğe çekilmiş bir ipin üzerinde yürüyen cambaz misali gibidir. İslamdan bir kişiyi uzaklaştırsa ipten yere düşer paramparça olur.. 

Dilimiz hâlimiz silahımız, kelimeler kalkanımız. Gerek kendi gerek başka nefislerle bir çeşit mücadeledeyiz.. Bilmeden bazen öldürür bazen hayat kurtarırız.. 

Aynı zamanda en büyük cihadımız kendi nefsimizledir. 

 Allah'ın Resulü sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz'in Tebük Gazvesi'nden dönerken:

”Küçük cihaddan büyük cihada döndük” buyurmasını biraz tefekkür etmenizi isterim..

Burada bir nokta koyayım çok uzatınca okunmuyor yazılarımız maalesef!

Son nefese kadar da gönlümüzde ki gazi olma aşkı alınmaya ve azimetle hizmete mücahadeye devam inşAllah..

Görüşmek dileğiyle 🌹

26 Ağustos 2024 Pazartesi

Örgü Bebek Tulumu ve Vesveseden Kurtulma Duası

Ağustos 26, 2024 3 Comments

 

Herkese merhabalar 
Yeni bitirdim ve hemen paylaşmak istedim.. Bebeğimizin dolabında yerini aldı bile =)
Gelinimin kız kardeşinin bir kızı oldu daha önceden söz almıştı benden örgü kapişonlu bebek tulumu yapar mısın diye.. Nihayet sözümü yerine getirebildim elhamdülillah..
Bebeğimiz içinde kayboldu ama kışa tam doldurur içini çok beğendiler :)) 

Çok keyifle ördüm diyebilirim 🌷


Görüşmek dileğiyle..

VESVESEDEN KURTULMAK İÇİN 

Ebu'l Haseni'ş-Şazeli Hazretleri buyurdular ki: Bir kimse içindeki vesveselerden kurtulmak isterse, elini kalbinin üzerine koyup şöyle desin:

سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْخَلاَّقِ الْفَعَّالِ


Bunu 7 defa tekrar etsin ve (her okuduğunda kalbine üflesin). 

Hemen peşine şu ayet-i kerimeyi 1 kere okusun:


اِنْ يَشَاْ يُذْهِبْكُمْ وَيَاْتِ بِخَلْقٍ جَدٖيدٍ

Neticede vesveseden kurtulduğunu biiznillah müşahede edecektir. 

------------ 

Bunun her namazdan sonra yapılması, ehli tarafından tavsiye edilmiştir.

VESVESENİN İLACI...

Şeytan Ademoğlunun kalbinin üzerinde devamlı durur. Kul ALLAH'ı zikrettiği zaman siner kaçar gafil olduğu zaman ise vesvese verir...

Buhari, Tefsir; Sure (114) 1) 


Hadiste vesvese çok olduğunda ilacının zikir olduğu zikredilmektedir... 

Aklen bunun sebebi açıktır Şu bir gerçektir ki, nefs bir anda iki şeyi düşünemez Kişi zikirle meşgul olduğu zaman vesveseler kesilir...

Vesveselerin gelmesi insana zarar vermez ve günah getirmez...

Ancak vesveselerin peşine düşmek ve onlara kanıp vesvese doğrultusunda amel etmek zararlıdır ve günahtır...

21 Temmuz 2024 Pazar

Tatil her şeye rağmen güzeldi..

Temmuz 21, 2024 9 Comments

 

Herkese merhabalar İstanbul da havalar gerçekten çok sıcak ve bizde birkaç günlük tatile Sapanca'ya kaçalım dedik.. Oğlum rahatsızdı arabayı bile nasıl kullandı bilemiyorum ama tatil çocuklar için bizim için değil.. Gider gitmez hemen Sapanca devlet hastanesinde serum taktırdı ben çocukları bekledim havuz başında onlar ise sudan hiç çıkmadılar diyebilirim.. Çok mutlu oldular ve onların mutluluğu sizi de mutlu ediyor diyebilirim ayna misali yansıyor yüreğinize =)

Sonraki gece ben rahatsızlandım dönüşte aynı hastane ve acilde bana serum taktılar. Başımı zor ayakta tutarak dönüşte eve kendimi zor attım.  İki gün sürekli uyudum nasıl bir rahatsızlık ise anlayamadım ya güneş çarptı ya klima Allah bir daha yaşatmasın sağlık gibi bir nimet yok hayatta..
Sonrasında şimdi de torunlarım sırayla serum takılıyorlar inşallah iyi olacaklar.. Bungalov Evleri görünür itibariyle temiz ve düzenli hizmette güzel ama eksik ya da fazla olan bir şeyler var ki hastalanıp darmadağın olarak eve geldik.. Sıcakların etkisi çok şu da bi gerçek çocuklar için cennet su keyfi ve mangal keyfi harika :))

Yine gider misin deseler evet giderim daha dikkatli olurum sıcak ve klimaya karşı...

sevgi ve muhabbetle tekrar görüşmek üzere İNŞALLAH..

19 Haziran 2024 Çarşamba

Hayırlı bayramlar

Haziran 19, 2024 5 Comments

 


İstanbul'un her mevsimi ayrı bi güzel ama nemi çok yüksek olduğu için sanki eve döndüğünüzde dışarda duş almış gibi sırılsıklam giriyorsunuz. Klimalar olmasa halimiz perişan olurdu. İbadet için örtülere büründüğünüzde bunalmadan huzurla vazifelerinizi yerine getirebiliyorsunuz..

Elhamdülillah çok şükür.. 

İstanbul bomboş ve çok güzel.. Kimileri bayram tatiline gitti. Pazar günü dönüşler başlayacak..

Kimileri yaz dönemi boyunca memleketinde kalacak eylül-ekim sonu gibi dönecek..

Kimileri de hiç dönemeyecek Allah muhafaza her sene olduğu gibi trafik canavarı rolüne bürünmüş ecel onları bizlerden koparacak maalesef :( 

Kurban olmadan bir kurban bayramı ve tatil geçirmeyi diliyorum..

Bayram nedeniyle kapı zilim çok çalıyor otomatiğe basıyorum üç beş çocuk şeker için geliyor. İkram ettiğim şekerleri kimi heyecanla alırken kimi utana utana alıyor.

Ben de:

"Çocuklar yaptığınız çok yanlış sizlere zarar verirler. Neden tanımadığınız binalara giriyorsunuz. Size kötülük yaparlar. Kimseye güvenmeyin.."

Bayram şekeri toplamaya çıkan nice çocuklar geri dönemedi.. Tecavüze uğrayıp parçalara ayrılarak evlerin bahçelerine gömüldüler.. Kimileri hâlâ bulunamadı nice ocaklar söndü.. 

O nedenle her gelen çocukları uyardım. Korkmadım da değil çocuklar şikayet etseler "Falan yerde bir teyze var bizi korkutuyor diye😳"

Neyse ebeveynlerin yapması gerekeni ben yaptım. Allah zürriyetlerimizi her türlü şerlerden muhafaza buyursun.. Tez zamanda Filistin'e ve Doğu Türkistan'a özgürlük nasip eylesin. Siyonist güçleri kahruperişan eylesin amiin amiiin..

Biraz geç oldu fırsat bulamadım ama aşağıdaki bayramlaşmayı hala yapabilirsiniz ve her sıkıntılı dönemlerinizde deneyin mutlaka.. 

   صَلِّﷺ💚وَسَـــلِّمْﷺ💚

Bayram Sabahı Hiç Unutmayın:

Bayram sabahı kalktıgınızda abdestinizi alınız. Temiz kıyafetlerinizi giyin, odanızın bir köşesine geçip mana aleminde sanki Peygamber efendimizin (s.a.v) karşısında oturuyormuşsunuz gibi edeple oturun..

صَلِّﷺ💚وَسَـــلِّمْﷺ💚

Başınızı saygıdan ve günahların ağırlığından önünüzde: Ya Rasûlullâh bütün salât ve selamlar sana olsun deyip önce onunla bayramlaşın.Ve bunu hiç bir zaman unutmayalım her bayram önce Peygamber (s.a.v.) Efendimizle bayramlaşalım insAllâh.. Derdinizi kimseye anlatamıyorsanız peygamberimize anlatın ben her defasında rahatladım ve bir çıkış yolu buldum.. Tavsiye ederim..

 Hepimize dualı ve güzel ahlaklı sevgi ve muhabbet dolu bir ömür diliyorum görüşmek dileğiyle..




ٰ 🌹🌹

🌹🌹🌹🌹

🌹🌹🌹🌹🌹

🌹🌹🌹🌹🌹🌹

🌹🌹🌹🌹🌹🌹

🌹🌹🌹🌹🌹🌹

🌹🌹🌹🌹🌹

🌿🌹🌹🌿

        

🌿🌿

🌿 🌿

🌿 🌿🌿

🌿 🌿🌿🌿

🌿 🌿🌿🌿🌿

🌿 🌿🌿🌿🌿

🌿 🌿🌿🌿🌿

🌿 🌿🌿🌿

🌿



🌿

🌿

🌿

🌿

🌿

صَلِّﷺ💚وَسَـــلِّمْﷺ💚


12 Haziran 2024 Çarşamba

Hypatia kimdir?

Haziran 12, 2024 10 Comments
Tarihi şahsiyetler her zaman dikkatimi çeker. Bunlardan biri de Hypatia ve tüyler ürpertici bir son ve özetle sizlerle paylaşmak istedim detaylı bilgi internette var dileyen araştırıp okuyabilir..

Hypatia, Antik Yunan düşünür, matematikçi, astronom ve filozoftur. İskenderiye Okulu'nun son ünlü bilgini olarak kabul edilir ve Neoplatonizm felsefesinin önemli bir temsilcisidir. Antik Çağ'da bilim ve felsefe alanlarında önemli katkılar sunan az sayıdaki kadın düşünürden biridir. Babası Theon, İskenderiye Kütüphanesi'nde çalışan ünlü bir matematikçi ve astronomdu. Hypatia, babası tarafından evde eğitilerek matematik, astronomi, felsefe ve retorik alanlarında derin bir bilgi birikimi edindi.

Hypatia, MS 4. yüzyılın sonları ve 5. yüzyılın başlarında sadece memleketi İskenderiye’nin en büyük filozofu olarak değil, aynı zamanda geç antik çağın en büyük düşünürlerinden biri olarak da anılıyordu. Sadece bu başarıları bile adının yüzyıllar boyunca korunmasına yetse de, tarih onu çok daha farklı bir bağlamda anlatıyor.

Hypatia, bu başarıları yerine, daha çok MS 415 yılında fanatik bir Hıristiyan güruh tarafından korkunç bir şekilde öldürülmesiyle hatırlanıyor. Çağdaş kaynaklar cinayeti ayrıntılı olarak anlatıyor.

Hypatia, İskenderiye’de zorla arabasından sürüklenerek Caesareum adlı kiliseye götürülür. Orada çırılçıplak soyulup derisi yüzülerek vahşice öldürülür ve cesedi parçalanır. Sonrasında, kalıntıları bir kalabalık tarafından yakılır.

Çok üzücü bir son.. Başedilmesi gereken en büyük düşman cehalettir..
 

2 Haziran 2024 Pazar

Yarım kupa,1958 yılının Başbakanlık Kupası

Haziran 02, 2024 6 Comments

 




Yarım kupa beni epey şaşırttı bu kadar da olmaz ki dedirtti. Duyduğuma inanamadım bi araştırayım derken bilgilerimi sizlerle paylaşır buldum..😀 
Havanın kararmasıyla taraflar arasında bi üstünlük sağlanamayınca kupa ikiye bölünüyor.. Aşağıdaki bilgi netten alıntıdır.

1958 yılının Başbakanlık Kupası finalinde Fenerbahçe ve Galatasaray kozlarını paylaştı. Mücadelede goller Şirzat Dağcı ve Metin Oktay’dan geldi. Müsabaka 1-1’lik skorla sona erdi.

Takım kaptanları Naci Erdem ve Turgay Şeren, maçın uzaması ya da tekrarlanması teklifine karşılık kupanın ortadan iki parçaya bölünerek takımlara paylaştırılmasını teklif etti.

Dönemin Başbakanı Adnan Menderes bu teklifi kabul edince iki takımın kaptanları kupanın birer ucundan tutup göğe kaldırdı. Sarı-Lacivertli ve Sarı-Kırmızılı taraftarlarlar stadyumdan mutlu ayrıldı.

İki kulüp, kupanın kendilerine verilen kısmını müzelerine götürdü.

Yaklaşık 13 yıl önce ise Başbakanlık Kupası’nın parçaları bir araya geldi. “Only a Game?” adlı futbol sergisinin 2010 yılındaki durağı İstanbul’du.

İmzalı formalar, Kupa Galipleri Kupası ve Şampiyonlar Ligi kupaları gibi birçok ögeyi barındıran sergide, ikiye ayrılan Başbakanlık Kupası parçaları da yan yana getirildi.

Parçalar, kısa süreli birlikteliğin ardından kulüplerin müzelerine geri döndü.

29 Mayıs 2024 Çarşamba

Bâciyan-i rûm nedir ve önemi ?

Mayıs 29, 2024 4 Comments



Anadolu Kadınlar Birliği anlamını taşıyan Baciyan-ı Rum; 13. Yüzyıl Anadolu'sunda üyelerinin göçmen Türkmen hanımlar olduğu, kadınların teşkilatlanıp gelişmesi için Ahi Evran'in eşi Fatma Bacı'nın, kurduğu, dünyanın ilk kadın teşkilatıdır.
Bu isimle ilk olarak onlardan bahseden XV.yüzyıl Osmanlı tarihçisi Âşıkpaşazâde'dir.


Bacıyan ı Rum önemi nedir?


Bacıyân-ı Rûm teşkilatı, Anadolu kadınlarını, gerektiğinde düşmanlara karşı vatan savunmasında eşlerinin yanında mücadele etmesi ve gerektiğinde de kültürde, sanatta, edebiyatta, sosyal ve ekonomik alanlarda kalkınıp gelişmesini sağlamak için teşkilatlandırmıştır.

Aşıkpaşazâde Tarihinde Osmanlı Devletinin kuruluşunda etkili olan dört unsurdan bahsedilir. Bu unsurlar, Ahiyân-ı Rum, Baciyân-ı Rum, Gaziyân-ı Rum ve Abdalân- ı Rum'dur.


Aşık Paşa-zâde (886/1481) “Târih-i Âli Osman” adlı eserinde Anadolu Selçukluları devrinde Türkmenler arasındaki sosyal zümreleri “Gaziyân-ı Rûm” (Anadolu Gazileri). “Ahiyân-ı Rûm” (Anadolu Ahileri), “Abdalân-ı Rûm” (Anadolu Abdalları), ve “Bâciyân-ı Rûm” (Anadolu Bacıları) diye dörde ayırmıştır.
 “Bâciyân-ı Rûm” tabirinden Anadolu Selçukluları zamanında Türkmen erkeklerin mensup olduğu, Ahi Teşkilâtı diye bilinen ve Âşık Paşa-zâde’nin “Ahiyân-ı Rûm”, olarak adlandırdığı teşkilâtın yanında gene Âşık Paşa-zâde’nin “Bâciyân-ı Rûm” diye adlandırdığı, o günün toplumunda Türkmen kadınların kurduğu bir başka teşkilâtın bulunduğu anlaşılmaktadır.

20 Mayıs 2024 Pazartesi

İnsan kendi geleceğini imar ediyor

Mayıs 20, 2024 8 Comments

 

Merhabalar İstanbul 'da güzel bir gün yine ebruli yaz desen değil bahardan kalma sancılı bir gün.. Annem içime yelek giyeyim ben şalın sana yeter derken yine yola düzüldük.. 

İETT otobüslerinde annem ücretsiz olarak kullanıyor haftanın altı günü Fizik tedavi rehabilitasyon merkezine götürüyorum onu..

Otobüslerin içinde koltuklar yüksek olunca yaşlılar için ayrılmış bölüm bile olsa oturamıyor yüksek diyor. Dizlerini kıramıyor sıvı kaybı ve kireçlenme var.. Kapının yanında beraber duruyoruz zaten altı duraktan sonra hastaneye geliyoruz. 

Asansör kullanmaktan çok korkuyor bazen beni bile panikletiyor kapalı alanda duramıyor o nedenle hep sızlanır.. 

"Dar kabirde ben ne yapacağım" diye Bende hep teselli ederim. 

"Ayy aklına bile getirme Allah razı olduğu kullarına kabir ve ahiret güzelliği verecek."  

"İnşaallah" der tebessüm eder ve ineriz bodrum kata..

Sağlık personelinin çalışma ortamı çok stresli ve o kadar yoğun ki.. Temiz hava yok ben oranın boğucu havasına bir saat zor dayanıyorum onlar nasıl çalışıyorlar Allah yardımcıları olsun.. Gerginliklerini bile anlayabiliyorum kızamıyorum. Her çeşit hastalar gelmekte ve seans esnasında muhabbetleri bile sürekli orada kalanlar için bunaltıcı olmaya yeterli.. 

Sekiz günümüz daha kaldı inşaallah bir kırgınlık olmadan birbirlerimizden hoşnut ve razı olarak tedavimiz tamamlarız.. Geçen sene bende gitmiştim tedaviden yaklaşık bir ay sonra şifa bulmuş ve çok memnun kalmıştım.

Şimdide annem için uğraşıyorum. Annemle ilgilenmek benim için çok yorucu da olsa Allah'a bana böyle bir sevap kazanma fırsatı verdiği için şükrediyorum. 

Diğer kardeşlerime değil bana nasip oluyor hikmetinden sual olunmaz demek ki ne kadar anne duasına ihtiyacım varmış.. Çocuklarıma gelinime de bir ders niteliğinde geçmiş olduğum imtihan.. Çünkü yaşlı insan her ne kadar severek de yapsak onlar çocuklaşıyor çok kırılgan oluyorlar her anlamda.. 

Aslında insan kendi geleceğini imar ediyor.. Bazen şanssızlıklar olabiliyor duyuyorum evlatlar ve gelinlerin elinde perişan olan ebeveynler.. İmtihan diyorum Rabbim kimseye çekemeyeceği yükü yüklemesin..

Bir iç döküştü bugün geleceğe not düştüm okuyunca hasretle ne güzeldi o günler diyebilmek için..

Sizlere de sağlıklı, güzel hafiflemiş yüreklerle ve huzurlu günler dilerim..

Tüm insanlığa savaşsız ve mutlu huzurlu bir dünya için dualarda buluşmak dileğiyle.. 


17 Mayıs 2024 Cuma

AĞAÇ EV SOHBETLERİ 247, İnsan bazen yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda kalır mı?

Mayıs 17, 2024 2 Comments

 


Ağaç Ev Sohbetlerinin konusu “İnsan bazen yapmak istemediği şeyleri yapmak zorunda kalır mı?”

Evet, bazen insanlar istemedikleri şeyleri çeşitli nedenlerle yapmak zorunda  kalabilir. 
Ama ahlak ölçüleri içinde..
Yapmak zorunda hissettiğimiz konu her ne ise ehil kişi ile istişare edildikten sonra sonuçları hesaplanır ona göre harekete geçilir.. 
Verilen karar bizi uzaklara savurmasın hayattan koparmasın..  

Hayatımıza ailemize ve sevdiklerimize etkileri neler olacak bir artı olmuyorsa yapmamak lazım. Mecburen uymamız gereken kurallar oluyor ya da sorumluluklar var yüklendiğimiz.. Büyük sabır ve anlayış içinde diyalog kurmazsak işte o zaman yürüdüğümüz yol biraz dikenli oluyor soluduğumuz hava sıcak ve bunaltıcı..
 
İnsanız çevremizle olan ilişkilerimize pozitif bir reaksiyona çevirebiliyorsak Allah'ın büyük yardımı geldi demektir. Bu da akıl zeka ve nasip işi diyelim :)

Eğitim ve karakter çok önemli sözün özü..
Başkalarının hayatını da bunaltmadan hayatın güzelliklerinden merhametlice almak lazım..
Abdullah Çiftçi'nin bir sözü var her videonun sonunda mutlaka söyler🥰
"Alemin bir sahibi var herşey bize sorulmaz."
Allah'ım zor durumlarda kaldığımız imtihanlara tabi tutuldugumuz zamanlarda bizi Sensiz ve çaresiz bırakma her attığımız adım sana itaat olsun..amin..

Görüşmek dileğiyle 🌹🌼🌻🌷


9 Mayıs 2024 Perşembe

İstiğfarın efendisi /En büyük Tevbe duası, Seyyidü'l-istiğfar

Mayıs 09, 2024 7 Comments

 




İstiğfarın efendisi /En büyük Tevbe duası       

🔸اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي

Allahım! Sen benim Rabbimsin


🔸لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ

Senden başka hak ilah yoktur


🔸خَلَقْتَنيِ وَ أَنَا عَبْدُكَ

Beni sen yarattın ve ben senin kulunum


🔸وَ أَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ

Gücüm yettiğince sana verdiğim söz (ulûhiyetini ve vahdâniyetini itiraf etme sözü) üzereyim


🔸أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ

Yaptıklarımın şerrin-den sana sığınırım


🔸أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَىَّ

Üzerimdeki nimetini itiraf ediyorum


🔸وَأَبُوءُ بِذَنْبيِ

İşlediğim günahlarımı kabul ediyorum


🔸فَاغْفِرْ ليِ

Beni bağışla


🔸فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ.

Zirâ günahları ancak sen bağışlarsın🕋🌹🕋

6 Mayıs 2024 Pazartesi

Mutlu olmak isterken..

Mayıs 06, 2024 15 Comments

Hayata her zaman pozitif bakmaya çalışan biriyim zaman zaman diplere doğru çeken imtihanlar olsa da hayat her zaman yaşamaya değer.. Dostlarındır hayatına değer katan onların acıları senin de canını yakar ama geç kalınan istişarelerden artık sadece hüzünlerdir bize kalan.. Hayatta bir karar alırken pergel misali bir ayağımın yerde sabit kalmasına dikkat ederim. Hayatımın değişmeyecek noktasıdır orası.. 

Yani ailem.. 

Onları kaybedecek hiç bir karara varmam. Allah muhafaza gaflete düşüp bir imtihandan geçmekten de korkarım. Pergel hep merkezin çevresinde genişler. Yıkmadan yıkılmadan açılır yeni kararlar ve hayatlarla büyüyerek genişler.

Bundan bir kaç ay önce Florya da zengin bir ailenin yanında yardımcı olarak çalışan bir bayan arkadaş benden rica etti.

"Hanımım namaza başladı sohbetlere de çok meraklı gelir misiniz ? Evine Kur'an okuyacak, sohbet verecek hoca arayışına geçti."

Bende bir hayra vesile olalım diyerek yanımda gelinimi iki küçük torunumu aldım gittik. Sohbet arasında söz bir makine mühendisi abileri varmış ben eğer kabul edersem çok uygun bir aile olurmuşuz gibi ifadeler kullandıklarında hemen, 

"Düşünmüyorum! Benim mutlu olduğum bir ailem var. Böyle bir evliliğe ihtiyacım yok." diyerek konuyu kapattım. 

Tabi evde gelinim hep espri konusu yapıyor =))

"Annemi ne mühendisler istedi de hayır dedik" 

Dün Kütahya'dan bir arkadaşım aradı acılı ve çaresiz bir ses tonu ile..

Hal hatır sorduktan sonra bana anlattıkları hem beni çok üzdü hem de burada belki başkalarının da aynı hatalara düşmemesi adına yazmaya karar verdim..

Elli iki yaşında beş oğlundan bir kaçı evli diye biliyorum.. Kendisi de dul kaldı eşinin emekli maaşı ile geçiniyor ve kiracı bir hanım.. Gençken beraber büyüdük dediği ama ailesinin evlenmelerine müsaade etmediği kişiyle on gün önce resmi nikah ile evlenmişler. 

İyi güzel herşey buraya kadar harika gibi görünüyor ama değil..

Evlenince adam bir hafta sonra İstanbul'a iş için gidiyorum diyor ve bir daha haber almazken görümce arıyor "Abim hapiste" diyor.. 

Arkadaşımın abisi de polise kayıp kaydı vermezsen başın belaya gider diyor..  

Polise kayıp ilanı veriliyor. Ve sonuç olarak eşi arıyor "Okulda çocuğumun çıkışını bekliyorum" diyerek başladığı telefon konuşmasında sekiz yıldır imam nikahlı evli olduğunu ve çocuğu olduğunu söylüyor.. 

Arkadaşım evlendiği için rahmetli eşinden aldığı maaş kesilmiş ve sigortası yok ve hamile de kalmış.. Bunları anlatırken gözyaşları içinde anlatıyor bana ve tavsiye istiyor.. Keşke evlenmeden önce istişare yapsaydık şimdi ben ona ne desem faydasız buluyorum. 

"Mutlaka bir avukatla görüşüp ne gibi seçeneklerin var bi öğren dedim." 

Evlatları annesine sahip çıkmıyorlar, aramış yardım teklifine olumlu cevap alamamış.. Hiçbir gelir kaynağı yok evi kira, sağlık sigortası da yok.. 

Şimdi soruyorum bir insan yaşı kaç olursa olsun hayata yeniden mutlu olmak için tutunmak istemesi suç mu? Aşık olabilir sevebilir bu gayet insani bir haktır. Allah cc kuluna bu hakkı veriyor. Evlenmekte boşanmakta Haktır. 

Geçmişte ne yaşandı bilemem intikamlık bir durum mu vardı. Erkek çevresine kendini ispat mı etmek istedi bilemem ama şu an madur durumda bir kadın ve masum bebeği var. 

Yazıklar olsun böyle eşlere...

Ya ben! Birisinin teklifine yanılıp da evet desem.. Allah muhafaza yukarıdaki olay benim başıma gelse, evim kira benim ve rahmetli eşimin emekli maaşından başka bir gelirim de yok. 

Düşünüyorum da, nasıl geçinirim, yavrularımın yüzüne nasıl bakarım? Allah muhafaza düşmanıma bile böyle bir imtihan vermesin... 

O nedenle yaş kemale erdiğinde evlatlarımla ve torunlarımla olan mutluluğum bana yeter. Elimdekilerin kıymetini bilme taraftarıyım. Yeni mutluluk arayışları bana göre değil diye düşünüyorum..   

Sevgi ve muhabbetle 🌹

5 Mayıs 2024 Pazar

40 Çerisiyle (akıncısıyla)Çin Sarayı'nı Basan Türk Kimdir?

Mayıs 05, 2024 3 Comments


Kürşat, Türk akıncısı Göktürk devletinin kağanı Çuluk Kağan'ın oğludur. İlk defa yüzyıllar sonra Nihat Atsız tarafından kaleme alınan, 40 kişi ile Çin Sarayı'nı basma olayının ardından Türk tarihinde oldukça popüler olmuştur.
Kürşat Kimdir Neler Yapmıştır?
Çince Chieh-She-Shuai ismi de geçen Kürşat, Aşina hanedanlığına mensuptur. Tarihe Çin sarayı basılması ile geçmiştir
Doğu Göktürk Devleti, Çinliler tarafından yok edilmek istenmiş ve türlü oyunlarla Uygurlar, Göktürklerden ayrılıp ayrı bir devlet kurmak için Çinlilerle iletişime geçmiştir. Ardından Çin bölünen Türkleri Doğu Göktürk Devleti'ni yapılan savaşta yenip hakimiyeti altına alarak çoğu Türk'ü Sürgün edilerek tek tek esir alınmıştır. Çinliler daha sonra Göktürk'leri asimile etmek, bağımsızlık olmalarını engellemek için onları kendi ordularına yerleştirmiş ve asker olarak görevlendirmiştir.

Ancak Göktürkler bağımsızlık mücadelesi için fırsat kollamış, Çin Ordusu'nda subay olarak görev yapan Kür-şad bu uğurda mücadeleye girmiştir.

13 Mayıs 639 da Çin Kralı Tai Tsung yaz sarayı Chiu-ch'eng'e geldi. Kürşat'ın uzun süredir planladığı hareket için uygun ortam oluşmuştu. Kendi gibi inanmış kırk yiğidiyle Kürşat Çin kralına suikast düzenleyip, Göktürk esirlerini serbest bırakmayı amaçlıyordu.
Topladığı 40 kişilik ordusu ile Çin Sarayı'nı basıp İmparatoru rehin almak yada öldürmek ve Göktürk esirlerini serbest bırakmak için hazırlık yapmıştır. Göktürk kağanı Kara Kağanın zindanda ölmesinin ardından harekete geçen Kürşat, yoğun sağanak yağış altında 40 savaşçı cengaveri ile beraber devasa Çin ordusuna ve Çin Sarayı'nın üzerine sefere çıkmıştır.
Kürşat ve 40 Cengaver
Savaş öncesinde Kürşat bu uğurda kimsenin geri dönmeyeceği konusunda yemin ettirmiştir.
Çinliler böyle bir saldırıyı beklememiş ve adeta şoka uğramışlardır. Üzerlerine gelen akıncılarla çarpışmışlarsa da ilk etapta binlerce kişilik Çin'e ordusuna kafa tutan 40 yiğit Savaşı, yüzlerce Çinli'yi kılıçtan geçirerek saf dışı bırakmıştır. Ancak kalabalık orduya karşı Savaş, yoğun sağanağında eklenmesi sebebiyle, Kalenin önünde Türkler Şehit olmaya başlamıştır. Ardından Kürşat'ın emriyle Vey ırmağına doğru çekilmişlerdir. Amaçları bu ırmağı geçip Ötüken'e at sürüp mücadelelerini burada sürdürmektir.

Yoğun yağış nedeniyle geçit vermeyen Vey nehrinde Kürşad ve adamları, peşlerinden gelen binlerce Çinli ile destansı bir mücadele girişmişler ve burada hepsi şehit düşmüştür. (19 Mayıs 639)

Kürşat'ın İsyanı Sonrası
Kürşat destanı ve yaptığı bu cesurca saldırı nedeniyle Çinliler büyük bir şaşkınlığa uğramış ve Türklerden korkmuşlardır. Kürşat'ın bu korkusuzca hareketi üzerine Çin yönetiminde Göktürkler'in Sarı Irmak güneyinde bulunmasının kendileri için oldukça tehlikeli olduğu konuşulmaya başlanmıştı. Kürşat ve 40 Yiğit, Çin'in uzun yıllar baskı ile süren Göktürk siyasetini değiştirmiştir.

Ardından Bu sebepten Çinliler Sigamful'da esir Göktürkler'in hepsinin serbest bırakmışlardır. Ayrıca İmparator Tai Tsung ülkedeki Göktürklere karşı bakış açısını değiştirmiş, komutanı olan Asina Limo'yu Kağan olarak atayarak Sarı Irmak'ın güneyinde bulunan GökTürk azınlığını toplayarak ırmağın kuzeyine geçmelerini, burada kale inşa ederek yerleşim sağlamalarını söylemiş ve ülkedeki Göktürk azınlık Sarı ırmağın kuzeyine geçerek buraya yerleşmiştir. Daha sonra ilerleyen zamanda Bilge Tonyukuk, 2. Göktürk devletini kurmuştur.

Bu olaydan var olmamış bir efsaneymiş gibi iddia edilse de yaşandığı konusunda çoğu tarihçi hemfikirdir. Çinliler bu olaydan Jiesheshuai olarak bahsetmektedir.

Dualarımız sömürge ve soykırım altında inleyen tüm milletler ve mazlumlar içindir. Allah soykırım yapan dünyayı önüne katmış şeytanları kahruperişan eylesin...
amiin amiin amiin..

2 Mayıs 2024 Perşembe

1 Mayısta Bayram Ettiniz Öyle mi !!!

Mayıs 02, 2024 9 Comments

 


Herkese merhabalar 

Bir kere daha 1 Mayısı işçi bayramını geride bıraktık. Dünya haberlerine baktığımda genel anlamda ciddi olaylara sahne olmamış hatta Filistin bayrakları açılarak özgürlük sloganları yükseliyor bir çok Avrupa ülkesinde.. 

Ülkemize bakmak dahi istemiyorum işçiler işinde gücünde, peki polisimize taş atanlar kimler? Poliste bizim taş atanda bizim vatandaşımız diyebiliyor muyuz? 

Düşünüyorum da meydanlarda polisimize kaldırım taşlarını sökerek atanlar işçi olamaz. Vatandaşımız da olamaz çünkü insan kendi vatanına hainlik etmez zarar veremez vicdanı da elvermez. 

O polisler de bizim evlatlarımız genç üniversite mezunları hepsi gelecekten umutlu taze canlar💗 ve yaralananlar oldu..

Bayram ettiniz öyle mi !!!

Ben onların hiç birine vatansever işçi hakları arıyor ya da bayram ediyorlar, gözüyle bakamam kusura bakmasınlar. Söktükleri kaldırım taşlarını gerçek işçilerde gelir yerlerine koyarlar.. 1 mayıs işçi bayramı olmaktan çıkmış zaten. 

Eski evimin orada komşum vardı. Sırf eğlencesine Taksime giderler olaylara karışırlardı yani Allah ıslah eylesin amacı vatanı bölmek olan herkesi.. 

Burası Türkiye dünyada eşi benzeri olmayan bir ülke bu kadar hainlerin cirit atıpta hâlâ ayakta kalabilen tek yer..

Ya bu bayramdan vazgeçilecek ya da polise tam yetki verilecek.. Bu böyle devam edemez bizim ileriye doğru hamleler ile adım atmamız gerekiyor yerimizde saymamız değil! Bizi içerde oyalayıp kendileri neleri götürüyorlar acaba?

Allah'ım, vatanımızı milletimizi emparyalist ve siyonist güçlerin maşası olmaktan kurtar.. Milletimize gençlerimize hakikatı görüp idrak etmelerini nasip eyle.. Türkiyemizi ve tüm İslam beldelerini arizi ve semai cümle şerlerden muhafaza eyle.. amiin amiiin.. 

29 Nisan 2024 Pazartesi

Bir yardım hikayesi..

Nisan 29, 2024 15 Comments

 


Merhabalar cümleten güzel ve huzurlu günler dileyerek başlayalım sözümüze.. Sene başında binada yönetim toplantısı yapıldı. Katılamadım ve kura sonucu beni yönetici seçtiler. Bir de video çekip binanın WhatsApp grubuna attılar. 

Ben şok oldum tabii. Dokuz dairenin hepsi mülk sahibi ben ve yan daire kiracıyız ve en önemlisi yaş olarak hepsinden büyük sayılırım. Beni kuraya katmaları bile yanlış tabi bana göre.. 

İmkanı yok istemediğimi kabul ettiremedim tatlılıkla bizde sizinle beraber yapacağız diyerek elimde patladı yöneticilik!

Şimdi ise çamaşır suyu, yüzey temizleyicisi bitse ben koşturup alıyorum kimse yok çevremde gelip yardım edelim diyen yok..

Geçenlerde gittim Tarım koop.ten 4kg çamaşır suyu aldım çıktım. Tanımadığım bir beyefendi geldi. 

"Ben taşıyayım teyze" dedi.. Kendimi birden çok yaşlı hissettim halbuki daha 26.04.1967 doğumluyum ama çarşaflı olduğum için yaşım belli olmuyor ya da yürüyüşüm aheste olmalı ki öyle davrandı.. 

Ne kadar hayır gerek yok ben taşırım dediysem de kabul etmedi ben de sevap yapma şevkini kırmak istemedim..

"Hmm 5kg var bu... Haklısın teyze kimseye güven kalmadı" diyerek elimden aldı. 

Başımı kaldıramıyorum yolda bir tanıdık görecek parmakla gösterip kahkahayı basacak diye :)))

Normal yürürken hızlandı.. Ben de hızlandım bir şeyde diyemiyorum gönlü kırılmasın ama evime hiç bu kadar hızlı ve ter içinde gelmemiştim. 

Güzel yüreklim madem bir iyilik yapıyorsun biraz yavaş yürüsene =)))  

Yol mu bitti ben mi bittim anlayamadım :))

Yani ne diyeyim yaptığımız iyiliği kapsamlı olarak düşünsek mi acaba ve ona göre daha duyarlı olsak!..

Aklıma geldikçe hâlâ gülüyorum :)) 

Bu olayın bana yansıması annemin yanında daha yavaş yürüyorum belki içinden daha yavaş yürüse diye geçiyor olabilir..

Bilemiyorum yanlış mı yaptım...


Silah icat oldu mertlik bozuldu derler ya işte öyle..

Yapay zeka icat oldu.. Sanat elden gitti insanlık da gider gibi.. 

Bir tıklamada yazdığı şiir benden sizlere..


Sonsuzlukta savrulurum

Gökyüzü mavi, uykusuz gecelerimde,

Yıldızlar sessizce parlar, gözlerimde.

Deniz kıyısında yürürüm, dalgalarla,

Bilinmez bir yolda, yalnızca benimle.


Rüyalarımın içinde kaybolurum,

Sonsuzluğun kollarında savrulurum.

Kelimeler yetmez anlatmaya bu hali,

Kafiyeli değil belki, ama içimde bir melodi.


Güneş doğar, gün biter, zaman akar,

Ben hala buradayım, hayatın içinde sakar.

Kelimelerim sade, kafiyeli değil belki,

Ama içimde bir hikaye, bir anı, bir sevda.


Kafiyeli olmasa da, bu dizelerimle,

Bir parça ruhumu size sunarım, sevgili okurum.

Şiirlerin gücü burada, kelimelerin dansında,

Kafiyeli olmasa da, kalbimde bir umut var.


28 Nisan 2024 Pazar

Boğazı atlarıyla geçen ilk Türk beyligi, Peçenekler

Nisan 28, 2024 6 Comments
Tarihi çok seviyorum yine ilginç bir tarihi bilgiyi sizinle paylaşmak istedim 💓

Selçuklu baskısı iyiden iyiye Bizansta kendisini her yönü ile hissettiriyordu. imparator Konstantin Monomach(1049) Peçeneklerden 15 bin atlı asker toplanılmasını emretmişti

Kostantaniye'de bulunan Peçenek büyüklerinden dördü; Sülçe, Selte, Karaman ve Kataleym tayin edilmişlerdi. İmparator bu Peçenek kıt’asına gayet kıymetdar hediyeler, iyi silâh ve seçilmiş atlar verdikten sonra, bunları Üsküdar tarafına geçirerek Selçuklulara karşı göndermişti. Yol göstermeğe de Konstantin Adrobalakos isminde biri memurdu. 

Bu Peçenekler Üsküdarda atlarına binip şarka doğru hareket etmişler ve epey yol aldıktan sonra Damatrui (şimdiki Bulgurlu yanında)tesmiye olunan mevkie gelmişler, ve burada atlarını durdurarak kendi lisanlarında “komenton,, tesmiye ettikleri bir nevi istişare meclisi yapmışlardı. Bu toplantıda fikirler ayrılmış ve epey gürültülü bir şekil almıştı. 

Bazıları Peçeneklerin ileri yürümelerini, imparatorun arazîsinde imparatora karşı hareket etmemek lâzım geldiğini söylemişlerdi; bazılarına göre de ne imparatora muhalif hareket etmek, ve nede neticesi belli olmayan uzak şark seferine devam etmek lâzımdı. 

Hatta Bitinya tepeliklerinden biri üzerinde istihkâm yaparak Bizanslılara karşı mücadele etmek fikrini ileri sürenler de olmuştu. 
Bu fikir taraftarlar bulamamış, burada, yabancı bir memlekette imparatora karşı mücadele edebilmek mümkün olmayacağı, yalnız başlarına böyle bir mücadeleye girişmenin çok ağır olacağını söylenilmişti. 

Bunun üzerine Kataleym, ileri gitmemeyi, geri dönerek Bulgaristan'daki kavimdaşlarına katılmanın en doğru bir hareket olacağını teklif etmişti. 


“Peki, denizi nasıl geçeceğiz,,? sualini verenlere

“Beni takip ediniz, görürsünüz" 

Sözlerinden başka bir şey söylememiş, atını çevirerek İstanbul boğazına doğru yol almaya başlamıştı. Peçeneklere refakat eden Bizans yol göstericisi kaçmış ve Damatrui kalesinde saklanmıştı. Peçenekler de Kataleymi takiple İstanbul boğazı yolunu tutmuşlardı.

Bunlar, kendilerini Üsküdara geçiren gemilerin daha karşı tarafa alınmadığım zannediyorlardı. Fakat gemiler çoktan alınmıştı, orada Peçeneklerin karşıya geçmeleri için hiç bir vasıta yoktu. Peçenek kıt’asını götüren Kataleym bu vaziyet karşısında hiç şaşırmamış: 

“Kendisinin ve bütün Peçenek milletinin selâmetini istiyen beni takip etsin"

sözleriyle atını kuvvetle mahmuzlıyarak denize atlamıştı.

Boğazı atlariyle yüzerek geçmek için denizin coşkun sularına atılmışlardı. Bunların bazıları silâhlarını her ihtimale karşı atmış bulunuyordu. Peçenek atlıları karşı sahile S. Taraş manastın yanma çıkmışlardı\ Onların bu hareketleri o kadar âni olmuştu ki, Bizanslılar ne Peçeneklerin Boğazı geçmelerine mani olabilmişler, ve ne de Rumeli'de takip etmişlerdi.

Tarihte Boğazı at sırtinda aşan baska bir millet veya ordu görülmedi. Atlarını denizden, gemilerini karadan yürütenler yalniz TÜRKLERDİR.
1071 Malazgirt Savaşında da, Bizans ordusunda bulunan Peçenekler, soydaşları Selçukluların tarafına geçmislerdir.

Not: Bizanslı Vakanüvis Georgios Kedrenos. Aynı olay Boğazı atlarla geçme vakasına Osmanlı tarihinde de tesadüf ediyoruz. Murat II. tahta çıktığı zaman, Mustafa'nın isyanını bastırmağa memur olan Bayazıt'Paşa "atlan yüzdürerek" Boğazdan geçiyor. 

kaynaklar:Tevarih-i-ali Osman F. Q i e S e, tab’ı, S. 56.
Akcan Mir Dr. phl. A. N. KURAT/PEÇENEK TARÎHΠ1937/İSTANBUL -DEVLET BASIMEVİ
s.136/137

24 Nisan 2024 Çarşamba

RESÛLÜL MELÂHİM ismi şerifin anlamı nedir?

Nisan 24, 2024 6 Comments

 

DELAiL UL HAYRAT Seyh Muhammed b. Suleyman el Cezuli hazretlerinin kitabından Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in isimlerini açıklandığı bölümden sayfa 95 de şöyle yazıyor...

Melahim: Cenk yapılan yer anlamına gelir. Savaş zamanında iki tarafın dövüşçüleri birbirine girip cenk ederler. Cenk meydanında bir çok kimsenin vurulup ölmesi, dolayısıyla etlerin kesilip parçalanmasından ötürü bu isim verilmiş olabilir. 
Sevgili Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem)'in bir isimleri de KILIÇ NEBİSİ anlamına gelen NEBİYYÛS-SEYF'dir. Bundan dolayı, kendisi ve ümmeti kıyamete değin din düşmanlarıyla çarpışıp onları öldürecekleri için, peygamberimize RESÛLÜL MELÂHİM adı verildi. 

Bu isim, gerek O'nun devrinde gerekse O'ndan sonraki zamandan kıyamete kadar olan devirde savaşın çokluğuna işaret eder. Hz. Allah, bu ismin sahibine salât ve selam eylesin..

      

23 Nisan 2024 Salı

Nisan yağmuru şifası için yapılanlar!

Nisan 23, 2024 2 Comments

Nisan yağmuru ile ilgili bir sürü paylaşımlar var ben onlara inanmıyorum. Çünkü Peygamber efendimiz sav den hadisi şerif rivayet ediliyor ama o nisan yağmuru diye belirtmemiş ki.. 
Ama tabiatın canlandığı bir ay bizimde hücrelerimizin baharla beraber yenilendiğini biliyorum.. 
Doğru olan hadisi şerif budur yani nisan yağmuru demiyor!!!
Hazret-i Enes’e (ra) ait senenin ilk yağmuru ile ilgili şöyle bir rivayet vardır:
“Hazret-i Peygamber (asm) ile beraberken yağmur yağmıştı. Hemen başını ve elbisesini açtı ve buyurdu ki: “Yağmur Rabbimin yeni yarattığı ve indirdiği rahmettir.”(Müslim 2/615, Ebu Davut)

Bazı yörelerde Nisan yağmurunu eline, başına, bedenine sürmek, hatta kaplarda biriktirip içmek veya yemeklerde kullanmak bu sebeple mübalâğalı bir yaklaşım değil, isabetli bir tutumdur. Ancak Nisan yağmurunun bu faydalı özellikleri, hava kirliliğinin olmadığı kırsal bölgeler için söz konusudur. Hava kirliliği yaşanan kalabalık şehirlerde havada asılı bulunan çeşitli karbon ve kükürt parçacıkları ile birlikte çok sayıda zararlı kimyasal madde zerrecikleri yağmur suyuna karışıyor ve yağmur suyunun özelliğini bozuyor.

Şöyle denilebilir bazı Allah dostlarının ibadet terkipleri var bunlar yapılabilir gibi.. ama direk peygamber efendimiz şöyle şöyle yapın demek bence çok sakıncalı... Eğer ben yanlış isem Allah cc benim itikatımı düzletsin inşallah eğer diğerleri yanlışsa Allah onlara düzgün bir emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker nasip eylesin..


Mesela bana gelen mesajlardan birini sizinle paylaşıyorum...


NİSAN YAĞMURU MUCİZESİ......
NİSAN YAĞMURU ZEMZEM GİBİDİR..
HER TÜRLÜ HASTALIĞA ÇOCUĞU OLMAYANLARA DEVADIR..

Nisan Yağmuru Hakkında Hadis-i Şerifler…

Peygamberimiz (s.a.v)’den rivayet olundu ki:

‘’Cebrail a.s Bana öyle bir ilaç öğretti ki, (o ilaç sayesinde,insanların) doktorların ilaçlarına hiç ihtiyacı kalmaz…’’

Eshab-ı Kiram : (o ilaçtan) Bize de haber ver,Ya Rasulullah dediler, Rasulullah (s.a.v):

‘’Nisan yağmurunu alınız (toplayınız). Ona; 70 defa Fatiha-i şerife, 70 defa İhlâs-ı şerif, 70 defa Felak suresini, 70 defa Nâs suresini, 70 defa Tesbih duasını

(SübhanAllahi vel-hamdü Lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vâllahü ekber ve lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil-aliyyıl-azîm) okuyunuz. Sonra, 7 gün devamlı olarak sabah akşam birer bardak içiniz. Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenâb-u Hakk’a yemin ederim ki, Cebrâil Bana dedi ki ; “Bu sudan içen kimsenin, cesedinden, damarından, sinirinden, etlerinden, o kimseye ağrı, acı veren rahatsızlığını Cenâb-u Hakk giderir ve o kimseye sıhhat ve afiyet verir.’’

Yine başka bir Hadis-i Şerif’te :
‘’Beni hak Peygamber olarak gönderen Cenâb-u Hakk’a yemin ederim ki, ÇOCUĞU OLMAYAN bir erkek, bu sudan hanımına içirirse, Allahü Teala’nın izni ile hanımı HAMİLE kalır. Hanımının başı ağrıyan bir erkek bu sudan hanımına içirirse, bu su ona (sıhhati için) yeterlidir. İçen kimsenin balgamını keser. Rüzgar ona zarar vermez, çirkin haller kendisine isabet etmez. Bel ağrısından, karın ağrısından, şikayeti kalmaz. ALACA hastalığından korkmaz. GÖĞÜS ağrısı çekmez. Kalbine gelen VESVESE (evhâm), gönlünden çıkar gider. Kendini çok beğenmek, hased, kibir, düşmanlık, gıybet ve koğuculuk (gibi manevi hastalıklar dahil), dünyada yaşayan her fani (geçici) olanlar için Allahü Teala’nın izni ile fayda vericidir..’’

KAYNAK:
Tefsir-i Kebir (Kur’an-ı Kerim Tefsiri)’den
“Nisan Yağmuru” Suyunun Toplanacağı Günler
”Nisan Yağmuru” suyunun toplanacağı günler, Rumi Takvimi Nisan Ayının 7′sinden Nisan Ayının sonuna kadardır.

TOPLANAN NİSAN YAĞMUR SUYU NASIL HAZIRLANIR?
– Bir Fatiha üç ihlâs-ı Şerif okunup, Piran-ı İzamın Ervâh-ı Kudsiye-i mübârekelerine hediye edilir.
– Niyet edilir.
1 – 70 Adet Salât-ı Münciye
2 – 70 Adet Fatiha-i Şerife
3 – 70 Adet Ayet’ül Kürsi
4 – 70 Adet Legad caeküm ..


(Tevbe Süresinin Son İki Ayeti)

لَقَدۡ جَآءَڪُمۡ رَسُولٌ۬ مِّنۡ أَنفُسِڪُمۡ عَزِيزٌ عَلَيۡهِ مَا عَنِتُّمۡ حَرِيصٌ عَلَيۡڪُم بِٱلۡمُؤۡمِنِينَ رَءُوفٌ۬ رَّحِيمٌ۬ فَإِن تَوَلَّوۡاْ فَقُلۡ حَسۡبِىَ ٱللَّهُ لَآ

إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ‌ۖ عَلَيۡهِ تَوَڪَّلۡتُ‌ۖ وَهُوَ رَبُّ ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡعَظِيمِ

(Lekad caeküm rasulün min enfüsiküm azizün aleyhi ma anittüm harisun aleyküm bil mü’minine raufün rahiym* Fe in tevellev fe kul hasbiyellahü la ilahe illa hüve aleyhi tevekkeltü ve hüve rabbül arşil azıym)

5 – 1 Adet Yâsin-i Şerif

6 – 70 Adet Kâfirûn Süresi

7 – 70 Adet Îhlâs-ı Şerif

8 – 70 Adet Felak Süresi

9 – 70 Adet Nâs Süresi

10 – 70 Adet Tesbih Duası

سُبْحَانَ ٱللهِ وَٱلْحَمْدُ ِللهِ وَلاَ اِلٰهَ اِلاَّ ٱللهُ وَٱللهُ اَكْبَرُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ اِلاَّ بِٱللهِ ٱلْعَلِىِّ ٱلْعَظِيمِ

(SübhanAllahi velhamdülillahi velaa ilahe illAllahü vAllahü ekber velaa havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azıym)

11 – 70 Salât-ı Münciye okunur.

Not 1 : Yukarıdaki sayılanlar okunurken bitinceye kadar arada dünya kelamı konuşmamaya dikkat edilmelidir.
Not 2 : Her 70 adet okunduktan sonra ve Yasin-i Şerifteki her “Mübîn” den sonra “Yâ Şafii” denir ve sıcak nefesle suya “Hûu” diye üflenir.
Not 3 : Bu sudan sabah ve akşam birer bardak olmak üzere 7 gün abdestli olarak içilir. (İçmeden önce, 1 Fatiha 3 Îhlas-ı şerif okuyup Piran-ı İzama hediye etmeye ve sabah aç karnına içmeye dikkat edilmelidir.)
Not 4 : Bu sudan içen kişinin cesedinden Allahü Teala her türlü derdi kaldırır. Ona tüm hastalıkdan ve açlıkdan afiyet verir. Gözlere şifa verilir. Ateşi giderir, balgamı keser, göğüs ağrısını giderir, Menfaati sayılamıyacak kadar çoktur.