Örgü Çocuk Çantası ve Allahümme Ya mukallibel kulûb! Sebbit kalbî ‘alâ dînike duasının açıklaması
acaba yapabilir miyim diyerek başladım birleştirmede acemi olduğum için söke yapa nihayet bitirdim yeleğimi renkli ve cıvıl cıvıl oldu.
Elhamdülillah..
Bugün sizlere tefeülden bahsetmek istiyorum. Eskiden yani 1990 yıllarında yaptığımın doğru mu yanlış olduğunu bilmeden niyet tutar Kur'an meâlini niyetim olacak mı olmayacak mı diye açar okurdum. Gönlüm mutmain olmaz defalarca açar okurdum. Üstelik kız kardeşimle muhabbetimiz buydu ve ümitle dolar mutlu olurduk.
[Tefeülün anlamı Herhangi bir şeyden hayırlı bir netice çıkarmak, hayra tevil etmek, iyiliğe işaretler bulmak gibi manalara gelmektedir. Bir kitabı rastgele açarak ilk tevafuk eden yeri okuyup ona dikkat kesilmek, onu hayırlı ve esas bir ders saymaktır. Mesela, Kur’an’dan rastgele bir sayfa açıp sadece kendine hitap şeklinde okumak tefe’ül sınıfındandır.]
İşin ilginci bu kadar saf bir yürekle inanarak yapardık. Aslında çok sakıncalıymış neden?
Ya kâfirlerden bahseden ayetler çıkarda ümitsizliğe düşersem o zaman da vay halime ama biz bilmeden yapardık.. Allah dostlarından Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bazı tefeüllerini şöyle anlatır:
***
Hayat derslerine devam ediyorum öncelikle ders kendi nefsime...
Son nefese kadar da bu derslerin biteceğini sanmıyorum.. Hayatı anlamlandırmak adına maddeleşmeye devam ediyoruz ve bu konuda da aşırıya gidiyoruz maalesef..
Müslümanlar ya doğumda ya ölümde ya da sünnet olaylarında evlerine hoca çağırırlardı. Şimdiler de organizasyonları parayla çağırmaya başladılar.
Semazenler ilahi grupları parasız gelmiyor ve işi daha da azıttılar kadınlar en gösterişli kapalı makyajlı kıyafetlerle organize olmuşlar instagramda videolar paylaşıyorlar. En tatlı en güzel ses tonlarıyla programlarını tanıtıyorlar müşteri peşinde.. (Haram mahremlerini paylaşamazlar)
Bana geldiklerinde kaç para istiyorsunuz diye soruyorlar..
"Biz Allah Rızası için geliyoruz ücret almıyoruz"
Yüzlerinde şaşılası bir aydınlanma oluyor. Bende onlara şaşıyorum.. Biz ne ara besledik büyüttük bu din tüccarlarını..
Bende tarikata bağlıyım ve bize din tüccarı gözüyle bakarlar :( Hele fetö darbesinden sonra kimsenin kimseye güveni kalmadı..
Biz tüm hizmetlerimizde beş kuruş para almayız. Kursa talebe olmak isteyen "Kaç para aidat veriyoruz?" diye soruyorlar.
"Biz Allah Rızası için öğretiyoruz ücret almıyoruz" dediğimde çok memnun kalıyorlar ama yine de talebemiz çok az 40-50 yaş ve üzerinde geneli..
Bu cumartesi genç bir hanım kardeşimiz bebek mevlidine çağırdı. Kursumuzun sokağında ve tüm hanımlara sitem ettim.
"Kuyumcu dükkanlarının, giyim mağazalarının ve diğerlerinin vitrinlerine bakarak geçiyorsunuz.. Bizim kursun önünden geçerken neden başınızı çevirip bir kere bile olsa bakmıyorsunuz? Bi hayırlı olsun demeye bile gelmediniz ve ben çok üzüldüm. Bizler sizler için bu kursu açtık ve çocuklara değil annelere hanımlara hitap etmek istedik ama maalesef kapımızı hiç açmadınız?"
Hepsi tatlı bir tebessümle görmediklerini söylediler sohbetin mevlidin bitiminde de iki üç hanım bize de gelir misiniz diye rica da bulundular. Bende sizi beklerim inşallah tabii geliriz bizim vazifemiz ayetleri hadisleri anlatmak diyerek tatlıya bağladık ELHAMDÜLİLLAH!
Savaş kapıda diyoruz bırakın kursların talebe dolmasını camilerin tıklım tıklım cemaatle dolup secdelere gidilmesi gerekmez mi? Bizlerde ki bu gaflet uykusundan illa bir felaketle mi uyanacağız?
Allah rızkınıza kefilim ama ahiretinize kefil değilim derken düştük geçim derdine diye ama tüketim toplumu olduk çıktık. Telefonlar ipone olmazsa olmaz, kapıda kredi ile alınmış araba olmazsa olmaz daha saymak mümkün ama kısa tutuyorum.. Faizin haram olduğuna inanmazsak ve ondan sakınmazsak Allah ve Resûlune savaş açtık demektir. Bu savaşın kazananı bellidir..
Hasılı kelâm: Allah'ın kapısına gidiyoruz ve bir din tüccarını aracı yaparak parayla istiyoruz. Bu iğrenç bir ticaret ve Allah hiç bir şeye mecbur değildir.. Dünyanın masrafını yapıp ellerimiz boş kalabilir. Önemli olan ihlastır hiçliğini bilerek huzurullaha durmaktır. Ve acziyetimizle istemektir. Vermek ve vermemekle Allah-ü Teâlâ'nın şanında bir eksiklik ve değişiklik olmaz..
"Tevazuyla varsan meydan senindir, cevher senden çıkar maden senindir."
Yunus Emre'nin bu sözü tam da yerini buldu diye düşünüyorum ya siz?
Rabbim cümlemizi istikamet üzere dosdoğru gidenlerden eylesin.. Ahirimizi evvelimizden daha güzel eylesin.. Cennetine cemaline kavuşturacak salih ameller yapmayı cümlemize nasip eylesin.
Amiin amiin amiiin..
İki hafta kadar önce kanserin vücudunu sardığını beyne ulaştığını öğrendik.. İki haftadır yoğun bir şekilde Kur'an okumaları ve dualarla acılarını hafifletmek ve şifa taleb ettik Rabbimizden..
Dün entübe edildiğini öğrendim gencecik bir arkadaşımız onun uzun bir yolculuğa çıkacağını biliyoruz. Herkesin gittiği ve geri dönmediği bir yol.. Mani olamıyoruz çok üzülüyoruz çocukları var. Onların üzerlerine titrerdi şimdi Allah'a emanet edip bırakıp gidecek..
Nice kopamadıklarımızdan koparan ölüm!
Bizi de bu hayattan ve tüm bağlarımızdan acımadan koparacak ve bilinmeyene götürecek..
Gözümüz arkada kalmaya..
Her ne kadar ayet ve hadislerle bilmiş olsak da biz ne hazırladık o önemli..
Bu dönüşü olmayan diyarımızı güzelliklerle donatabildik mi? Her zaman muamma olacak..
İstihareye yatarak ahiretimi bile görmeye cesaret edemiyorum bir gün bu hakikate vasıl olduğumda beni neler bekliyor?
Ben göz aydınlığı umuyorum nice tercih ettiklerimi göz önünde bulundurursam beklentim korku ve ümit arası da olsa göz aydınlığı ve ferahlık ama ya sürprizler bekliyorsa !!!
Allah muhafaza..
Allah'ın (cc) rızasını kazanmak için günümüze baktığımda o kadar zor durumdayız ki dinimizi yaşamaktan çok uzaklara düşmüş bir garip yolcu gibiyiz..
Sadece dünyamızı imar eden insanlar gibiyiz.. Kursa gelen hanımlar bile elli yaşın üzerinde.. genç hanımlar işe ve okula koşturuyor çok yıpranıyorlar. Allah yardımcıları olsun..
Ekonomi cenderesinde hepimiz kaybolmuşuz dünya ile kendimize gelmeye çalışıyoruz ama Allah'ın yardımı olmazsa bizler bir çıkış bulamayız..
Yediğimiz içtiğimiz hep şüpheli ve zararlı. Atmosfere bile uçaklar zehir atık atıyorsa bizlerin sağlıklı olarak ne kadar yaşama şansı var. İbadet bile sağlıklı olunca daha feyizli aşklı oluyor.
Biran önce devletin denetim mekanizması çalışmalı toplumun psikolojisini normal seviyelere düşürmeli.. Milli ve dini değerlerimize sahip çıkılmalı.. Tüm değerlerimizi kaybettikten sonra yükselen bir güç olsak bizimde ABD den veya İtrailden ne farkımız olacak..
Biz yükselen bir değerler topluluğu olmalıyız. Osmanlı İmparatorluğunun taşıdığı tüm güzelliklerin devamı olmayı başardığımızda işte o zaman Büyük Türkiye oluruz.
Mazlumun sığınağı İslam'ın kalesi olması dualarıyla..
BİR HADİS-İ ŞERİF
“Dikkat ediniz! Hallad’ın ecri, iki şehidin ecridir” buyurdu.
“Ey Allah’ın Rasûlü! Bu niçindir?” dediler. Hz. Peygamber
“Çünkü onu ehl-i kitab öldürdü” diye cevap verdi.[1]
🌸🌸🌸🌸🌸🌸
Kaynak
[1] Kenz, II/157 (İbn Sa’d, Muhammed b. Sabit b. Kays b. Şemmas’dan).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 3/140.
Herkese merhabalar :)
Bloglamayı ve blogumu çok sevdiğim halde yaz dönemi diye mi bilmiyorum pek fırsat bulamadım uğrayamadım garip kimsesiz kalmış mekânım..
Herkesin torunları telefonla yetinir benimkiler kapıyı aralar aralamaz bilgisayara koşuyorlar :) pabuçlarımız dama atıldı galiba z kuşağı da değiller bu miniklere ne diyecekler bakalım :)))
Hafta içi yakın arkadaşımın kursuna gidiyorum ona yardımcı oluyorum Kur'an öğretiyoruz hanımlara.. O nedenle eve yorgun geliyorum havalarda çok sıcak olunca zor bir yaz geçirdim diyebilirim..
Talebeler şimdi daha da çoğaldı ELHAMDÜLİLLAH..
Köyünden tatilden dönenler okula çocuklarını bırakınca bize uğruyorlar kursunuzdan nasıl faydalanabiliriz diye fikir alışverişinde bulunuyorlar.. Bizde onlara cesaret veriyoruz..
Öğrenmenin yaşı olmaz.. Bir kaç hadisi şeriflerin rivayetlerini ve ayetleri naklediyorum..
Ebû Hüreyre Hazretlerinin, Kur’an okuyanların kazanacağı mânevî derecelerle ilgili olarak Peygamber Efendimiz (asm)’den rivayet ettiği şu hadîsi şerîf, mü’min gönüllerin heyecanla tutuşmasına vesile olacak güzelliktedir:"Gönlü gâzi olana cenk bitmez"
Herkes bildiğinin muallimesidir ama Kur'an ve ilimlerini öğretenler çok dikkatli olmalı Hz. Ali (kv) efendimizin yüzüne tüküren şahsa verdiği cevabı hatırlatmak isterim:
- “Ben seninle Allah yolunda ve sırf Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için savaşıyordum ve onun için seni öldürecektim. Sen yüzüme tükürünce öfkelendim, sana kızdım. Böyle olunca seni Allah için değil, nefsim için öldürmüş olmaktan korktuğumdan kılıncımı kınına koydum."
Bu söz üzerine adam Müslüman olmak istediğini bildirerek şöyle dedi:
"Ey Ali! Sizde bu temiz niyet, lütuf ve ihsan olduğuna göre, dininiz haktır. Bana nasıl iman edeceğimi öğret, Müslüman olayım."
Hz. Ali (ra), şehadet getirmesini söyledi. Adam, kelime-i şehadet getirerek Müslüman oldu ve ölünceye kadar Hz. Ali'nin (ra) hizmetinde kaldı.» (Şemseddin Sivasî, Dört Büyük Halife, s. 282-283)
İşte İslâmı temsil eden kişi heran göğe çekilmiş bir ipin üzerinde yürüyen cambaz misali gibidir. İslamdan bir kişiyi uzaklaştırsa ipten yere düşer paramparça olur..
Dilimiz hâlimiz silahımız, kelimeler kalkanımız. Gerek kendi gerek başka nefislerle bir çeşit mücadeledeyiz.. Bilmeden bazen öldürür bazen hayat kurtarırız..
Aynı zamanda en büyük cihadımız kendi nefsimizledir.
Allah'ın Resulü sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz'in Tebük Gazvesi'nden dönerken:
”Küçük cihaddan büyük cihada döndük” buyurmasını biraz tefekkür etmenizi isterim..
Burada bir nokta koyayım çok uzatınca okunmuyor yazılarımız maalesef!
Son nefese kadar da gönlümüzde ki gazi olma aşkı alınmaya ve azimetle hizmete mücahadeye devam inşAllah..
Görüşmek dileğiyle 🌹
VESVESEDEN KURTULMAK İÇİN
Ebu'l Haseni'ş-Şazeli Hazretleri buyurdular ki: Bir kimse içindeki vesveselerden kurtulmak isterse, elini kalbinin üzerine koyup şöyle desin:
سُبْحَانَ الْمَلِكِ الْقُدُّوسِ الْخَلاَّقِ الْفَعَّالِBunu 7 defa tekrar etsin ve (her okuduğunda kalbine üflesin).
Hemen peşine şu ayet-i kerimeyi 1 kere okusun:
Neticede vesveseden kurtulduğunu biiznillah müşahede edecektir.
------------
Bunun her namazdan sonra yapılması, ehli tarafından tavsiye edilmiştir.
VESVESENİN İLACI...
Şeytan Ademoğlunun kalbinin üzerinde devamlı durur. Kul ALLAH'ı zikrettiği zaman siner kaçar gafil olduğu zaman ise vesvese verir...
Buhari, Tefsir; Sure (114) 1)
Hadiste vesvese çok olduğunda ilacının zikir olduğu zikredilmektedir...
Aklen bunun sebebi açıktır Şu bir gerçektir ki, nefs bir anda iki şeyi düşünemez Kişi zikirle meşgul olduğu zaman vesveseler kesilir...
Vesveselerin gelmesi insana zarar vermez ve günah getirmez...
Ancak vesveselerin peşine düşmek ve onlara kanıp vesvese doğrultusunda amel etmek zararlıdır ve günahtır...
Herkese merhabalar İstanbul da havalar gerçekten çok sıcak ve bizde birkaç günlük tatile Sapanca'ya kaçalım dedik.. Oğlum rahatsızdı arabayı bile nasıl kullandı bilemiyorum ama tatil çocuklar için bizim için değil.. Gider gitmez hemen Sapanca devlet hastanesinde serum taktırdı ben çocukları bekledim havuz başında onlar ise sudan hiç çıkmadılar diyebilirim.. Çok mutlu oldular ve onların mutluluğu sizi de mutlu ediyor diyebilirim ayna misali yansıyor yüreğinize =)Sonraki gece ben rahatsızlandım dönüşte aynı hastane ve acilde bana serum taktılar. Başımı zor ayakta tutarak dönüşte eve kendimi zor attım. İki gün sürekli uyudum nasıl bir rahatsızlık ise anlayamadım ya güneş çarptı ya klima Allah bir daha yaşatmasın sağlık gibi bir nimet yok hayatta..
Yine gider misin deseler evet giderim daha dikkatli olurum sıcak ve klimaya karşı...
sevgi ve muhabbetle tekrar görüşmek üzere İNŞALLAH..
İstanbul'un her mevsimi ayrı bi güzel ama nemi çok yüksek olduğu için sanki eve döndüğünüzde dışarda duş almış gibi sırılsıklam giriyorsunuz. Klimalar olmasa halimiz perişan olurdu. İbadet için örtülere büründüğünüzde bunalmadan huzurla vazifelerinizi yerine getirebiliyorsunuz..
Elhamdülillah çok şükür..
İstanbul bomboş ve çok güzel.. Kimileri bayram tatiline gitti. Pazar günü dönüşler başlayacak..
Kimileri yaz dönemi boyunca memleketinde kalacak eylül-ekim sonu gibi dönecek..
Kimileri de hiç dönemeyecek Allah muhafaza her sene olduğu gibi trafik canavarı rolüne bürünmüş ecel onları bizlerden koparacak maalesef :(
Kurban olmadan bir kurban bayramı ve tatil geçirmeyi diliyorum..
Bayram nedeniyle kapı zilim çok çalıyor otomatiğe basıyorum üç beş çocuk şeker için geliyor. İkram ettiğim şekerleri kimi heyecanla alırken kimi utana utana alıyor.
Ben de:
"Çocuklar yaptığınız çok yanlış sizlere zarar verirler. Neden tanımadığınız binalara giriyorsunuz. Size kötülük yaparlar. Kimseye güvenmeyin.."
Bayram şekeri toplamaya çıkan nice çocuklar geri dönemedi.. Tecavüze uğrayıp parçalara ayrılarak evlerin bahçelerine gömüldüler.. Kimileri hâlâ bulunamadı nice ocaklar söndü..
O nedenle her gelen çocukları uyardım. Korkmadım da değil çocuklar şikayet etseler "Falan yerde bir teyze var bizi korkutuyor diye😳"
Neyse ebeveynlerin yapması gerekeni ben yaptım. Allah zürriyetlerimizi her türlü şerlerden muhafaza buyursun.. Tez zamanda Filistin'e ve Doğu Türkistan'a özgürlük nasip eylesin. Siyonist güçleri kahruperişan eylesin amiin amiiin..
Biraz geç oldu fırsat bulamadım ama aşağıdaki bayramlaşmayı hala yapabilirsiniz ve her sıkıntılı dönemlerinizde deneyin mutlaka..
صَلِّﷺ💚وَسَـــلِّمْﷺ💚
Bayram Sabahı Hiç Unutmayın:
Bayram sabahı kalktıgınızda abdestinizi alınız. Temiz kıyafetlerinizi giyin, odanızın bir köşesine geçip mana aleminde sanki Peygamber efendimizin (s.a.v) karşısında oturuyormuşsunuz gibi edeple oturun..
صَلِّﷺ💚وَسَـــلِّمْﷺ💚
Başınızı saygıdan ve günahların ağırlığından önünüzde: Ya Rasûlullâh bütün salât ve selamlar sana olsun deyip önce onunla bayramlaşın.Ve bunu hiç bir zaman unutmayalım her bayram önce Peygamber (s.a.v.) Efendimizle bayramlaşalım insAllâh.. Derdinizi kimseye anlatamıyorsanız peygamberimize anlatın ben her defasında rahatladım ve bir çıkış yolu buldum.. Tavsiye ederim..
Hepimize dualı ve güzel ahlaklı sevgi ve muhabbet dolu bir ömür diliyorum görüşmek dileğiyle..
🌿🌿
🌿 🌿
🌿 🌿🌿
🌿 🌿🌿🌿
🌿 🌿🌿🌿🌿
🌿 🌿🌿🌿🌿
🌿 🌿🌿🌿🌿
🌿 🌿🌿🌿
🌿
🌿
🌿
🌿
🌿
🌿
صَلِّﷺ💚وَسَـــلِّمْﷺ💚
Merhabalar İstanbul 'da güzel bir gün yine ebruli yaz desen değil bahardan kalma sancılı bir gün.. Annem içime yelek giyeyim ben şalın sana yeter derken yine yola düzüldük..
İETT otobüslerinde annem ücretsiz olarak kullanıyor haftanın altı günü Fizik tedavi rehabilitasyon merkezine götürüyorum onu..
Otobüslerin içinde koltuklar yüksek olunca yaşlılar için ayrılmış bölüm bile olsa oturamıyor yüksek diyor. Dizlerini kıramıyor sıvı kaybı ve kireçlenme var.. Kapının yanında beraber duruyoruz zaten altı duraktan sonra hastaneye geliyoruz.
Asansör kullanmaktan çok korkuyor bazen beni bile panikletiyor kapalı alanda duramıyor o nedenle hep sızlanır..
"Dar kabirde ben ne yapacağım" diye Bende hep teselli ederim.
"Ayy aklına bile getirme Allah razı olduğu kullarına kabir ve ahiret güzelliği verecek."
"İnşaallah" der tebessüm eder ve ineriz bodrum kata..
Sağlık personelinin çalışma ortamı çok stresli ve o kadar yoğun ki.. Temiz hava yok ben oranın boğucu havasına bir saat zor dayanıyorum onlar nasıl çalışıyorlar Allah yardımcıları olsun.. Gerginliklerini bile anlayabiliyorum kızamıyorum. Her çeşit hastalar gelmekte ve seans esnasında muhabbetleri bile sürekli orada kalanlar için bunaltıcı olmaya yeterli..
Sekiz günümüz daha kaldı inşaallah bir kırgınlık olmadan birbirlerimizden hoşnut ve razı olarak tedavimiz tamamlarız.. Geçen sene bende gitmiştim tedaviden yaklaşık bir ay sonra şifa bulmuş ve çok memnun kalmıştım.
Şimdide annem için uğraşıyorum. Annemle ilgilenmek benim için çok yorucu da olsa Allah'a bana böyle bir sevap kazanma fırsatı verdiği için şükrediyorum.
Diğer kardeşlerime değil bana nasip oluyor hikmetinden sual olunmaz demek ki ne kadar anne duasına ihtiyacım varmış.. Çocuklarıma gelinime de bir ders niteliğinde geçmiş olduğum imtihan.. Çünkü yaşlı insan her ne kadar severek de yapsak onlar çocuklaşıyor çok kırılgan oluyorlar her anlamda..
Aslında insan kendi geleceğini imar ediyor.. Bazen şanssızlıklar olabiliyor duyuyorum evlatlar ve gelinlerin elinde perişan olan ebeveynler.. İmtihan diyorum Rabbim kimseye çekemeyeceği yükü yüklemesin..
Bir iç döküştü bugün geleceğe not düştüm okuyunca hasretle ne güzeldi o günler diyebilmek için..
Sizlere de sağlıklı, güzel hafiflemiş yüreklerle ve huzurlu günler dilerim..
Tüm insanlığa savaşsız ve mutlu huzurlu bir dünya için dualarda buluşmak dileğiyle..
İstiğfarın efendisi /En büyük Tevbe duası
🔸اَللَّهُمَّ أَنْتَ رَبِّي
Allahım! Sen benim Rabbimsin
🔸لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ
Senden başka hak ilah yoktur
🔸خَلَقْتَنيِ وَ أَنَا عَبْدُكَ
Beni sen yarattın ve ben senin kulunum
🔸وَ أَنَا عَلَى عَهْدِكَ وَ وَعْدِكَ مَا اسْتَطَعْتُ
Gücüm yettiğince sana verdiğim söz (ulûhiyetini ve vahdâniyetini itiraf etme sözü) üzereyim
🔸أَعُوذُ بِكَ مِنْ شَرِّ مَا صَنَعْتُ
Yaptıklarımın şerrin-den sana sığınırım
🔸أَبُوءُ لَكَ بِنِعْمَتِكَ عَلَىَّ
Üzerimdeki nimetini itiraf ediyorum
🔸وَأَبُوءُ بِذَنْبيِ
İşlediğim günahlarımı kabul ediyorum
🔸فَاغْفِرْ ليِ
Beni bağışla
🔸فَإِنَّهُ لاَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلاَّ أَنْتَ.
Zirâ günahları ancak sen bağışlarsın🕋🌹🕋
Hayata her zaman pozitif bakmaya çalışan biriyim zaman zaman diplere doğru çeken imtihanlar olsa da hayat her zaman yaşamaya değer.. Dostlarındır hayatına değer katan onların acıları senin de canını yakar ama geç kalınan istişarelerden artık sadece hüzünlerdir bize kalan.. Hayatta bir karar alırken pergel misali bir ayağımın yerde sabit kalmasına dikkat ederim. Hayatımın değişmeyecek noktasıdır orası..
Yani ailem..
Onları kaybedecek hiç bir karara varmam. Allah muhafaza gaflete düşüp bir imtihandan geçmekten de korkarım. Pergel hep merkezin çevresinde genişler. Yıkmadan yıkılmadan açılır yeni kararlar ve hayatlarla büyüyerek genişler.
Bundan bir kaç ay önce Florya da zengin bir ailenin yanında yardımcı olarak çalışan bir bayan arkadaş benden rica etti.
"Hanımım namaza başladı sohbetlere de çok meraklı gelir misiniz ? Evine Kur'an okuyacak, sohbet verecek hoca arayışına geçti."
Bende bir hayra vesile olalım diyerek yanımda gelinimi iki küçük torunumu aldım gittik. Sohbet arasında söz bir makine mühendisi abileri varmış ben eğer kabul edersem çok uygun bir aile olurmuşuz gibi ifadeler kullandıklarında hemen,
"Düşünmüyorum! Benim mutlu olduğum bir ailem var. Böyle bir evliliğe ihtiyacım yok." diyerek konuyu kapattım.
Tabi evde gelinim hep espri konusu yapıyor =))
"Annemi ne mühendisler istedi de hayır dedik"
Dün Kütahya'dan bir arkadaşım aradı acılı ve çaresiz bir ses tonu ile..
Hal hatır sorduktan sonra bana anlattıkları hem beni çok üzdü hem de burada belki başkalarının da aynı hatalara düşmemesi adına yazmaya karar verdim..
Elli iki yaşında beş oğlundan bir kaçı evli diye biliyorum.. Kendisi de dul kaldı eşinin emekli maaşı ile geçiniyor ve kiracı bir hanım.. Gençken beraber büyüdük dediği ama ailesinin evlenmelerine müsaade etmediği kişiyle on gün önce resmi nikah ile evlenmişler.
İyi güzel herşey buraya kadar harika gibi görünüyor ama değil..
Evlenince adam bir hafta sonra İstanbul'a iş için gidiyorum diyor ve bir daha haber almazken görümce arıyor "Abim hapiste" diyor..
Arkadaşımın abisi de polise kayıp kaydı vermezsen başın belaya gider diyor..
Polise kayıp ilanı veriliyor. Ve sonuç olarak eşi arıyor "Okulda çocuğumun çıkışını bekliyorum" diyerek başladığı telefon konuşmasında sekiz yıldır imam nikahlı evli olduğunu ve çocuğu olduğunu söylüyor..
Arkadaşım evlendiği için rahmetli eşinden aldığı maaş kesilmiş ve sigortası yok ve hamile de kalmış.. Bunları anlatırken gözyaşları içinde anlatıyor bana ve tavsiye istiyor.. Keşke evlenmeden önce istişare yapsaydık şimdi ben ona ne desem faydasız buluyorum.
"Mutlaka bir avukatla görüşüp ne gibi seçeneklerin var bi öğren dedim."
Evlatları annesine sahip çıkmıyorlar, aramış yardım teklifine olumlu cevap alamamış.. Hiçbir gelir kaynağı yok evi kira, sağlık sigortası da yok..
Şimdi soruyorum bir insan yaşı kaç olursa olsun hayata yeniden mutlu olmak için tutunmak istemesi suç mu? Aşık olabilir sevebilir bu gayet insani bir haktır. Allah cc kuluna bu hakkı veriyor. Evlenmekte boşanmakta Haktır.
Geçmişte ne yaşandı bilemem intikamlık bir durum mu vardı. Erkek çevresine kendini ispat mı etmek istedi bilemem ama şu an madur durumda bir kadın ve masum bebeği var.
Yazıklar olsun böyle eşlere...
Ya ben! Birisinin teklifine yanılıp da evet desem.. Allah muhafaza yukarıdaki olay benim başıma gelse, evim kira benim ve rahmetli eşimin emekli maaşından başka bir gelirim de yok.
Düşünüyorum da, nasıl geçinirim, yavrularımın yüzüne nasıl bakarım? Allah muhafaza düşmanıma bile böyle bir imtihan vermesin...
O nedenle yaş kemale erdiğinde evlatlarımla ve torunlarımla olan mutluluğum bana yeter. Elimdekilerin kıymetini bilme taraftarıyım. Yeni mutluluk arayışları bana göre değil diye düşünüyorum..
Sevgi ve muhabbetle 🌹
Herkese merhabalar
Bir kere daha 1 Mayısı işçi bayramını geride bıraktık. Dünya haberlerine baktığımda genel anlamda ciddi olaylara sahne olmamış hatta Filistin bayrakları açılarak özgürlük sloganları yükseliyor bir çok Avrupa ülkesinde..
Ülkemize bakmak dahi istemiyorum işçiler işinde gücünde, peki polisimize taş atanlar kimler? Poliste bizim taş atanda bizim vatandaşımız diyebiliyor muyuz?
Düşünüyorum da meydanlarda polisimize kaldırım taşlarını sökerek atanlar işçi olamaz. Vatandaşımız da olamaz çünkü insan kendi vatanına hainlik etmez zarar veremez vicdanı da elvermez.
O polisler de bizim evlatlarımız genç üniversite mezunları hepsi gelecekten umutlu taze canlar💗 ve yaralananlar oldu..
Bayram ettiniz öyle mi !!!
Ben onların hiç birine vatansever işçi hakları arıyor ya da bayram ediyorlar, gözüyle bakamam kusura bakmasınlar. Söktükleri kaldırım taşlarını gerçek işçilerde gelir yerlerine koyarlar.. 1 mayıs işçi bayramı olmaktan çıkmış zaten.
Eski evimin orada komşum vardı. Sırf eğlencesine Taksime giderler olaylara karışırlardı yani Allah ıslah eylesin amacı vatanı bölmek olan herkesi..
Burası Türkiye dünyada eşi benzeri olmayan bir ülke bu kadar hainlerin cirit atıpta hâlâ ayakta kalabilen tek yer..
Ya bu bayramdan vazgeçilecek ya da polise tam yetki verilecek.. Bu böyle devam edemez bizim ileriye doğru hamleler ile adım atmamız gerekiyor yerimizde saymamız değil! Bizi içerde oyalayıp kendileri neleri götürüyorlar acaba?
Allah'ım, vatanımızı milletimizi emparyalist ve siyonist güçlerin maşası olmaktan kurtar.. Milletimize gençlerimize hakikatı görüp idrak etmelerini nasip eyle.. Türkiyemizi ve tüm İslam beldelerini arizi ve semai cümle şerlerden muhafaza eyle.. amiin amiiin..
Merhabalar cümleten güzel ve huzurlu günler dileyerek başlayalım sözümüze.. Sene başında binada yönetim toplantısı yapıldı. Katılamadım ve kura sonucu beni yönetici seçtiler. Bir de video çekip binanın WhatsApp grubuna attılar.
Ben şok oldum tabii. Dokuz dairenin hepsi mülk sahibi ben ve yan daire kiracıyız ve en önemlisi yaş olarak hepsinden büyük sayılırım. Beni kuraya katmaları bile yanlış tabi bana göre..
İmkanı yok istemediğimi kabul ettiremedim tatlılıkla bizde sizinle beraber yapacağız diyerek elimde patladı yöneticilik!
Şimdi ise çamaşır suyu, yüzey temizleyicisi bitse ben koşturup alıyorum kimse yok çevremde gelip yardım edelim diyen yok..
Geçenlerde gittim Tarım koop.ten 4kg çamaşır suyu aldım çıktım. Tanımadığım bir beyefendi geldi.
"Ben taşıyayım teyze" dedi.. Kendimi birden çok yaşlı hissettim halbuki daha 26.04.1967 doğumluyum ama çarşaflı olduğum için yaşım belli olmuyor ya da yürüyüşüm aheste olmalı ki öyle davrandı..
Ne kadar hayır gerek yok ben taşırım dediysem de kabul etmedi ben de sevap yapma şevkini kırmak istemedim..
"Hmm 5kg var bu... Haklısın teyze kimseye güven kalmadı" diyerek elimden aldı.
Başımı kaldıramıyorum yolda bir tanıdık görecek parmakla gösterip kahkahayı basacak diye :)))
Normal yürürken hızlandı.. Ben de hızlandım bir şeyde diyemiyorum gönlü kırılmasın ama evime hiç bu kadar hızlı ve ter içinde gelmemiştim.
Güzel yüreklim madem bir iyilik yapıyorsun biraz yavaş yürüsene =)))
Yol mu bitti ben mi bittim anlayamadım :))
Yani ne diyeyim yaptığımız iyiliği kapsamlı olarak düşünsek mi acaba ve ona göre daha duyarlı olsak!..
Aklıma geldikçe hâlâ gülüyorum :))
Bu olayın bana yansıması annemin yanında daha yavaş yürüyorum belki içinden daha yavaş yürüse diye geçiyor olabilir..
Bilemiyorum yanlış mı yaptım...
Silah icat oldu mertlik bozuldu derler ya işte öyle..
Yapay zeka icat oldu.. Sanat elden gitti insanlık da gider gibi..
Bir tıklamada yazdığı şiir benden sizlere..
Sonsuzlukta savrulurum
Gökyüzü mavi, uykusuz gecelerimde,
Yıldızlar sessizce parlar, gözlerimde.
Deniz kıyısında yürürüm, dalgalarla,
Bilinmez bir yolda, yalnızca benimle.
Rüyalarımın içinde kaybolurum,
Sonsuzluğun kollarında savrulurum.
Kelimeler yetmez anlatmaya bu hali,
Kafiyeli değil belki, ama içimde bir melodi.
Güneş doğar, gün biter, zaman akar,
Ben hala buradayım, hayatın içinde sakar.
Kelimelerim sade, kafiyeli değil belki,
Ama içimde bir hikaye, bir anı, bir sevda.
Kafiyeli olmasa da, bu dizelerimle,
Bir parça ruhumu size sunarım, sevgili okurum.
Şiirlerin gücü burada, kelimelerin dansında,
Kafiyeli olmasa da, kalbimde bir umut var.